| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 58,30 | -0,68 | 303.160.000.000,00 |
| ALBRK | 7,53 | -2,46 | 18.825.000.000,00 |
| GARAN | 129,20 | -0,23 | 542.640.000.000,00 |
| HALKB | 26,98 | -1,10 | 193.845.311.573,16 |
| ICBCT | 13,36 | -0,67 | 11.489.600.000,00 |
| ISCTR | 12,32 | -0,73 | 307.999.630.400,00 |
| SKBNK | 8,10 | -4,59 | 20.250.000.000,00 |
| TSKB | 11,73 | -2,17 | 32.844.000.000,00 |
| VAKBN | 26,80 | 0,30 | 265.746.696.816,40 |
| YKBNK | 31,96 | -0,19 | 269.967.759.036,64 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

İkinci çeyreğe ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla verileri dün açıklandı. Bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 8.8 oranında büyüdük. Ayrıca daha önce yüzde 8.9 olarak açıklanan 2010 büyüme hızı yüzde 9, yüzde 11 olarak açıklanan 2011 birinci çeyrek büyüme hızı ise yüzde 11.6 olarak değiştirildi.
İkinci çeyrek, hatırlarsanız ‘ısınma’ tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemdi. Yurtiçinde kredi genişlemesi büyük bir hızla devam ediyordu. Lira kontrollü bir biçimde değer kaybediyor, böylelikle yurtdışındaki olumsuz koşullar nedeniyle kriz öncesi düzeyine bir türlü gelemeyen ihracata biraz olsun destek veriyordu. Ayrıca Avrupa’daki kriz de bugünlerdeki kadar şiddetlenmemişti ve dolayısıyla büyük tutarlı dayanıklı tüketim harcamalarını ve yatırım kararları ile harcamalarını bir çeyrek ya da iki çeyrek öncesine kıyasla daha olumsuz yönde etkileyecek bir tehlike oluşturmuyordu.
Uzun bir süredir büyüme tahmini yapmıyorum bu köşede. Dolayısıyla, ikinci çeyrek büyüme hızı ‘tahminlerim doğrultusunda gerçekleşti’ dememin bir anlamı yok. Ama bir önceki paragrafta belirttiğim gelişmeler çerçevesinde açıklanan büyüme hızına şaşırmadığımı söyleyebilirim. Anketlerden elde edilen tahminlerin ortalamasının üzerinde olmasına karşın o tahminleri yapanların da bu yüksek büyüme hızına şaşırdıklarını sanmıyorum.
Üçüncü çeyrek büyümesi için de bir şeyler söylemek mümkün. Lira cinsi kredilerin ortalama haftalık artış hızları şöyle: İlk çeyrekte yüzde 0.35, ikinci çeyrekte yüzde 0.69, temmuz ve ağustosta yüzde 0.55. Kredi cephesinde üçüncü çeyreğin üçte ikisinde fazla bir değişiklik yok kısacası. Buna karşılık, Avrupa’daki krizin ağustos ayında şiddetlenmesinin, bundan sonrasının hem kredi arzı hem de talebi üzerine olumsuz etkileri olabilir. Bu çerçevede, üçüncü çeyrek büyüme hızının ikinci çeyreğe göre daha düşük ama yine de yüksek sayılabilecek bir düzeyde gerçekleşmesi beklenir. Dördüncü çeyrek ve sonrası için öngörü yapmak ise oldukça zor.
Senaryo 1: Avrupa’da kriz daha şiddetlenmezse yılın dördüncü çeyreğinde ve 2012’de ne olacağını daha çok ABD belirleyecek. Obama’nın yeni istihdam planının kongreden geçme olasılığı yok gibi. Bu durumda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) kararları belirleyici olacak. Eylül ayında yeni bir parasal genişlemeye giderse bizim gibi ülkelere akan (sıcak) para daha da artar. Bu da yurtiçindeki kredi artışının yüksek hızla sürmesi anlamına gelir. İhracat pazarlarımızdaki koşullar ise yaptığım varsayımlar çerçevesinde değişmeyeceğinden, ihracat performansımızın da fazla değişmesi beklenmez. Kurdaki artış nedeniyle değişiklik olumlu yönde ama sınırlı olur. Bu koşullar altında büyüme hızımız sözünü ettiğim dönemde yine potansiyelimizin üzerinde kalır ve yine cari açık sorununu tartışırız. Mevcut koşullar altında bu senaryonun gerçekleşmesi olasılığının giderek azaldığını düşünüyorum.
Senaryo 2: Avrupa’daki krizin daha da şiddetlenmesi olasılığı giderek yükseliyor. Sorunlu ülkelere yönelik risk algılaması bir türlü düşmüyor ve riskli olarak algılanan ülke sayısı giderek artıyor. Bu durumda sorunlu ülkelerin tahvillerinin piyasa değerleri giderek düşecektir. Dolayısıyla Almanya dahil çoğu ülkenin bankalarının bilançolarının daha da bozulması beklenir. Avrupa’da kredi arzının olumsuz etkilenmesi anlamına gelir bu. Avrupa’da zaten düşük olan büyüme hızı daha da düşer. İhracatımızın yarısını Avrupa’ya yapıyoruz; bu nedenle büyüme hızımız azalır. Büyüme hızımızın ihracat dışındaki nedenlerle de olumsuz etkilenmesi olasılığı yüksek olur. Avrupa’daki krizin şiddetlenmesi güvenli liman arayışlarını arttırırsa bizim gibi ülkelerden büyük sermaye çıkışı olabilir. Bu durumda bizde de kredi arzı ve talebi düşer, ekonomiye duyulan güven azalır. Küresel krizde yaşadıklarımızı yaşarız: Ekonomimiz küçülür ve işsizlik sıçrar. Fed’in yeni bir parasal genişlemeye gitmesi bu olumsuz etkileri bir miktar törpüleyebilir.
Her iki senaryonun alt senaryolarını da oluşturmak mümkün. Daha önce söz verdiklerime ek olarak bu konuyu da ilerideki yazılarımda sıkça ele alacağım gibi görünüyor.
FATİH ÖZATAY- radikal
Şimşek: Sıkı duruş ve tedbirler dezenflasyon sürecini destekliyor
Lukoil uluslararası varlıklarını satmak için alıcılarla masada
ABD’deki büyük risk: K şeklinde ekonomi
O plan rafa kalktı, tahvil piyasası sarsıldı
Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüdü
İnşaat üretimi hızlandı: Endeks yüzde 30 arttı
Türkiye'de büyüme fren mi yapacak? İşte Deutsche Bank'ın öngörüsü
Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri devam ediyor
Merkez bankaları İstanbul'da toplandı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.