Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 54,90 | -0,72 | 285.480.000.000,00 |
ALBRK | 7,72 | -0,26 | 19.300.000.000,00 |
GARAN | 117,60 | -2,41 | 493.920.000.000,00 |
HALKB | 25,32 | -1,94 | 181.918.580.023,44 |
ICBCT | 14,60 | -2,01 | 12.556.000.000,00 |
ISCTR | 11,28 | -2,59 | 281.999.661.600,00 |
SKBNK | 6,72 | 0,30 | 16.800.000.000,00 |
TSKB | 11,62 | -1,36 | 32.536.000.000,00 |
VAKBN | 22,20 | -0,89 | 220.133.457.810,60 |
YKBNK | 28,12 | -1,06 | 237.531.082.106,08 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması talebiyle DEM Parti Gençlik Meclisi’nin çağrısıyla dün akşam Diyarbakır’da yürüyüş düzenlendi.
Yürüyüşe biber gazıyla müdahale edilirken bu esnada atılan slogan ve katılımcılara megafon ile yapılan anonslar tepki çekti.
'PKK halktır halk burada' sloganlarının yanı sıra megafon ile "Yoldaşlar, düşman diyor ki eğer yürümeyecekseniz burada yapın. Biz o surlara gideceğiz... Ya o suru açacaksınız, ya o sur başınıza yıkılır! İleri!" ifadeleri kullanıldı.
Diyarbakır'daki yürüyüş için hem AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik hem de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum 'sabotaj' uyarısı yaptı.
Çelik'in açıklamaları
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "düşman" ifadesinin "sabotaj" olduğunu belirterek "Kahraman emniyet ve güvenlik güçlerimizi lanetli bir zihniyet ve zehirli bir dille “düşman” diyerek hedef alanları ve terör propagandası yapanları lanetliyoruz. Bunların “terörsüz Türkiye” sürecine “suikast” teşebbüsünde bulunmaları beyhudedir ve cevabını siyaset ve hukuk zemininde alacaktır" dedi.
Çelik, şu görüşleri paylaştı:
"Siyasi fikir ifade etmekle, siyaseti ve demokrasiyi zehirlemek aynı şey değildir. Devletimizin niteliklerine ve milletimizin değerlerine dönük saldırgan ve hakaretamiz söylem ve eylemler 'siyasi tartışma' ya da siyasi fikir beyanı değildir. Bunlar siyaseti zehirleme ve demokrasiye suikast teşebbüsleridir. Öte yandan, devletimizin niteliklerini demokrasi karşıtlığı üretmek için kullananlar da milletimizin değerlerini kardeşlik mayamızın zıddı olan bir fanatizm için istismar edenler de aynı şekilde zehirlidir. Birbirine zıt gözüken tüm bu zehirli sözde siyasetlerin karşısındayız.
Tarihi olayları güçlü bir gelecek için değerlendirmek yerine, bir rövanş ve savaş alanı gibi görmek sağlıklı bir zihniyet ortamı doğurmaz. Tam tersine tarihi travmatik bir siyasetin mühimmatı haline getirir. Bu son derece yanlıştır. Tarih, fanatik ideolojilerin savaş arenası değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve İstiklal Mücadelemizin değerlerine dönük kullanılan dilin hakaret içermesi asla kabul edilemez. Bu zehirli yaklaşımları ve yalan siyasetini lanetliyoruz."
"Sürece suikast"
Çelik, terörün tüm insanlığın düşmanı olduğunu kaydederek, "Ülkemizin terörden tümüyle kurtulması için yürütülen 'Terörsüz Türkiye' süreci, ülkemizdeki her bir vatandaşımızın daha güçlü yarınlara kavuşması ve ülkemizin çevresindeki bölgenin emperyalist vesayetlerden kurtulması içindir. 'Terörsüz Türkiye' sürecinde, devlet politikası olan bu sürecin milli dinamiklerine, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Devlet Bahçeli’ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz. Öte yandan 'Terörsüz Türkiye' sürecine 'sabotaj' düzenleyerek terör propagandası yapanların millet hayatımıza ve kardeşlik mayamıza tasallutunu reddediyoruz ve bu gayrimeşru yaklaşımlarla mücadelemizi sürdürüyoruz. Kahraman emniyet ve güvenlik güçlerimizi lanetli bir zihniyet ve zehirli bir dille 'düşman' diyerek hedef alanları ve terör propagandası yapanları lanetliyoruz. Bunların 'Terörsüz Türkiye' sürecine 'suikast' teşebbüsünde bulunmaları beyhudedir ve cevabını siyaset ve hukuk zemininde alacaktır. 'Terörsüz Türkiye' süreci milli bir gözle yürütülen ve milletimizin değerlerine yaslanan bir süreçtir. Bunun istismar edilmesine, marjinal ve faşist ajandaların payandası yapılmasına asla müsaade etmeyiz" ifadelerini kullandı.
"Baziretimiz kötülük projesini mağlup edecek"
Çelik, ayrıca, "Siyasi hayatımız, demokrasimiz ve milletimizin bilinci, tüm gelişmeleri yerli yerine oturtacak olgunluğa ve yüksek niteliklere sahiptir. Türkiye 'ortak kader' ve 'ortak gelecek' bilincine sahip evlatları sayesinde, hiçbir yan yola sapmadan ve çıkmaz sokağa girmeden ana istikametinde ilerlemektedir. Yanlış işlere tevessül edenler, milletin iradesiyle ve hukukla yüzleşecektir. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine en güçlü adımlarla ilerliyoruz. Bunun provokasyonlarla önünün kesilmeye çalışılmasına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı hedefleri, her bir vatandaşımızın emeğinin eseri olacaktır. Siyasi sağduyumuz, toplumsal basiretimiz ve kardeşlik mayamız, her türlü kötülük projesini mağlup edecektir. Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı 'Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' ilkesi bugünümüzün ve geleceğimizin pusulasıdır" dedi.
Uçum: Sınırlar belli
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum da çözüm sürecine dair sabotaj uyarısı yaptı.
Uçum, sosyal medya hesabından paylaştığı “‘Önce geçiş sonra demokrasi’ çarpıtması!” başlıklı yazısında özetle şunları ifade etti:
"Bazı çevreler ‘Terörsüz Türkiye’ye geçiş ve demokrasiyi geliştirme’ süreçlerinin organik ilişkisini göz ardı eden bir tavır içindeler. Konu ve özne ilişkisini doğru kurmak önemlidir: Geçiş sürecinin konusu terörün kesin ve devamlı surette sona ermesidir. Geçiş sürecinin sınırları bellidir. Geçiş süreci Türkiye'deki ve bölgedeki Kürtlerin tamamına yönelik değildir. Dolayısıyla buradaki özneler de elbette münfesih terör örgütünün kurucusu, bağlı yöneticiler, ilgili iç ve dış siyasi mecralar ve hukuken temsilci kişilerle sınırlıdır.
Demokrasiyi geliştirme sürecinin konusu ise büyük bir hukuk reformu ve yeni anayasa hedefidir. Bunun için demokrasiyi geliştirme sürecinin özneleri Türk Milleti’nin tamamı, halkın tüm kesimleri ve her alandaki meşru temsilcileri, tüm demokratik kurumlar ve kuruluşlar, tek ve kolektif tüm kişilerdir.
İki ana aşamayı bu bakışla ele almak gerekir: İlki geçiş sürecidir ve bunun hukuku da demokrasiyle ilişkilidir. Geçiş süreci hukukunu demokrasi dışında görmek abestir. Terörün ve şiddetin sona ermesi ve buna bağlı geçiş süreci hukuku, bizatihi demokratik olanaklar üretecek büyük adımlardır.
Terörün sonucu olan birçok tedbire artık ihtiyaç kalmayacaktır. Bunun doğal sonucu zaten demokratik alanın genişlemesidir. Devamı ise demokrasiyi geliştirme sürecidir. Hedef elbette demokrasiye geçiş (!) değil demokrasiyi güçlendirmektir.
Suç alanına girilmedikçe her kanattan muhalif, demokratik muhalefet alanında son derece rahat bir şekilde hareket ediyor. Türkiye’nin gerçeği budur. Norma ve uygulamaya ilişkin sorunlar her dönem olabilir bundan sonra da olur. Ama herkes biliyor ki sistemde bu sorunları giderecek kurumlar, kurallar, tedbirler olduğu gibi geliştirilmesi gereken hususlara ilişkin de sürekli bir çaba var. Dolayısıyla geçiş süreci hukuku demokratik hukukun bir parçası olacaktır. Demokrasiyi geliştirme sürecinin hukuku da Cumhuriyetin kurucu ilkeleri ve demokratik birikim üzerine yapılacak reformlarla, Türkiye’nin demokrasisini ileriye taşıyacaktır.
Soyut iddialarla, gerçeklikten kopuk ve kurgusal tezlerle, fikri çarpıtmalarla, kör ideolojik bakışlarla Türkiye’nin demokrasi gerçeğinin üstü örtülemez. Çünkü tamamlanacak, geliştirilecek ve ilerletilecek yönleri olsa da Cumhuriyet ve demokrasi güçlü temellere sahiptir.
Bu arada ‘Terör bitmesin veya terörü bitirmeyin çünkü henüz demokrasiye geçmedik’ anlamına gelen yorumları yapmak aymazlıktır. Bu bakış açısında mevcut demokrasiyi inkar eden tavrın dışında daha önemli sorun, terörün demokrasi için yapılan bir eylem olduğu izlenimi vermesidir.
Böyle bir bakışı hiç kimse kabul edemez. Terörü sona erdirmek hiçbir ön şarta bağlanamaz. Terör hiçbir iyi hedefin aracı olamaz. Terörün bitmesi, hiç kimse için bir kayıp değildir, herkesin kazancı ve demokrasiyi geliştirmek için yüksek bir imkandır. Bu nedenle bu süreci istismar etmek en büyük sabotaj olur."
AK Parti Sözcüsü Çelik: Nihai çözüm, bir Filistin devletinin kurulmasıdır
Ömer Çelik'ten Gazze ateşkesi sonrası açıklama
AK Parti Sözcüsü Çelik: Hamas’ın cevabı barış ve adalet odaklı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.