Global finansal kriz sırasında dış pazarların daralmasıyla reel sektörde ihracata yönelik üretim yapan işletmeler bundan olumsuz etkilendi. 2008'in son çeyreğinden başlayan bir yıllık süreçte makro ekonomik göstergelerde bir miktar bozulmalar oldu. Ancak, bu yalnız Türkiye'ye has bir gelişme değil, aynı kategorideki ülke ekonomilerinde de benzer olumsuzluk yaşandı. 2009'un son çeyreğinde ekonomideki toparlanma, finans sektörünün güçlü yapısı ve hükümetin açıkladığı üç yıllık Orta Vadeli Program (OVP)'ı değerlendiren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları birbiri ardına Türkiye'nin kredi notunu artırdılar. Hatta bir kuruluş kredi notumuzu iki kademe birden yükseltti. Global finansal kriz sonrası Türkiye kredi notu artırılan az sayıdaki ülkelerden biri oldu.
Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası (MB) ile koordineli çalışmasıyla finansal kriz sırasında ve sonrasında, düşen faiz oranlarından çok rahat borçlanabildi. Hükümet yaklaşık iki yıldır Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yeni bir program yapmadan ekonomiyi yönetmeyi başardı. Varlık Barışı projesiyle vatandaşların yurtdışındaki paralarını yurda getirmeleri sağlandı. MB, dövizde fiyat istikrarı oluşturmak ve bu konuda iş dünyasının önünü görebilmesini sağlamak amacıyla bir süre önce başlattığı günlük döviz alış ihalelerini bugünlerde de başarıyla sürdürüyor.
Türkiye'de demokratikleşme ve ekonomik konularda değişim dönüşüm süreci yaşanıyor. Bu sürecin bazı sıkıntıları olacaktır. Ancak, daha sonra yaşanabilir sağlıklı bir ortam oluşacaktır. Daha önceleri haklı gerekçeleri olmaksızın özellikle siyasi tedirginlikler oluşturularak buradan nemalananlar, bugünkü ortamda barınamıyorlar. Ancak yine de eski alışkanlıklarını sürdürerek nemalanmayı sağlayabilmek adına bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışıyorlar.
Şubat ayının son haftası, iç ve dış piyasalarda yatırım araçlarındaki fiyat oynaklıkları açısından oldukça hareketli geçti. Dış piyasalarda Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki ekonomik sıkıntılardan oluşan tedirginlik bir miktar yatışırken, Amerika'dan gelen ekonomik veriler daha etkili oldu. Amerika'dan açıklanan olumlu ekonomik verilerin dolara destek olmasıyla dolar diğer para birimleri ve Euro karşısında yükseldi. Euro/dolar paritesi 1.3750'den 1.3451 seviyesine kadar geriledi. Bir süredir düşük dolarla borçlanıp daha yüksek getirili yatırımlarına yönelen uluslararası yatırımcıların dolar açık pozisyonlarını kapatmaları da doların toparlanmasında etkili oldu. Dışarıda bunlar yaşanırken, içeride yargı, ordu ve hükümet üçgeninde yaşanan gerginlik yerli yatırımcıları bir miktar tedirgin etti. Ancak, kredi notu ile ilgili beklentilerin gerçekleşmesi sonrası, hisse senedinde kredili satışların bu ortamda bir miktar erken başlaması, endekslerin sert düşüşünde etkili oldu. Pozisyonları gereği hisse senedinden dolara geçenlerin ve bankaların ay sonu dövizde açık pozisyonların kapatılması eğilimi piyasalarda dövize alış getirdi. Dolar fiyatı, bu üç faktörlerin bir araya gelmesiyle 1.5150 TL'den bir haftada 1.5590 TL'ye yükseldi. Ayrıca, MB günlük maksimum 60 milyon dolarlık alış ihalesiyle son bir haftada bankalardan 238 milyon dolar aldı. Serbest döviz piyasasında halk ve döviz büfeleri fiyat yükselişini satış fırsatı olarak değerlendirdi. Söz konusu faktörlerin kısa sürede ortadan kalkmasıyla döviz fiyatları yeniden gerileyecek. Daha önceleri bu tür tedirginliklerin yatırım araçlarında oluşturduğu fiyat değişimleri, bugünkü ile karşılaştırıldığında ekonomideki kırılganlıkların oldukça azalmış olması göz ardı edilemez.
[email protected]
Mehmet ali Yıldırımtürk / Zaman