Borsada riskler azaltılmalı mı?
Piyasalardaki son gelişmeler fiyatlara nasıl yansıyacak? Borsalar önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izleyecek?
Hatırlarsak ekonomist STİGLİTS bir demecinde ;"konut balonu,ekonomistlerin konut fiyatlarının daha da yukarı çıkacağı iddialarıyla ,mortgage kredilerinin ve fiyatların çok fazla yükselmesiyle patladı"derken,2009 mart sonrası abd'de parasal genişleme ile(karşılıksız dl basılarak)aşırı beklentiler yaratılarak şişirilen borsaların da aynı kaderle yani , beklentilerin gerçekleşmemesiyle(faizlerin yükselmeye başlamasıyla) çökebileceğini dile getirmişti.OBAMA ise 10 yıllık bütçe açığı projeksiyonunu 7.1 milyar dolar daha yükseltmiş ,abd'de tüketici harcamalarının yakın zamanda düzelmeyecek olması ise finans ve reel sektörlerde olumsuzlukların 2010 içinde süreceği endişesini yaratmakta abd işsizliği hala 10 civarlarında,borçlanma ihtiyaçları ve iç borçların döndürülmesi ise 2010 için sorun teşkil edebilecek gelişmelere karşı duyarlı gözükmektedir.
AB ,MB Başkanı TRİCHET 'in ekonomik toparlanmanın sürdürülebileceği endişesi devam etmekte,Rusya'da doğrudan yabancı yatırımları 2009'un ilk 6 ayında % 45 düşmüş,çin ve abd arasındaki cari açık dengesizliği ise devam etmekte,çin'de faizler artmakta,banka kredileri ise sınırlandırılıp,kısıtlanmakta ve çin'in büyüme artışı tehdit altında olup bundan en çok zarar edecek ülkelerin de asya ülkeleri olabileceği de beklenmektedir.
BALTİC DRY İNDEKS yani kuru yük endeksi BDİ son dönemde çelişkili çıkışlı inişli seyrini sürdürmektedir.Özellikle abd ve ab ülkelerini kapsayan atlantik havzasındaki 26 büyük deniz taşıma hattındaki kuru yük(ham madde yani bakır,çelik,demir,çimento,gübre v.b)yani üretimde kullanılan ve ekonomilerde büyümeyi, gösteren maddelerin fiyat,navlun ve zaman gibi entegrasyonunu gösteren BDİ'nin belirgin iyileşmeyi henüz göstermemesi bir sorun işaretidir.BDİ,10.5.2008'de 11.793 zirvesinden başlattığı düşüşte özellikle Lehman'ın batışını önceden görebilmişti.8 ekim 2009 tarihinde 2546'dan aralık ayına dek 4000 üzerine çıkan harekette ise ,bence kış ekonomisi ve biten stokların yerine konması ile ilgili bir yükselme sergileyen BDİ,4000'den geldiği son, yani 3 şubat kapanışındaki 2911 seviyesi ile hala abd-ab ekonomik havzasında işlerin iyi gitmediğini belirlemektedir
Bizde ise şubat enflasyonu yüksek çıkmış olup, 2010 yıl sonu enflasyonunun önce çıkıp sonra düşmesi ihtimallerine rağmen yine de yıl sonunda % 9 civarlarında kalabileceğinin anlaşılması halinde ,olası faiz arttırımlarının( 3. çeyrek sonrasında) üretici fiyatlarına yansımasıyla kendini belirleyecek olup,nakdin piyasada dönmemesi(olası yeni zamlar olmayan nakdi daha da azaltabilir)durumunda şirket karlılıklarında düşüşler,işsizlik oranlarında ise % 16-17'lere dek gidebilecek artışlar da muhtemel gelişmeler olabilir.Yıllık faizlerin(gösterge tahvil) MB arttırımı sonrasında %11-12'ler dek çıkması durumunda ise bankaların extra faiz kazancı yerine yüksek tahvil portföylerinden zarar yazmaları dışında ,halen çok yükselmiş olan toplam karlılık kadar seviyedeki takipteki alacaklar kaleminin (20 milyar lira civarında)gidişatı, gelecekte özvarlıkların güçlendirilmesini de zorunlu olarak gerektirebilir.Özetle ,faiz yükselmeleri, bankaların büyümeleri ve karlılıklarını 2010'da sınırlayacaktır bence.(halen önceden yıllık %7-8 faizle alınmış tahviller ,mevcut %9'lara çıkan gös.tah.faiz oranlarına göre zarar yazmaktadır.)
İMKB'deki görünüm ise şöyledir.2009 mart ayı sonrası 22.500'den başlayan(özellikle endeks üzerinde yüksek payı olan bankaların yükselmesi ile) dış borsalarla birlikte 56.000'lere dek varan ve geçen hafta iç olaylarla 49.000'lere dek düşen İMKB,bu hafta tepki alımlarıyla 51.000 civarlarında iç ve dış haber akışlarıyla tutunmaya çalışmaktadır.Yıl iyi başladıysa da sürdürebilirliği hakkındaki şüpheleri zaten yazmakta idim.Bunun nedenleri şöyledir. Artık bankaların ellerindeki yüksek tahvil portföylerinden (faizlerin düşecek yeri olmaması ve tam aksine faiz yükselmelerinin 3.çeyrek sonrası başlayacak olma ihtimalinden) ekstra kar yazma ihtimali kalmadığından ve takipteki alacak tutar ve oranlarının da artması ile birlikte eğer 2010 içinde devletin iç borç geri çevirme oranının yüksek olması ile de birleşirse piyasaların ihtiyacı nakdin(zaten halen bulunmayan)kamu yüksek zamların da etkisiyle daha da azalacak olması ve reel sektörün ihtiyacı kredilerin daha az oranda kullandırılmaları durumunda şirketlerde sorunlar yaşanabilir,işsizlik daha da artabilir.Banka karlarının geçen yıldan düşük kalması ve borsadaki fiyatlamaların ise en yüksekte bulunması durumunda, endeksin fazla yükselmesini zorlaştırabilir.İç siyasi gelişmeler bir erken seçime yol açabilir veya An.Mah.bir kapatma davası da(basında dillendiriliyor)yine bir erken seçim ortamı oluşturursa borsa önemli oranda düşüş yaşayabilir.Öte yandan yunanistan'dan sonra diğer CLUB MED? üyelerindeki yani İspanya ve İtalya'da beklenen yeni ekonomik kriz dalga olasılığı ve ayrıca İngiltere,Portekiz de de oluşabilecek olumsuz şartların borsa üzerinde aşağı baskı yaratması da beklenebilir.Çin ise faizleri arttırmakta,kredileri kısıtlamakta bu durumda da asya ülkelerinde ve kendinde büyümeler gerileme göstermektedir.Asya'da büyümeler yavaşlayacak ise bundan abd ve ab ülkeleri ve bunlarla ticaret yapan bizim gibi ülkelerin ihracatları ve şirket karlılıkları da olumsuz etkilenebilir işsizlikler de oldukça kötü seviyeler çıkıp siyasi istikrarsızlıklara yol açılabilir.Bu analizlerin içinde ani bir israil-iran savaşı yoktur ki bu da aslında en büyük global riski içinde barındırmaktadır.
Borsayı 2009 'da sürükleyen endeks üzerinde payı yüksek banka hisselerindeki fiyat artışlarının mart 2009 'dan bu güne %200 civarı primde olması aslında 2010 yılında olası borsa yükselişlerinde banka hisselerinde yüksek oranda mal taşıyan yabancı portföylerinin dış borsalarda olası risklerde öncelikle karlı pozisyonlarında azaltmaya gitmesi riskinin de dikkate alınmasını gerektirebilir.Bu analiz, yüksek primdeki bazı reel sektör ve diğer finans şirket hisseleri için de söz konusu olabileceğinden düşükken al,yüksekken sat borsa kuralının çalıştığı durumlarda 2010 borsa hareketlerini yönlendirebilecek unsurları da ihtiva edebilir bence.Söz konusu ve diğer faktörlerle birlikte çok sayıda analistin 2010 da borsalarda 2009 gibi bir hareketin olmayabileceği değerlendirmeleri de göz önünde tutulmalıdır.Yine hatırlarsak M.MOBİUS'un Bloomberg'e verdiği son demeçte"gelişmekte olan ülkelerdeki borsalarda ,aşırı halka arzlar nedeniyle piyasadan çekilen veya çekilecek nakitler bu borsalarda % 20 düşme yaratabilir "şeklindeki düşüncesi de dikkate alınmayı gerektirecek özelliktedir bence.
Özetle;olası iç ve dış veri akışları özellikle gelecek 4 ay içinde borsalar üzerinde önemli etkiler yaratacak (bence olumsuzlukları daha fazla)ve piyasalardaki yatırımcı ve oyuncuların zarar riskleri de artacaktır.Riskleri sınırlandırmak için genel portföy içinde sabit getirili kısmı %80 gibi yüksek oranda tutmak uygun olabilir bence.
Piyasalarda keskin görüş ve bol kazançlar dileklerimle.
NEHİR ER
MALİ ANALİST,BROKER