Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,75 | -0,85 | 362.700.000.000,00 |
ALBRK | 8,64 | 0,70 | 21.600.000.000,00 |
GARAN | 142,20 | 0,21 | 597.240.000.000,00 |
HALKB | 27,44 | 2,62 | 197.150.309.472,48 |
ISCTR | 14,99 | 0,27 | 374.749.550.300,00 |
SKBNK | 6,98 | -2,79 | 17.450.000.000,00 |
TSKB | 13,55 | -0,07 | 37.940.000.000,00 |
VAKBN | 28,02 | 0,72 | 277.844.121.074,46 |
YKBNK | 34,20 | -0,18 | 288.889.153.912,80 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Bono ve tahvil piyasasındaki hızlı düşüşe rağmen döviz piyasasında korkulan olmadı. Doların uluslararası piyasalarda Euro ve yene karşı değer yitirmesinin etkisiyle dolar yıl başındaki 1,53 seviyesinin altında hareket etmeye devam ediyor. Euro ise çok hafif bir yükselişle korkulan rakamların çok altında kaldı. Piyasalara yansıyan bu iyimserliğin altında 2007-2008 yılları içinde yaşanan ABD kaynaklı konut sektörü krizinin etkilerinin alınan tedbirlerle yavaş yavaş ortadan kalkacağı beklentileri vardı. Uluslararası düzeyde bakıldığında iyileşme finans sektöründe başlayan olumlu sinyallerden geldi. Bankaların beklenmedik bir şekilde yüksek karlar açıklamaları olumlu gidişin ilk tohumları oldu. Mart ayı sonunda iflası gündemde olan ABD'nin önde gelen otomotiv şirketleriyle ilgili radikal tedbirler otomotiv piyasalarını olumlu etkilemeye başladı. Satışlar arttı ve korkulan dev iflaslar gündemden düştü. Düzelen moraller ve merkez bankalarının birbiri ardına yaptıkları faiz indirimleriyle konut sektöründe yılın ikinci çeyreğinden itibaren belirgin bir düzelme sağlandı. Art arda olumlu gelen konut satışları olumsuz istihdam verilerini gölgede bırakarak canlanmanın başladığı sinyalini verdi.
Dünyanın önde gelen ülke ekonomilerinin aldıkları olumlu tedbirler işe yaradı. İkinci çeyreğe kadar olumsuz gelen istihdam verilerinde yavaş yavaş toparlanma sinyalleri geldi. Ekonomilerin barometreleri istikrarlı bir görünüm sergilemeye başladı. Türkiye bu süreçte şu ana kadar IMF'ye ihtiyaç duymadan ayaklarının üstünde durmayı başaran ülkelerden biri oldu. Yabancı yatırımcıların bu yıl içinde en fazla ilgi duyduğu borsalardan içinde olduğu gibi, İMKB en fazla kazandıran ilk üç borsa arasına girdi. Yüksek kar açıklayan banka hisseleri Borsa'daki yükselişte lokomotif görevi üstlendi. Mobilya, finans, konut, otomotiv, elektronik ve beyaz eşya sektörü KDV ve ÖTV indirimlerinin ardından yüksek getiriler sağladı. Zira bu şirketler ikinci çeyrekte yüksek karlar açıkladı. Kademeli olarak devam ettirilen vergi indirimleri 30 Eylül'de sona eriyor. Beklentiler önlemlerin bir şekilde devam ettirileceği yönünde. Piyasalarda buna göre pozisyonlar alınıyor. Bu nedenle ekim ayındaki yüklü gündem öncesi gözler bu yönde alınacak yeni kararlarda. 2010 yılı bütçesi ekim ayı başlarında açıklanacak. Yabancı yatırımcı, merakla bütçeyi bekliyor. 2010 Bütçesi'nde özelleştirmeler önemli yer tutuyor. Orta Vadeli İstikrar Programı'nın başarısı bir bakıma özelleştirmelerin başarısına bağlı gözüküyor. 2010 yılında mevcut şartların iyileşerek devam etmesi, büyük halka arzları başarılı kılacak. Başta Ziraat Bankası olmak üzere büyük halka arzların yeniden gündeme getirilmesi piyasalarda olumlu bir bekleyiş oluşturdu. Bütçe açıklarında genişlemeyi engelleyici olan bu gelir artırıcı önlemlerin başarıya ulaşması kredi notunun da artırılmasını sağlayacaktır.
MERKEZ BANKASI GÜVEN VERİYOR
Orta Vadeli Program'ın ardından kredi derecelendirme kuruluşları Moody's ve Standard and Poors, Türkiye'nin kredi görünümünü pozitife çevirdi. Kamu maliyesindeki açıkların kontrol edilmesi durumunda kredi notumuzu artıracaklar. Bu durum 2010 yılı için önemli bir beklenti. Ayrıca bankalar başta olmak üzere şirket karlarındaki artış beklentileri üçüncü çeyrek bilançoları açıklanıncaya kadar yabancı talebinin süreceğini gösteriyor. 2009 yılında net alıcı pozisyonunda olan yabancıların IMF ile beklenildiği gibi yüksek ölçekli bir stand-by gerçekleşmese bile buna çok fazla odaklanmayacakları, dünya piyasalarındaki gelişmelere göre hareket edecekleri görülüyor. Merkez Bankası'nın kararlı tutumu ve faiz oranlarındaki düşüşün devam etmesi, buna rağmen dövizde satıcılı seyrin sürmesi ekonomiye ilişkin güvenin sürdüğünü gösteriyor. 'Bu süreç daha ne kadar devam eder?' sorusu 2009 yılının son çeyreğinde cevap bulacak gibi gözüküyor. Son çeyrekte şu ana kadar alınan tedbirlerin bilançosu gözler önüne serilecek. Şirketler gelecek yıl için yeni stratejilerini muhtemelen son çeyrekte elde edecekleri performanslara göre belirleyecek. Yabancı yatırımcılar ise muhtemel satışları önümüzdeki yıl daha yüksek fiyatlardan yapmaya başlayacak. Bu fiyatlar muhtemelen 2007 Ekim'inde görülen zirve noktaları olabilir.
Petroldeki düşüş kötüye mi işaret?
Ağustos ayının ilk haftasında 75 doları aşarak yıl içi zirvesine ulaşan petrol fiyatları, o tarihten bu yana belirgin bir düşüş yaşıyor. Geçen hafta ABD petrol stoklarında yaşanan beklenmedik artışlar ve ABD konut verilerindeki gerilemelerin ardından yüzde 9 düşen petrol fiyatları, son iki ayın en düşük seviyelerine gerileyerek haftayı 65 dolardan kapattı. OPEC'in 9 Eylül'deki toplantısında üretimde değişikliğe gitmemesi ve ABD ham petrol stoklarında keskin düşüşlerle 72 dolara kadar tırmanan fiyatlar geçen hafta gelen verilerin ardından sert bir düşüşle iki ay öncesine geriledi. Bu sürpriz düşüşe rağmen, son çeyrek ve 2010 yılı için petrol talebinin artarak devam edeceği ve bunun sonraki aylarda fiyatların en az bu seviyelere yakın olacağı beklentileri 60 dolar civarında alım getirebilir. Teknik olarak şubat ayında 39 dolarla başlayan yükseliş trendi içinde en sert düzeltmelerden birini yaşayan petrolün düşüş trendine başladığı görülüyor. Son iki aydır yaşanan düşüş hareketinin, fiyatları 60 doların altına çekebilmesi de mümkün. Bu noktanın altına gelmesi dünya ekonomik görünümünün son verilerden sonra daha da bozulması ve doların daha hızlı yükselmesine bağlı gözüküyor.
SELİM IŞIKLAR-ZAMAN
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.