BORSADA YÜKSELİŞ SÜRECEK Mİ?
Geçen haftaki analizimizde 'Borsa endeksi 30 bin puanı aşarsa 32 bine doğru yükselerek ralliyi tamamlayacaktır' demiştik. Çarşamba günü 30 bin puanı aşan endeks, güçlü hisselerdeki yükselişin etkisiyle 31.819 puana doğru yükselerek tezimizi doğruladı.
2009 yılına girilirken birçok analist kötümser senaryoların daha baskın olduğunu savunurken 2009'da borsaların toparlanacağını vurgulayan analizler yapmıştık. Hatta birçok hissenin yüzde 100'lere varan yükselişler yaşayabileceğini de vurgulamıştık. 2009'un ilk dört ayını geride bıraktığımız şu günlerde gerçekten de gelişmeler beklediğimiz doğrultuda gerçekleşti. Borsa'nın neredeyse üçte biri yılbaşından bu yana yüzde 50-150 aralığında artışlar yaşadı. Borsa endeksi de yüzde 17,82 kazanç sağladı. İMKB geçen haftanın en çok kazandıran borsası olurken 32 bin puana oldukça yaklaştı.
Peki bu durum devam eder mi yoksa bu yükseliş satış için fırsat mı? Mart ayından bu yana endeks soluksuz olarak yüzde 34 yükseldi. Geçen hafta en son 6,5 ay önce gördüğü 31.500 puanı aştı. Açıkçası kısa vadeli hedeflere ulaşıldı. Bu aşamadan sonraki her yükseliş riskin artacağı anlamına geliyor. İMKB endeksinin bir avantajı da var. Yükselişi bu defa diğerlerinden önce gerçekleştirdi. Dış borsalara baktığımızda gelişmekte olan borsaların dışında kalan ABD ve Avrupa borsaları henüz 2009 yılında ekside gözüküyorlar. Bu borsalar kazandırmaya başlar ve belli noktaları hedefleyerek yükselişlerini hızlandırırlarsa İMKB belki de 32 bin puanı aşarak sürpriz yapabilir. Ancak yine de kısa vadede bu yükselişi gerçekleştiren endeksin 32 bin puan sınırında zorlanmasını bekliyorum.
Önümüzdeki hafta 19 ABD bankası için gerçekleştirilen stres testi sonuçları takip edilecektir. Hükümetin kabine değişikliğinin yankıları ve dış borsalardaki gelişmeler Borsa'yı yakından ilgilendiriyor. Gün sonuna doğru açıklanacak nisan ayı enflasyon verileri öncesi piyasalar daha çok dış borsalardaki gelişmelere odaklanacaktır. Haftanın genel beklentisi endeksin 30-32 bin puan aralığında dalgalanacağı yönünde. Perşembe günü yapılacak Milli Piyango özelleştirme ihalesi daha çok ihaleye katılacak şirket hisselerini (Turkcell, Doğuş Holding ve Alarko Holding) etkileyecektir. 2009 yılı ilk çeyrek bilanço beklentileri ve gerçekleşmeleri hisse bazında da olsa hareketliliğin sürmesini sağlayabilir.
Yatırımcıların biraz daha dikkatli olmaları gereken bir sürece giriyoruz. Zira soluksuz yükselişin bir düzeltmesi gerçekleşmedi ve yabancı yatırımcılar da iki aydır düşük maliyetlerden hisse topladılar. Bunun yanı sıra bir bölüm hisse de henüz yükselişe katılamadı. Daha seçici bir hareketle en iyi ihtimalle 30 bin puan üzerinde tutunulacak bir hafta bizi bekliyor diye düşünüyorum. Olumsuz haberleri görmek istemeyen piyasalar hala IMF beklentisini satın alıyor. Bu nedenle IMF cephesinden gelecek haberlere de bir hayli duyarlı. Anlaşma gerçekleşme beklentisi kar satışlarını frenliyor. Anlaşma haberi bile anlaşma beklentisi kadar etkili olmazdı. Bu nedenle beklenti hep sıcak tutularak piyasaları da canlı tutmak mümkün oluyor. Yabancı yatırımcılar henüz alımlarını sürdürüyorlar ama onlar da anlaşmanın gerçekleşmesi ve gerçekleşmemesine farklı tepkiler vereceklerdir. Son olarak Borsa hala sıcak ve iyimserliğin sürmesiyle yıl içi zirvesine oldukça yakın hareket ediyor. Kar satışları gelse de hisse bazında hareketler sürebilir. Endeks 32 bin puanda zorlanabilir.
Petrolde 55 dolar seviyesi kritik
fPetrol fiyatları 50 doların üstünde hareket ediyor. Haftanın son işlem günü yaptığı atakla dikkat çeken petrol, 55 dolar sınırına dayanmış durumda. 2009 yılı başında 40-45 dolar arasında hareket eden fiyatlar acaba son üç yılda olduğu gibi yine yaz aylarına doğru mu hareket edecek yoksa büyüme rakamlarının etkisiyle yatay bir bantta mı kalacak? Petrol fiyatları genellikle yıl başlarında en düşük seviyelerde hareket ederken yaz aylarında zirve yapıyor. Bunun en somut örneği 2006 yılında 50 dolardan 76 dolara, 2007'de 52 dolardan 80 dolara, geçen yıl ise 90'dan 147 dolar'a yükselmesidir. Dünya ekonomilerinin 2009 yılı ilk çeyreğinde ciddi biçimde daralacaklarının anlaşılmasına rağmen petrol fiyatları muhtemelen yılın ikinci yarısında yine yükselişe geçecektir. Bu yükselişin gerçekleşmesi ise 55 dolar eşiğinin geçilmesine bağlı. Geçen hafta açıklanan ABD ham petrol stoklarında beklenmedik artışa rağmen spekülatörler petrol alımlarını sürdürdü. Ayrıca ABD rafineri kullanım kapasitesi beklentilerin altında kalarak yüzde 82,7 olarak gerçekleşti. Tüm bunlara rağmen doların az da olsa değer kaybetmesi ve vade sonu olması gibi spekülatif faktörler petrol fiyatlarını yükseltmeye yetti. Önümüzdeki günlerde ABD ekonomisine ilişkin kaygıların nisbeten azalma durumu belirir, dolar uluslararası piyasalarda değer kaybını sürdürürse petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında yükseliş eğilimi başlar. Teknik göstergelerini incelediğimizde yukarı dönüş sinyali henüz onaylanmadı. Geri çekilmelerde 47 dolar görülebilir.
SELİM IŞIKLAR-ZAMAN