Dövizzedenin faturası bankaya

Japon Yeni ve İsviçre Frangı'yla konut kredisi kullanan ancak iki para biriminin de aşırı değerlenmesi sonucu mağdur durumda kalan 20 milyar dolar zarar eden 200 bin dövizzedeye Yargıtay'dan müjdeli haber geldi. İzmir'de oturan Kamile Kaya tarafından 2009'da açılan dava 2010'da İdare Mahkemesi'nden geri döndü, ardından dava Yargıtay'a taşındı. İdare Mahkemesi'nin kararını bozan Yargıtay, bankanın da kusurlu olduğuna hükmetti. Bankanın tek taraflı koruma sözleşmeleri imzalatmasının hukuksuz olduğunu belirten Yargıtay, ayrıca yaşanan olayda yine bankanın 'kuvvetli yönlendirme etkisi var' kanaatine vardı. Böylece binlerce döviz mağduruna, ödedikleri kredinin yeniden hesaplanması için umut doğdu.
SÖZLEŞMELER FARKLI
Kararı yorumlayan finans hukukçuları her davanın ayrı sözleşme metinleri üzerinden hazırlandığını ifade ederek, "Bankaların sözleşmeleri hukuki yolu kapatıyordu. Ancak Yargıtay'ın sözleşmeyi hukuksuz bulması dava süreçlerinin de rengini değiştirir" yorumunu yaptı.
TL'YE ÇEVİRMEK İSTİYORUZ
Döviz Mağdurları Derneği Başkanı Mustafa Reşit Özbalcı, kazanılan davanın dövizzede tarihinde bir ilk olduğunu ve diğer davalara da emsal teşkil edeceğini söyledi. Balcı, "Kredi çeken arkadaşlarımızın kredilerini TL kredisine dönüştürülmesi istemiyle dava açma imkânları var" şeklinde konuştu.
LEHTE ALINAN İLK KARAR
Davayı yürüten İzmirli Avukat Burak Yalçın'a göre ise kararla birlikte dövizzede dosyası yeni bir sürece girdi. Bugüne kadar açılan davaların banka lehine tek taraflı koruma sağlayan sözleşmeler nedeniyle ilk derece mahkemeleri tarafından geri çevrildiğini belirten Yalçın, şöyle konuştu: "Bu kararla Yargıtay, imzalanan sözleşmenin müşteriyi korumayan şekilde hazırlandığına karar verdi. Tabii her bankanın farklı sözleşmeleri var. Ancak bu konuda yeni bir döneme girildi. Bu konuyu emsal gösterip tüm mağdurlar haklarını arayabilecek."
YEN'İN ADINI BİLE BİLMİYORLARDI
Türkiye'de döviz kuru ile borçlanma 2007 ve 2008'de moda olmuştu. Düşük faizli Japon Yeni ve İsviçre Frangı'nın cazibesine kapılan 200 bin kişi o güne kadar ismini bile duymadıkları para birimi üzerinden yüz binlerce TL borca imza attı. 2008 krizi sırasında yendeki aşırı değerlenme kredi taksitlerinin birçoğunu 'ödenemeyecek' düzeylere taşıdı.
METİN CAN - SABAH