Dünya markalarının tercihi

Türkiye’nin en önemli örme kumaş üretim şirketlerinden biri olan Süperboy, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kıyasıya rekabetin yaşandığı sektörde 20 yılda 30 ton üretim kapasitesine ulaşan şirket, krize rağmen örme kumaş ihraç ettiği ülke sayısını 15’e çıkardı. Zara, Mark&Spencer, H&M, Esprit, George, Paris Holdon, Wenice Kids başta olmak üzere dünyanın önde gelen birçok markasının Süperboy’u tercih etmesinin en önemli nedeni ürün kalitesi.
Süperboy Genel Müdürü Serpil Şentürk iddialı: “Hedefimiz kalitemizle Çin'in tahtını ele geçirmek.”
Türkiye’de tekstil sektörünün sanayileşme sürecinde önemli bir rolü üstlendiğini vurgulayan Şentürk, “Dünyada rekabetin en yoğun yaşandığı bu sektörde, kotaların kalkmasıyla taleplerin artması yönünde rekabet daha da keskin hale geldi. Bence bu yüzden tekstil ve hazır giyimde markalaşma çok önemli” dedi.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN İTİCİ GÜCÜ
Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün hem yarattığı 2.5 milyon kişiye ulaşan istihdam, hem de aylık 1 milyar doları aşan ihracat hacmiyle Türkiye ekonomisinin itici gücü olduğunu belirten Serpil Şentürk, tekstil sektörünün 2023 hedefini 20 milyar dolar ihracat olarak şekillendirdiğini dile getirdi.
TÜRKİYE’DE TEKSTİL BİTER Mİ?
Dünyada artan rekabet, özellikle Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ucuz emeğe dayalı üretim yapan ülkelerin pazarlara hakim olmaya başlaması uzun süredir “Türkiye’de tekstil sektörü biter mi?” sorusunu gündemde tutuyor. Süperboy Genel Müdürü Serpil Şentürk bu soruya, “Asla biteceğine inanmıyorum. Türkiye bir pamuk ülkesi, tekstilin hammaddesini üreten bir ülkede neden tekstil bitsin? Türkiye tekstil üretiminin en önemli merkezlerinden biri. Bana göre bu güne kadar yanlış uygulanan politikalar bizi bu noktaya getirmiştir” yanıtını veriyor ve hemen ekliyor:
“Tekstilin temelini insan kaynağı oluşturur. Ne yazık ki sektörde çalışan pek çok kişi alaylı, bu işin eğitimini almamış, zaten bu konuda eğitim veren kurumlar hala yok denecek kadar az ve bizler bunun sıkıntılarını çekiyoruz. Bu yüzden yeteri kadar markalar oluşmadı, ürünler yurtdışına başarılı bir şekilde pazarlanmadı. Her zaman krizden en çok tekstil etkilenir. Yurtdışına oldukça düşük bedellerle tezgahlar satıldı. Satılan tezgahlara şu anda değer biçemezsiniz. Bugün dokumacılar ve iplikçiler altın çağını yaşıyor. Pamuk 1.5 dolardan 4 dolara çıktı. Dokumacılarda ürün dokutacaksınız tezgah bulamıyorsunuz. Benzeri bir sürü nedenden dolayı fiyatlar çok yükseldi. Tabii bunlar da sektörü olumsuz etkiledi.”