Dolar kış uykusunda
Uluslararası kur hareketleri küresel ekonominin önemli gündem maddesi olmasını sürdürüyor
Paranın sihirbazları doları kış uykusuna aldı
Avrupanın önde gelen ekonomilerinin olumlu performansının yanı sıra ABD Merkez Bankasının (FED) tahvil alımı yaparak piyasaya 1 trilyon dolara varacak boyutta likidite sağlayacağına ilişkin beklentiler doları Euro karşısında zayıflatıyor. Doların kısa vadedeki seyrini FEDin kasım ayında açıklanması beklenen kararı ve Avrupa ekonomisine ilişkin gelişmeler belirleyecek.
Murat Öğütçen/Ekonomist
Uluslararası kur hareketleri küresel ekonominin önemli gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Kur hareketlerine Euro/dolar paritesi özelinde baktığımızda bilhassa son aylarda inişli çıkışlı bir grafik göze çarpıyor.
Avrupa ekonomilerinin borç sorunlarına ilişkin endişeler nedeniyle bu yılın haziran ayı içinde 1.1917ye kadar gerileyen Euro/dolar paritesi daha sonra toparlanarak 14 Ekim tarihinde 1.4086ya kadar yükseldi. Son haftalarda Avrupa borç sorunları ve Euronun geleceğine ilişkin endişeler bir kenara bırakılırken ABD Merkez Bankasının (FED) nicel gevşeme çerçevesinde piyasaya yeni para enjekte etmeye hazırlanması dolarda sert değer kayıplarına neden oldu. Euro Bölgesinin en büyük ekonomileri olan Almanya ve Fransada iktisadi aktivitelerin güçlenmesi de son gelişmeleri destekliyor.
Peki gelecekte ne olacak? Doların baskı altında kalmaya devam edeceğine ilişkin görüşler olmakla birlikte Avrupanın borç sorunlarına ilişkin gelişmelerin takip edilmesi gerektiği belirtiliyor. Morgan Stanleyden Ron leven, FEDin kasım ayında ki toplantısında da ikinci nicel gevşeme politikasını devreye sokma ihtimalinin yüksek olduğunu bu durumunda doları baskı altında tuttuğunu söylüyor. Leven, Temel ekonomi bir malın arzı arttığında fiyatı düşer der diye görüşlerini özetliyor. Euro/dolar paritesinin 1.40 psikolojik sınırının üzerine çıkmış olmakla birlikte doların aşırı satıcılı bir seyir izlemiş olabileceği uyarısı da yapılıyor. Commerzbank döviz piyasasından sorumlu başekonomist Ulrich Leuchtmann, FEDin amacı doları zayıflatmak değil. Fakat bu kesinlikle doların zayıflamasının temel nedenini oluşturuyor diye konuşuyor. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan Anadolu Bank Hazine ve Perakende bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan ise piyasaların kısa vadeli beklentisi bu hareketin devam edeceği yolunda. Daha sonra düzeltme geleceğini düşünüyorum diyor
Faiz farkı açılabilir
Euro/dolar hareketini daha iyi anlayabilmemiz için ABD ekonomisinin performansını ve FED politikalarını mercek altına almamız gerekiyor. Son haftalarda en çok konuşulan konuların başında FED yetkililerinin gerekli olduğu takdirde yavaş ekonomik aktiviteleri süratlendirmek maksadı ile Amerikan tahvillerini satın alma planı var.
FEDin kasım ayında açıklanması beklenen karar çerçevesinde, zamana yayılacak şekilde, 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında tahvil alımı yapabileceği konuşuluyor. Piyasaya daha fazla dolar çıkacak olması da doları zayıflatıyor. ABD doları, Japon yenine karşı son 15 yılın en düşük seviyesine düşerken, Euro karşısında ise bu yılın ocak ayından beri görülen en düşük düzeyden işlem görüyor. Doların değer kaybının bir diğer nedeni ise ABDnin Avrupaya göre faiz artırımına geç başlayacak olması şeklindeki beklentiler.
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Avrupada faiz artırım beklentimiz 2011in son çeyreğinde, ABDde ise 2012in ikinci çeyreğine kadar faiz artırımı beklemiyoruz diyor. Halen ABDde kısa vadeli faiz yüzde 0 ile 0.25 arasında olduğunu Avrupa Merkez Bankasının faiz oranının ise yüzde 1 olduğunu hatırlatalım.
Temel sorun işsizlik
ABDde temel sorun ekonomik büyümenin işsizlik düzeyini arzulanan seviyeye düşürecek düzeyde güçlü olmaması. ABDde işsizlik yüzde 9.6 düzeyinde bulunurken, işsizliğin artmaması için ülke ekonomisinin yüzde 2.5 büyümesi gerekiyor.
Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.7 büyüyen ABDnin yılın tamamında ise, IMF tahminine göre, yüzde 2.6 büyümesi bekleniyor. ABD için 2011 büyüme tahmini ise yüzde 2.3 FEDde bu durumda ekonomik büyümeye ivme katabilmek ve işsizlik seviyesinde gerilemeyi görmek istiyor.
Yurtdışı belirleyici olacak
Euro/dolar paritesindeki gelişmelere ilişkin sorularımızı yanıtlayan Finansbank başekonomisti İnan Demir, paritede yılbaşından beri görünen seyirde farklı etkilerin devrede bulunduğunu söylüyor. Demir, Geçen yılın son ve yılın ilk aylarında ABDde genel olarak büyüme endişelerinin devam ediyor olması, Euro Bölgesine kıyasla ABDnin performansının biraz daha zayıf olması gibi endişeler ön plandaydı. Sonra bu endişelerin yerini Avrupadaki borç krizine bıraktı ve paritede hızlı bir gerileme gördük. Son haftalarda ise yeniden ABDdeki büyüme endişelerine bağlı olarak FEDin daha fazla varlık alımına gideceği beklentileri paritede yönü belirliyor diyor.
Peki bu gelişmelerin Dolar/TL kuru üzerinde ne gibi etkisi olacak. ING Bank başekonomisti Sengül Dağdeviren, sepet bazında bakıldığında TLnin değerlenmesinin çok daha ılımlı olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
ABD ekonomisindeki belirsizlik, FED üzerinde hala para basma baskısı yaratıyor. Bu da doları olumsuz etkiliyor. Dolar/TL kurunun ise Euro/dolar paritesinden çok etkilendiğini görüyoruz. Sepet bazında (Euro ve dolar birlikte değerlendirildiğinde) bakarsanız TLnin değerlenmesi çok daha ılımlı. Güçlü sermaye girişi, beklentilerin iyileşmesi ile 1.72den, 1.69a gelindi ama önümüzdeki dönemde aşağı sert hareketler görme olasılığımız zayıf görünüyor. Sepette bir yerde duracağımızı düşünüyorum. Ama Euro/dolar paritesi 1.50lere giderse dolar/TLde çok ciddi baskı olacaktır (TL ,dolar karşısında daha da değerlenebilecektir).
İnan Demir Finansbank Başekonomisti
2011 sonu tahminimiz 1.24-1.25ler
Parite hareketine (Euro/dolar) kısa vade de bakıldığında en önemli unsur FEDin piyasa beklentilerini yerine getirip getirmeyeceği. Yani daha fazla para basarak bilançosunu daha da büyütüp büyütmeyeceği⦠İlk takip edeceğimiz tarih ise 3 Kasım FED toplantısı. FED bu toplantı da eğer piyasanın beklentileri dahilinde tahvil alımları gerçekleştirirse parite yukarı çıkabilir (dolar değer kaybedebilir). Ama daha uzun vadeye bakılacak olursa piyasaların odağının (FED kararı sonrasında) yeniden Euro Bölgesinin sorunlarına kayacağını düşünüyorum. FEDin tahvil alımlarına odaklandıktan sonra bir süre yeniden Euro Bölgesindeki borç sorunları ve büyüme sorunlarının piyasanın odağına geleceğini düşünüyorum. Bu yüzden de 2011 sonu için bizim parite beklentimiz 1.24- 1.25ler seviyesinde.