Borsada nasıl bir hafta bekleniyor?

Güçlü iktidar beklentileri halen piyasalarda olumlu algının devam etmesinde başrolü oynamakta. Yabancı yatırımcı nisan ayında bu beklentilerle alıma geçmiş gözüküyor.
Endeksin 70 bin puan üzerinde zorlandığı da ayrı bir gerçek. Banka kârlarında azalmalar devam edebilir ancak seçimler öncesi bu durum çok dikkate alınmayabilir. Genel seçim sonuçları piyasalar için son derece önemli, zira 8 yıldır faiz ve enflasyon oranlarında ekonomik programın mucidi olarak gösterilen Kemal Derviş'in bile hayal edemediği gelişmeler yaşandı. 2002 yılında bir basın toplantısında Sayın Kemal Derviş'e Davos dönüşünde bir soru sormuştum; "Yeni ekonomik program sonrası beklediğiniz olumlu gelişmeler henüz yaşanmadı, döviz fiyatlarında yükselişler devam ediyor ve faiz oranları hâlâ çok yüksek." dediğimde bana, "Halk programa güvenmiyor." cevabını vermişti. Gerçekten bir ekonomik program kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin onu uygulayan hükümete güven duyulmuyorsa o program işlemiyor. Şu ana kadar başta faizler ve enflasyon oranlarındaki rekor düşüşler olmak üzere ekonomik alandaki gelişmeler Türkiye'nin güçlü hükümetler tarafından yönetilmesinin gerektiğini ortaya koyuyor.
Nisan ayındaki yükseliş hareketinin ardından mayıs ayına da iyi başlayan ve hafta içinde 70 bin puanı aşan Borsa, haftanın son günü banka bilançolarının negatif etkisiyle hızla gerileyerek 68.240 puandan kapattı. Aylardır yaptığımız uyarılarda bankaların bilanço kârlarının geçen yıla göre gerileyebileceğini, BDDK verilerinin bu yönde olduğunu belirtmiştik. İlk olarak açıklanan Halkbank bilanço verileri, geçen yılın ilk çeyreğine göre az da olsa olumlu gelince ilk anda banka hisselerine yönelik alımlara yol açtı. Bu bilançonun ardından diğer bankaların da kâr artışı gerçekleştireceği sanılırken 33 milyar liralık piyasa değeriyle Borsa'nın en büyük şirketi olan Garanti Bankası'nın ilk çeyrek kârının geçen yıla göre yüzde 15 azaldığı açıklanınca ibre bu defa satış yönüne döndü. Cuma günü başta bu endişelerle kayıplar yaşanırken, dünya piyasalarında doların Euro karşısında hızla yükselişe geçmesi, başta petrol ve gümüş olmak üzere emtia piyasalarında büyük düşüşlere yol açtı. Buna rağmen Dow Jones ve Alman Dax endeksleri petrol fiyatlarındaki düşüş sonrası çabuk toparlanırken İMKB temkinli bir seyir izleyerek satışa dönük hareket etti. Hafta içinde Wall Street Journal'da ünlü spekülatör George Soros'un emtia piyasalarında satışa geçtiği yönünde çıkan haberler, emtia piyasalarında domino etkisi gösterdi. Gümüş başta olmak üzere bazı emtialarda yüzde 30'a varan kayıplar yaşandı. Hatırlarsanız 2001 yılında ikiz kulelere yapılan saldırı sonrası altın başta olmak üzere büyük artışlar söz konusu olmuştu. Bu nedenle ABD Doları da hızla değer kaybetmeye başlamıştı. Son aylarda sürekli değer kaybeden ABD Doları'nın özellikle Üsame bin Ladin'in ölümüyle sonuçlanan operasyonu sonrası toparlanmaya geçmesi, bana göre tesadüf olmayan gelişmelerin başlangıcı sayılabilir.
2011 yılının aslında 2008 yılının bir kopyası niteliğinde olduğu bir gerçek. Ancak ekonomideki kırılganlıklar çok sert önlemlerin alınmasını engelliyor. Dünyada haziran ayı önemli bir dönüm noktası. Türkiye'de ise 12 Haziran genel seçimleri son derece önemli. Yabancı yatırımcılar başta olmak üzere Türkiye'nin genel seçimlerinde nasıl bir sonuç çıkacağı tahmin edilmekle beraber seçim sonuçları görülmek istenecektir. Borsa'da 15 Mayıs'ta sona erecek şirketlerin ilk çeyrek bilanço açıklamaları beklentileri sona erdirecek olsa da seçimler öncesi pozisyonlar korunacaktır. Genel seçimler öncesi çok dalgalı bir seyir izlenebilir. Açıklanan her olumsuz kâr rakamı Borsa'da kısa bir süre için kayıplar yaşatabilir. Teknik göstergeler de buna işaret ediyor. Ancak mayıs ortasından itibaren yavaş yavaş endeks yeniden yükselişe geçmek isteyecektir. Seçim sonrası ise güçlü bir hükümetin ortaya çıkması dışındaki her sonuç sert satışlar getirebilir.
Pamuk ipliğine bağlı düşüş!
Geçen yıl temmuz ayında 73 cent/libre olan pamuk fiyatları 8 ayda inanılması güç bir artışla mart ayında 219,7 cent/libre'ye kadar yükselerek zirve yapmıştı. 2008 krizi öncesi bu çapta olmasa da pamuk fiyatları hareketli bir seyir izlemiş 90 cent/libre seviyelerini görmüştü. Krizin ardından deflasyonist beklentilerle 39 cent'e kadar gerilemiş ve bu noktayı dip yapmıştı. Bu dip noktasından son 2 yılda yaklaşık 5 kat yükselen pamuk fiyatları, mart ayından bu yana yüzde 34 oranında gerileyerek ilk önemli kaybını gerçekleştirdi. Düşüşün sebepleri arasında dünyanın önde gelen spekülatörlerinin etkisinin olduğu son gümüş ve altın operasyonlarında ortaya çıktı. Böylesi baş döndürücü yükselişlerin ardından zaten kaçınılmaz olanın yaşandığını söyleyebiliriz. ABD Doları'nın yeniden yükselişe geçmesi, dünya genelinde nihai iplik satışlarının hız kesmesi ve emtia piyasalarında yaşanan kayıplar pamuk fiyatlarının 145 cent/libreye kadar gerilemesinde etkili oldu. Düşüşün devam etmesi durumunda olası destek noktaları sırasıyla 138-126 ve 111 cent seviyeleridir. Ancak 2008 yılındaki gibi bir deflasyonist dönemin başlaması halinde düşüş hızlanabilir. Fiyatların tekrar yükselişe geçmesi, 160 centin yukarı doğru kırılmasına bağlı olacaktır. Pamuk son hafta yüzde 7,89 değer kaybederken George Soros'un satış yaptığı söylenen gümüş yüzde 25,57, petrol ise yüzde 12,77 oranında değer kaybetti.

SELİM IŞIKLAR/ZAMAN