BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,75 -0,85 362.700.000.000,00
ALBRK 8,64 0,70 21.600.000.000,00
GARAN 142,20 0,21 597.240.000.000,00
HALKB 27,44 2,62 197.150.309.472,48
ISCTR 14,99 0,27 374.749.550.300,00
SKBNK 6,98 -2,79 17.450.000.000,00
TSKB 13,55 -0,07 37.940.000.000,00
VAKBN 28,02 0,72 277.844.121.074,46
YKBNK 34,20 -0,18 288.889.153.912,80

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaBU DÖNEMDE PARAYI NEDEYE YATIRMALI?----

BU DÖNEMDE PARAYI NEDEYE YATIRMALI?

BU DÖNEMDE PARAYI NEDEYE YATIRMALI?
22 Nisan 2009 - 09:55 www.finansingundemi.com

Türkiye'nin önde gelen aracı kurumları önümüzdeki dönem için, küçük yatırımcıya, ekonomik beklentilerde kısa vadede fazla bir değişiklilik olmayacağı varsayımı altında paranın adresi olarak, her ne kadar düşmüş olsa da, yine faizi önerdi.

Arife GAMLI DÜNYA GAZETESİ BORSA / FİNANS SERVİSİ Borsa için ağırlıklı söylem 'fırsatları kolla' olurken altın ağırlıklı öneri listesinden çıktı. Dövizin payıda önerilen portföylerde azalırken her aracı kurum tek bir enstrüman yerine sepet bazında yatırım önerdi. Uzmanlar piyasaları dikkatle izleyemeyecek yatırımcılara ise bu tip enstrümanlardan oluşturulan B tipi fonları tavsiye etti. Piyasa profesyonelleri, portföyde döviz yatırımını ağırlıklı olarak tavsiye etmezken, 'acaba?' diyenlere ise 'çok ufak miktarda' yanıtını verdi, Portföylerde dövizin ağırlığı yüzde 20'yi aşmazken hisse senedi yatırımlarında ise çok dikkatli olunması gerektiğine inanılıyor. Uzmanlar, İMKB'nin IMF-Türkiye anlaşmasına yönelik olumlu beklentiyi satın aldığını ve ağırlıklı olarak fiyatlara dahil olduğunu bundan sonra ancak piyasayı kollayarak gerektiğinde satış yapılması gereği üzerinde durdu. Küresel finansal krizi Türkiye'de etkisini reel ekonomide ciddi anlamda hissettirmeye başladı. Son döneme ilişkin veriler Türkiye ekonomisinin 2008 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren hızlı bir biçimde yavaşladığını gösteriyor. 2009 yılında, küresel resesyon beklentileri gölgesinde, yurtiçi büyümenin eksi olacağı öngörülüyor. Merkez Bankası'nın faizi ilk defa tek haneli rakamlara gerilemesine rağmen Hazine'nin bu aydan sonra artan iç borçlanma ihtiyacı ile bankaların kaynak arayışlarının mevduat ve tahvil/bono cephesinde yatırımcılara daha cazip fırsatlar sunacağı düşünülüyor. DÜNYA, önde gelen aracı kurumlara 'Küçük yatırımcı parasını nerede değerlendirmeli? diye sordu. Gelen cevap '100 liralık bir portföyde faizin payı ağırlıklı olarak yüzde 50'den fazla olmalı' şeklindeydi. Uzmanlar yatırımcılara da döviz borcunu kapatmalarını önerdi. İMKB: Uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar ve ekonominin daralacak olması olumsuz, IMF anlaşması ve buna bağlı ekonomik paket olumlu etkileyecek. Uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar, bu borsalardaki trendleri yakından takip eden Türk mali piyasaları üzerinde ve özellikle de İMKB de etkili olacağından, hisse senedi yatırımlarında çok dikkatli olunmalı. Bu dalgalanmalar kısa vadeli yatırımcı için büyük risk oluşturmakta. Rakamlar büyümede ciddi sıkıntılar yaşanmaya devam edeceğini gösterdiğinden, önümüzdeki dönemde, hisse senedi gibi büyümeye duyarlı yatırım araçlarının cazibesi düşmekte. Bununla beraber bir hayli gecikmiş olan IMF ile anlaşmanın tamamlanması, özel sektör borçlarına devlet garantisi verilmesini içeren yeni canlandırma paketi, 2009 yılı bütçesinde yapılacak düzenlemeler, bankaların kuvvetli birinci çeyrek finansal sonuçları açıklaması hisse piyasasında yükselişlere neden olabilir. TAHVİL - BONO: Ekonomik büyümede sorun olduğundan tercih edilmeli. Yaklaşık son altı aydır Merkez Bankası'nın faiz indirimleriyle desteklenen tahvil-bono son dönemin en karlı yatırım aracı oldu. Finans teorisinin net bir şekilde söylediği gibi ekonomik "büyümenin sorunlu olduğu zamanlarda ağırlıklı olarak sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yapılması gerekliliği" bir kere daha doğru çıkmış oldu. Her ne kadar faiz iyice düşmüş de olsa, ekonomik beklentilerde kısa vadede fazla bir değişiklik olmayacağından önümüzdeki dönem için de tahvil-bono en tercih edilmesi gereken yatırım aracı olarak karşımıza çıkmakta DÖVİZ - Fazla tercih edilmemeli. Son dönemdeki değer kaybına rağmen, eğer kısa vadede bir döviz yükümlüğü yoksa, yatırımlarda Türk Lirası tercih edilmeli. Geçtiğimiz ay örneğini görmüş olduğumuz gibi, zaman zaman sert değer kayıpları yaşansa bile bu değer kaybı kalıcı olmuyor ve kur toparlanıyor. Dolayısıyla uzun vadede Türk Lirası'nın getirisi her zaman için dövizdeki kazançtan daha yüksek oluyor. Bununla beraber önümüzdeki dönemde IMF ile anlaşmanın yapılması TL üstünde olumlu etki yaratırken, reel sektörün yurtdışından kullandığı borçlarını çevirmede gerileme yaşaması kur üstünde yukarı yönlü bir baskı oluşturacaktır. Dolayısıyla, dövizin fiyatının iki farklı yöne çekebilecek bu kuvvetlerin bulunması döviz fiyatında -geçtiğimiz dönemdeki kadar olmasa da- yüksek volatiliteye neden olabilir. ************************************************************** İş Yatırım: Uzun vadeli düşününler hisseye yatırım yapabilir İş Yatırım Pazarlama Müdürü Can Pamir, büyümede ciddi sıkıntılar yaşanmaya devam edeceğini bu nedenle önümüzdeki dönemde, hisse senedi gibi büyümeye duyarlı yatırım araçlarının fazla tercih edilmemesi gerektiğini belirtti. Yakın vadede bir döviz yükümlülüğü yoksa, TL mevduat veya TL cinsi tahvil/bono gibi sabit getirili yatırım araçlarına ağırlık verilmesi önerisinde bulunan Pamir, "Hem tahvillerin getirilerinin mevduata oranla yüksek olması, hem de vergi avantajı nedeniyle, mevduat - tahvil/bono tercihinde de ağırlık, tahvil/bonodan yana olmalı" dedi. Pamir, riski azaltmak için birkaç farklı tahvil ve bonodan oluşan portföy yapılmasının daha doğru olacağına işaret etti. Pamir tavsiyelerini şu şekilde sıraladı; "Gösterge tahvilin yanısıra, 03 Mart 2010 ve 19 Ocak 2011 vadeli kıymetler bu düşünülebilir. Ayrıca blok halinde alım yapmak yerine, yurtdışı gelişmelere ve ihaleler öncesinde artan dalgalanmalara dikkat ederek faizlerdeki dalgalanmaları kollayıp, paçallayarak yapılacak alımlar sağlıklı olacaktır. Bu yatırım stratejisinin başarılı olabilmesi için, yatırımcının yakın vadede herhangi bir döviz yükümlülüğünün (bulunmaması gerekli. Bu tip yükümlülükleri bulunan yatırımcılar kurun anlık değişikliklerinden zarar görebilirler. Eğer kısa vade içinde bir döviz yükümlülüğü varsa, olası ani bir sıçramadan zarar görmemek için VOB'da döviz kontratlarından faydalanılabilinir. Uzun vadeli düşünen ve kısa vadeli dalgalanmalara karşı duyarlı olmayan yatırımcılar hisse senedine yatırım yapabilirler." PORTFÖY ÖNERİSİ % 70 TL cinsi tahvil-bono % 20 TL aylık mevduat % 10 İMKB hisse senedi ****************************************** Finansinvest: "Temkinli" iyimserlik dalgası sürebilir Finansinvest Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, son dönemde piyasalarda beliren "temkinli iyimserlik" dalgasının bir süre daha devam edebileceğini söyledi. Alınan önlemlerinin ekonomiler üzerinde olumlu ivme yaratacağı ümitlerinin yanısıra, içeride daha güçlü bir program çapasına geçişin yaratacağı iyimserliği piyasaları destekleyebilecek önemli unsurlar olduğunu dile getiren Tokalı, önümüzdeki bir iki aylık süreci, olumlu makro ekonomik verilerin daha fazla dikkat çekeceği bir dönem olarak öngördü. bileceğine işaret etti. Zayıf büyüme ve istihdam verilerinin piyasalar açısından bir süpriz içermediğine dikkat çeken Tokalı şöyle devam etti; "Dolayısıyla, şok bir karamsarlık yaratması pek olası değil. Diğer taraftan, enflasyon, faiz politikası, cari denge ve bütçe cephesinden olumlu sinyaller alma olasılığı yüksek. Enflasyondaki baz avantajı, yaz dönemine giriş, seçim populizminin bitmiş olması, düşük faiz ortamı, IMF belirsizliğinin sona ermesi gibi faktörlerin sözkonusu ekonomik dengelerde iyileşme hareketlerine neden olması muhtemel. Bu tabloyu destekleyecek hatta sadece bozmayacak bir dış ortam ise, risk iştahındaki ihtiyatlı artışı destekleyebilir. Ancak, dip bulma ya da kamu önlemlerinin etkinliğine yönelik belirsizliklerin hala son bulmadığı düşünülecek olursa, bu iyimserlik hareketinin devamlı bir ralli şeklinde olması da beklenmemelidir." PORTFÖY ÖNERİSİ % 40 mevduat % 30 hisse senedi % 20 bono % 10 döviz ******************************************** TEB Porftöy: Bonodaki olumlu hava devam edebilir TEB Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özkaya, bono piyasalarındaki olumlu havanın TCMB'nin destekleyici para politikasına paralel olarak devam etmesini beklediğini söyledi. Mayıs ayında Hazine'nin yapacağı yüklü borçlanma öncesinde bono faizlerinin bir miktar yukarı gelme ihtimali olsa da ihaleler sonrasında gösterge bonoda 11.50%-12% bileşik faiz seviyelerinin görülebileceğini kaydeden Özkaya, İMKB'de küresel risk iştahındaki artışla son iki ayda 30% civarında bir yükseliş olduğunu, bu aşamada bir miktar konsolidasyon olmasının muhtemel durduğunu dile getirdi. Özkaya, İMKB'de kar satışlarının ardından olumlu havanın devam edeceği kanaatinde olduğunu da sözlerine ekledi. Özkaya, "Döviz tarafında, IMF haberlerinin etkisiyle Türk Lirası'nın çok hızlı bir şekilde değer kazandığını, bu trendi sürdürmesinin ise zor olduğu düşüncesindeyim. Yatırımcıların ağırlıklı olarak bono yatırımlarına devam etmesini, İMKB'de görülebilecek bir düzeltme hareketinde hisse portföylerini artırmalarını, EUR/TL kurunun 2.0 seviyelerine gelmesi durumunda da bir miktar döviz pozisyonu oluşturmalarını öneririm" diyerek tavsiyelerini sıraladı. PORTFÖY ÖNERİSİ 65% bono 20% hisse 15% döviz (EUR) ************************************** Yatırım Finansman: MB bir defa daha faiz indirse de bono bileşiği tek haneye gelmez Yatırım Finansman Menkul Değerler Portföy Yöneticisi Alper Koç, geçtiğimiz 1.5 aylık süreçte yurtdışı piyasalardaki iyimser havanın etkisiyle ciddi bir yükseliş gerçekleştiren İMKB'de, IMF anlaşması ile ilgili olumlu beklentinin de kısa vadede büyük oranda fiyatlandığını söyledi.. Faizlerde son dönemde yaşanan ciddi düşüşün etkisinin birinci çeyrekte banka bilançolarına olumlu yansıyacak olması, IMKB'de yaşanan yükselişte liderliği bankacılık sektörünün almasını sağladığını kaydeden Koç, "Önümüzdeki dönem öncelikle ABD piyasalarında yaşanan iyimserliğin devamı halinde DJI endeksinde 8700- 9000 aralığına kadar yükselişin devamı gelebilir. Bu durumda, IMF anlaşmasının da tamamlanması halinde kısa vadede IMKB 100'de 32000 - 33000 aralığına kadar yükseliş, USD/TL'de 1.50 bölgesine kadar düşüş beklenebilir. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun Mayıs ayında yapacağı toplantıda bir faiz indirimi daha gelirse, Mayıs ayı içerisinde gösterge faizde 10.5-11 bileşiklere kadar düşüş görebiliriz. Ancak faizlerin bu seviyelerin daha da altına gelmesini sağlayacak bir gelişme şimdilik gözükmemektedir" diye konuştu. Küçük yatırımcılar için, yoğun ve hızlı, hatta bazen de kirli bilgi akışı yaşanan finans piyasalarında profesyonel destek almalarını öneren Koç, bu anlamda portföy yönetimi yapan kurumsal şirketlerin, küçük yatırımcılar için iyi bir alternatif olacağını vurguladı. Düşük Riskli Portföy Önerisi; Kısa vadeli bono : % 40 B Tipi Fon : % 20 A Tipi Fon : % 10 Hisse Senedi : % 10 Döviz- Altın : % 20 Riskli Portföy Önerisi; Kısa vadeli bono : % 20 B Tipi Fon : % 15 A Tipi Fon : % 30 Hisse Senedi : % 20 Döviz- Altın : % 15 ********************************** Yapı Kredi Yatırım: Sabit getirili menkul kıymetler ön planda kalabilir Yapı Kredi Yatırım yetkilileri yılın ilk yarısında sabit getirili menkul kıymetlerin ön planda kalmaya devam etmesini bekliyor. Bu sene Türk yatırım fonu piyasasının ürün çeşitliliği açısında hareketli bir sene yaşamasını bekleyen Yapı Kredi Yatırım yetkilileri şu açıklamayı yaptı:" Türkiye'nin bu krizden dış dünya kadar etkilenmeyeceği varsayımıyla Eurobond fiyatlarının çok etkilenmeyeceğini düşünüyoruz. Diğer yandan anapara garantili ve koruma amaçlı fonlara olan ilginin artan çeşitlilik ile 2009'da büyümeye devam etmesini bekliyoruz. Faiz seviyesinde yaşanan gerilemeye paralel olarak orta ve uzun vadeli yatırım stratejilerine sahip fonlara da talebin devam edeceğini düşünüyoruz. Yatırımcıların yatırım seçimlerini risk ve vade tercihlerine göre belirlemeleri gerekiyor. Riski sevmeyen ve kısa vadeli yatırımı tercih eden yatırımcılar için likit fonlar, kısa-orta vadeli yatırım perspektifine sahip b tipi değişken fonlar ve anapara garantili ve koruma amaçlı fonlar uygun alternatifler oluşturabilir. Diğer yandan faizlerin önümüzdeki dönemde düşmeye devam edeceği beklentisi olan yatırımcıların vadeyi uzatarak daha riskli tercihlere yönelmesini öneriyoruz. Bunların arasında, orta-uzun vadeli tahvil bono fonları ile hisse senedi fonları bulunuyor. Hisse senedi fiyatlarının tarihi düşük seviyelerde bulunduğunu dikkate alarak, hisse senedi fonlarının da dikkate alınmasını tavsiye ediyoruz. Bireysel yatırımcı açısından bu kadar bilinmezliğin olduğu bir ortamda tek başına hisse senedi yatırımı yapmanın riskli olduğunu düşünüyoruz bunun yerine A Tipi fonlar üzerinden seçilmiş hisse senetlerinin alındığı bir portföyün daha mantıklı olacağını düşünüyoruz." ************************************ Global Menkul: Riski seven hisse senedi alabilir Global Menkul Değerler Stratejisti Arzu Odabaşı, son bir aydır pozitif beklentilerin satın alındığı hisse senedi piyasalarında, yurt dışında banka karları ve stress testinin sonuçlarına ait beklentinin devam ettiğini kaydederek yurtiçinde ise ana gündem maddesinin IMF - Türkiye anlaşması olduğunu belirtti. Anlaşmaya yönelik olumlu beklenti içinde bulunan hisse senedi piyasalarının kısa vadeli artan trend içindeki seyrini korumasını bekleyen Odabaşı, endeksin 31 binin üzerinde ivmesini kaybetmesini beklediğini dile getirdi. Oldukça seçici olmak kaydı ile 32 bin endeks seviyesinde satmak üzere kısa vadeli hisse senedi pozisyonu alınabileceği tavsiyesinde bulunan Odabaşı, "Ancak özellikle altını çizmek isterim, bu strateji riski seven yatırımcı için uygun olacaktır. 1.55 seviyelerinden dolar almalarını, ve bono faiz oranlarının 13.50 ün üzerine çıktığı oranlarda bono almalarını tavsiye ederiz" diye konuştu. PORTFÖY ÖNERİSİ Kısa vade de satış kaydı ile %40 oranında hisse senedi %40 Bono - Tahvil bono yatırım fonları %20 Dolar ************************************** Gedik Yatırım: Mayıs-Haziran aylarında dalgalanma artabilir Gedik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Onur Mutlu, IMF anlaşması beklentisi ve olumlu bankacılık bilançoları ile endeksin önümüzdeki dönemde 29500'ü yukarı kırmasını beklediklerini söyledi. Mutlu, direnç noktalarında hisse portföyünü azaltmayı önerdiklerini belirterek endeksin 29500 sonrasındaki hedefinin ise 32000 seviyesi olacağını kaydetti. Mutlu, "Burayı kırması için resesyondan kesin çıkış sinyallerinin alınması beklenecektir. 2009 birinci çeyrek sonuçlarının açıklanacağı Mayıs-Haziran aylarının İMKB'de dalgalanmanın artabileceği aylar olacağını düşünüyoruz. ABD'de ise 29 Nisan'da, AB'de 15 Mayısta açıklanacak. Nisan-Mayıs aylarında gelecek veriler 2. çeyrekle ilgili olumlu sinyaller verecek. Bu tür haberler yükselişlere destek olabilir" diye konuştu. Temel senaryolarında kurlarda önemli bir değişiklik olmayacağı ve şirket karlarında %20 civarında bir düşüş olacağı varsayımlarını esas aldıklarını anlatan Mutlu, bu durumun F/K olarak İMKB'yi daha cazip tutmaya devam edeceğini vurguladı. Tahvil faizlerinin % 12'ye kadar geldikleri bu dönemde TCMB fırsatı değerlendirerek indirimlere devam edeceğini kaydeden Mutlu, "TCMB'nin bankaları fonlamaya devam etmesi nedeniyle tahvil bileşik faizlerinin %12'nin altını test etmesi gündeme gelebilir" dedi. PORTFÖY ÖNERİSİ % 20 hisse senedi % 60 SGMK % 20 Döviz
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!