Borsada yeni rekor için erken
Gelişmekte olan borsalarda erken yakalanan yükseliş trendi bir süredir yerini düşüşe bırakınca, IMF'den gelen açıklamaları spekülatif amaçlarla olumsuz algılayan endeks hafta içinde kritik nokta olan 45 bin puanı aşağı kırarak 44 bin puana kadar gerilemişti.
Bu düşüşte etkili olan banka hisselerindeki net satışların Moody's'in açıklamaları sonrasında yerini alımlara bırakmasıyla endeks hızlı bir şekilde toparlanarak 46 bin puanın üstüne yükseldi. Böylelikle mart ayı başından bu yana sürdürülen yükseliş trendinin sona ereceği endişesi şimdilik rafa kaldırılmış oldu. İçeride IMF anlaşması ile ilgili spekülasyonlar, orta vadeli istikrar programıyla ilgili tartışmalar ve en son kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımı ile ilgili açıklamaları piyasalarda dalgalanmalara yol açarken dışarıda ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner'in olumlu açıklamaları yükseliş eğilimine güç verdi.
ABD konut sektörü verileri son üç dört aydır sürekli olarak beklentilerden daha iyi çıkıyor. Emtia fiyatları yıl başına göre yüksek seviyelerde hareket ediyor. Tüketici güven endeksleri olumlu gidişatı destekliyor. FED raporlarında bu durumun altı çiziliyor. Ancak 2008 yılında yaşanan yıkıcı krizin izlerini atmanın sanıldığı kadar kolay olmadığı işsizlik oranlarında kendini belli ediyor. ABD'den gelen son verilerde iyileşmenin sanıldığı kadar kısa sürmeyeceği, bu nedenle ekonomilerde canlılığın sürekli olması için yeni tedbirlere ihtiyaç olduğu ABD yönetimi tarafından sık sık vurgulanıyor. Açıkçası 22-23 Eylül'de yeni faiz kararını açıklayacak olan FED şimdilik faizleri 0,25 seviyesinde tutmak zorunda kalacağını düşünüyorum. Ağustos ayı enflasyonunun beklentilerin altında çıkması ve ikinci çeyrek GSYİH verilerinin beklentilerin altında küçülmesi gibi iyi haberler, önümüzdeki hafta toplanacak olan TCMB Para Politikası Kurulu'nun faiz oranlarını yarım puan daha düşürmesine imkan sağlayabilir.
ÖTV VE KDV İNDİRİMLERİ BİR SÜRE DAHA DEVAM ETMELİ
Borsa son iki günde yakaladığı ivmeyle yatırımcılara yükseliş trendinin süreceği mesajını vermiş gözüküyor. Açıklanan 6 aylık bilanço verileri borsada bir süredir devam eden hisse değişimlerini hızlandırırken özellikle zarardan kara geçen veya satışları ve karı artan şirketlerin borsadaki performansı da ciddi bir şekilde artmaya başladı. Özellikle cuma günü yaşanan yükselişlere baktığımızda hangi hisselerin yüksek performans gösterdiği açıkça görülecektir. Bu performansların devam etmesi için yükseliş trendinin sürmesi ve ekonomiye yönelik olumlu beklentilerin devam etmesi gerekiyor. Bu nedenle tehlikenin geçtiği varsayımıyla bir süredir alınan önlemlerin devam etmeyeceği mesajını vermek bu noktada akıllıca olmayacaktır. Piyasaları ve ekonomiyi yeni beklentilere sokmak ve iyileşmeyi kalıcı kılmak için alınan kısa vadeli önlemlerin bir süre daha devam ettirilmesi ve hazırlanan orta vadeli istikrar programının ivedilikle tamamlanması zorunlu gözüküyor. Finansal piyasalarda yaşanan iyileşmeler reel piyasalara tam olarak yansımadı ama başta önlemlerin alındığı sektörler başta olmak üzere şirketler özellikle yılın ikinci yarısında satışlarını artırdı. Üçüncü çeyrek verilerinde bir yavaşlama olsa da şirketlerin yıl sonuna kadar 2008'e göre daha iyi bilançolar açıklayacaklarını tahmin ediyorum. Ekonomilerde iyileşmeler devam eder kredi likiditesi daraltılmazsa istikrarlı bir şekilde yükselen borsaların 2007 yılındaki seviyelerini bulması söz konusu olabilir. Yine de hatırlatmakta fayda var 2009 yılında endeks 21 bin puana kadar gerilemişti, fiyatlar iki kattan fazla yükseldi. Bu noktalarda yeni pozisyon açmak biraz risk almayı gerektiriyor. Alternatif piyasalardaki durgunluk, dünya borsalarındaki yükseliş trendi ve mevcut konjonktürün devamıyla hisse senetleri bir süre daha yükselişini sürdürecektir. Seçici hareketlerin ön plana çıktığı önceki haftalarda görüldü. Bundan sonra hisse bazında yükseliş potansiyeli olan şirketler endeksle ayrışarak hareketlerini sürdürebilir.
Tahvil en düşük seviyede
Krizin patlak verdiği 2008 yılının son çeyreğinde yüzde 25'e kadar yükselen tahvil oranları o tarihten bu yana sürekli olarak değer kaybediyor. Ağustos ayında 9,38 seviyesine kadar geriledikten sonra 9,99'a kadar yükselen tahvil fiyatları açıklanan ağustos enflasyonunda düşüşün devam etmesiyle aşağı yönlü seyrini sürdürdü. Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 17 Eylül'de gerçekleştireceği toplantıda faiz oranlarını yüzde 7,75 seviyelerinden 50 baz puan indireceği beklentileriyle haftayı bugüne kadarki en düşük seviyeden (yüzde 9,31) kapattı.
Piyasalar bir yandan bu toplantı ve sonrasındaki açıklamalara odaklanırken beklentinin fiyatlanması ve ekim ayındaki yüklü itfalar nedeniyle tahvil fiyatlarının bu seviyelerin altına gerilemesinin sürpriz olacağını söylemek mümkün gözüküyor. Enflasyon verilerinin aşağı yönlü hareket etmesi ve kredi not artışı beklentisi bu düşük düzeyin bir süre daha devam etmesini sağlayabilir. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in "Kamu maliyesinde disiplin şartıyla kredi notu artırılabilir." açıklaması son gün yaşanan düşüşte etkili olurken gözler orta vadeli yeni istikrar programına çevrildi.
SELİM IŞIKLAR-ZAMAN