BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 70,35 1,52 365.820.000.000,00
ALBRK 8,58 1,18 21.450.000.000,00
GARAN 141,90 1,65 595.980.000.000,00
HALKB 26,74 2,77 192.120.964.843,08
ICBCT 15,46 -3,44 13.295.600.000,00
ISCTR 14,95 4,11 373.749.551.500,00
SKBNK 7,18 2,72 17.950.000.000,00
TSKB 13,56 1,04 37.968.000.000,00
VAKBN 27,88 1,23 276.455.892.061,24
YKBNK 34,26 1,66 289.395.976.989,84

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaBu kriz savaş bile çıkartır!----

Bu kriz savaş bile çıkartır!

Bu kriz savaş bile çıkartır!
09 Mayıs 2010 - 15:31 www.finansingundemi.com

Euro'ya şüpheyle yaklaşanlar bir yana; tuzu kuru, borcu az ülkeler, borçluların yükünü sırtlanmak istemiyor

Melis Şenerdem
Bugün 9 Mayıs Avrupa günü. 60 yıl önce Fransız devlet adamı Robert Schuman, Avrupa Birliği'nin (AB) temellerini attığı ünlü deklarasyonunu bu tarihte yayımlamıştı. Oysa şimdi AB’nin en güçlü ayağı olan ekonomik ve mali birliği dağılma tehdidiyle karşı karşıya. Tarih; Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin omzuna Avrupa'daki ortak mali sistemi bir arada tutmak gibi ağır bir sorumluluk yükledi. Bu ikili belki de kendilerinden önce euro sisteminin kurulması için yeri geldiğinde kendi halklarıyla çatışmayı göze alan Helmut Kohl ve François Mitterrand’ın geçtiği sınavdan daha ağırıyla yüz yüze.’ 

Güven kalmadı
Bugün, Yunanistan'daki krizin Güney Avrupa'daki diğer zayıf ülkelere yayılması riski, kimi çevrelerin euro'nun daha kaç yıl var olacağını sormasına neden oluyor. Yunanistan ya da Güney Avrupa'daki diğer riskli ülkelerde yaşamayanlar, diğerlerinin savurganlığının bedelini niye biz ödeyelim diyerek kazan kaldırıyorlar. Almanya Başbakanı Angela Merkel, hafta içinde muhalefet partisi liderlerinin, "Yunanistan'ı kurtarmak için bu kadar para veriyoruz, bizim ekonomik krizde kendi vatandaşlarımıza, şirketlerimize destek olmak için niye bir centimiz yok?" sorularını yanıtlamak zorunda kaldı. Aynı sorular Almanya'nın en etkili gazetesi Bild'in de hafta boyunca manşetlerini süsledi.
Credit Writedowns adlı finans blogunun yazarı Edward Harrison,’  "Ekonomik milliyetçilik Euro Bölgesi siyasetinde önümüzdeki dönemde belirleyici olacak. İşler bozulduğunda o eski, çirkin 'yabancıyı suçla' taktiği çekici gözükecek" diyor. Economist dergisindeki ünlü Charlemagne köşesinde ise "Brüksel'de Almanların bencilliği ve hatta milliyetçiliği konuşuluyor" ifadesi yer aldı. Köşe yazısında Avusturya Maliye Bakanı Josef Pröll'ün Avrupa'nın Yunanistan'daki sokak gösterileri yüzünden sabrının taşmak üzere olduğuna ilişkin sözleri ve Slovakya Başbakanı Robert Fico'nin Yunanlıların kemer sıkma programlarına ancak uygulandıkları zaman inanacağını söyleyip, "Yunanlılara güvenmiyorum" diye haykırışı hatırlatıldı.

 

Arkasındaki halk desteği azalıyor
Doğu Alman siyasetçi Angela Merkel, haftalarca Yunanistan'ı kurtarmak için ülkesinin ödeyeceği 22.4 milyar euro’luk faturayı ertelemeye çalıştı. Bir euro ülkesini kurtarmanın Maastricht Anlaşması'na aykırı olduğunu söyleyen de oydu. Ancak Yunanistan'a hayat öpücüğü olacak yardım geciktikçe piyasaların huzursuzlaşması ve euro’nun kan kaybına uğraması, Merkel'in de tavrını değiştirmesine neden oldu. Almanya Başbakanı, geçen haftayı yaklaşan yerel seçimlerde partisini baltaladığını bilmesine rağmen halkına Yunanistan'ı kurtarmanın euro'nun geleceği için gerekli olduğunu söylemekle geçirdi. Merkel'e kamuoyu desteği, partisinin başına geçtikten sonra ilk kez yüzde 50'nin altına düştü.

 

AVRUPA KRİZİ NİYE ÖNLEYEMİYOR
1- Geç kalındı

Yunanistan'da borç krizi patlak vereli altı ay oldu. Bazı ekonomistler, Euro Bölgesi liderlerinin bu süre içinde krize müdahale etmemelerini, öte yandan Yunanistan'da o dönemde yeni iş başı yapan sosyalist PASOK hükümetinin dış yardımı reddetmesini bugünkü noktaya gelinmesinin sorumlusu olarak gösteriyor. Gelinen noktada piyasalar o kadar tedirgin ki, Yunanistan'ın 300 milyar euro’luk borcunu yeniden yapılandırmaktan başka çözümün işe yaramayacağını savunanların sayısı arttı.

2- Bölgesel müdahale yok
Koşulları farklı olsa da benzer bir kriz 1997 yılında Asya Kaplanları arasında patlak vermişti. Tayland'da başlayan yangın, Endonezya ve Güney Kore'ye sıçradı. Her üç ülke de IMF kredisi alana kadar da dinmedi. Morgan Stanley'in Asya operasyonlarının başında olan Stephen Roach, "Güney Avrupa'da yaşanan durum Asya krizini hatırlatıyor. Bölgesel zayıflıkları sadece en zayıf halkaya müdahale ederek bertaraf edemezsiniz. Sadece tek ülkeye yönelik bir paket kanamayı durdurmaya yetmez" diyerek, Avrupa liderlerinin er ya da geç Yunanistan'ın yanı sıra Portekiz, İspanya ve belki İtalya'ya yönelik kurtarma operasyonları yapmak zorunda kalabileceğine işaret ediyor.

3- Görüş ayrılığı var
1995 yılında Meksika borç krizine girdiğinde ABD, Kanada ve IMF ortak müdahale etmişti. Ancak ABD Kongresi, Meksika'ya kredi sağlama kararını reddetmişti. Avrupa'dan da "Bu iş bizi ne kadar ilgilendiriyor ki" homurtuları yükseliyordu. O dönemde ABD Başkanı olan Bill Clinton dizginleri eline aldı, Kongre'yi baypas ederek Meksika'ya 20 milyar dolarlık kredi çıkarılmasını sağladı. Yunanistan'ı kurtarma operasyonu ise çok farklı gelişiyor. AB liderlerinden hiçbiri 110 milyar euronun kendi ülkelerine düşen payını çıkarmaya o kadar hevesli değil. Cuma gecesi Brüksel'de kapalı kapılar ardında gecenin geç saatlerine kadar süren pazarlık sonucu ortak bildiriyle krediyi onayladılar. Ancak kredi mekanizmasının nasıl çalışacağıyla ilgili pazarlıklar hala sürüyor.

4- Suçu piyasaya attılar
Euro Bölgesi liderleri ve Brüksel'deki bürokratlar, krizle ilgili, ülkelerin mali dengelerindeki çarpıklıklardan çok spekülatörleri suçlamayı tercih ediyor. Hatta Merkel açık açık, "Bu bir ölçüde piyasalar ve politikacılar arasında süren bir savaş. Ama ben de meslektaşlarım da inanıyoruz ki biz bu savaşı kazanacağız" dedi. Yatırımcılar ise siyasilerin bu sözlerini "tribünlere oynamak" olarak değerlendiriyor.MİLLİYET

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!