BORSADA HEDEF 40.000
Ekonomist Dergisi'nin bu haftaki kapağına göre endeks önce kar realizasyonlarıyla düşecek, sonra yeniden çıkışa geçecek. Haberde ayrıca endeksteki kısa süreli geri çekilme, hisse almak için fırsat yaratacağı savunuluyor.
Borsanın yeni rotası
ÖNCE DÜŞÜŞ SONRA 40.000
İMKB temel göstergelerin de ötesinde bir çıkış yaparak aracı kurumların 12 aylık hedefi olan 35.000-36.000 seviyelerine geldi. Bu yükselişle birlikte aracı kurumlar hedef değerlerini 40.000-42.000 bandına çıkardı. Ancak 40.000lere gelmeden önce bir düzeltme olasılığına da dikkat çekiliyor. Analistler alımların düzeltmelerde yapılması gerektiğini savunuyor. Hisse olarak ise aşağı çekilmelerde yine endeksin lokomotifi olan bankalar öneriliyor. Bankaların yanı sıra THY, Türk Telekom, Tüpraş, Aygaz gibi hisseler de 30 bin ve altındaki alımlar için tavsiye ediliyor.
TALİP YILMAZ/EKONOMİST
İMKB, son iki ayda piyasa beklentilerinin, değerlemelerin ötesinde hızlı bir yükseliş yaşadı. Aracı kurumların 12 aylık hedef değerlemeleri olan 34.000-35.000 seviyeleri beklenenden çok daha önce görüldü. Bu yükselişte öncelikli olarak yurt dışı piyasaların etkisi büyük. Global piyasalarda dibin görüldüğü yönündeki açıklamalar, analizler arttı. Yurt içinde ise İMKBnin bankacılık sektörü ağırlıklı bir borsa olduğu dikkate alındığında, bankalar ilk çeyrekte Merkez Bankasının faiz indirmesinden olumlu etkilendi. İkinci çeyrekte de faiz düşüşün devam etmesiyle birlikte iyi bilanço beklentileri oldukça yüksek.
Yurt dışında bankacılık sektörü zor durumdayken Türkiyede bankacılık sektörünün olumlu performansı, sadece yerli yatırımcı için değil yabancı yatırımcı için de büyük önem taşıyor. Bunun yanında KDV, ÖTV indirimlerinin etkisiyle reel sektörün stoklarını erittiği gözleniyor. Yine bu indirimlerin uzatılacağı beklentisi de piyasayı olumlu etkileyen diğer bir faktör. Türkiye için bir başka önemli dinamik de IMF beklentisi. Anlaşmanın olmayabileceği söylemleri bile piyasada sert tepki görmüyor. Çünkü olacağı yönünde kuvvetli bir beklenti bulunuyor. Ve anlaşma olursa, iyimserliğin daha da artacağına dikkat çekiliyor. Bunun sonucunda aracı kurumların endekste 12 aylık hedef değerlerini 35.000-36.000 seviyelerinden 40.000-42.000 bandına çıkardığı görülüyor.
Yurt dışına dikkat
Buna rağmen son günlerde yurt dışında havanın bozulma eğilimi gösterdiği görülüyor. S&Pnin İngilterenin görünümünü negatife çevirmesi ve sırada ABDnin olduğu endişesi, geçen hafta satış baskısını hissettirdi. ABDde beklentilerden yüksek gelen işsizlik başvuruları da kötümserliği arttıran faktörlerden biri oldu. Ancak İMKBnin yurt dışı piyasalara göre geri çekilmelerde daha defansif yapı sergilediği de dikkatlerden kaçmıyor.
İMKBnin geldiği seviyelere bakıldığında bundan sonraki süreçte piyasanın yönünün ne olacağı, hangi seviyelerden hangi tarz hisselerin alınması gerektiği en çok merak edilen konuların başında geliyor. Buradan yola çıkarak biz de borsanın yol haritasını araştırdık.
Öncelikle gelinen 35.000 seviyelerine bakıldığında yükselişin devam edip etmeyeceği merak ediliyor. Bunun için belirleyici faktör tabii ki yurt dışı. Yurt dışında havanın olumlu devam etmesi halinde analistler 36.500-37.000lerin denenebileceğini tahmin ediyor. Ancak genel yorum, bu çıkışın temel verilerin üzerinde olduğu şeklinde. Bu nedenle, kar satışlarına karşı dikkatli olunması gerekiyor.
Hedefler revize edildi
Endeksin kısa vadede 35.500 civarına kadar çıkmasını bekleyen Finans Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Büktel, bu seviyenin aşılması halinde 37.000 seviyesinin test edilmesini bekliyor. Büktel, 12 aylık endeks hedefimizi de 36.250 seviyesinden 40.000e çıkardık. Nisan sonunda hedef değerleme çalışmasında iskonto oranını revize ettik. Yeni bir revizyon şu aşamada düşünmüyoruz diyor.
Son 2.5 ayda yaşanan yükselişin İMKB-100 Endeksinde 35.750 ile 36.250 aralığına kadar devam etmesinin sürpriz olmayacağını anlatan İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdür Yardımcısı Orhan Veli Canlı, yıllık bazda endeks beklentilerinin 40.750de olduğunu kaydediyor. Son 2.5 aylık yükseliş trendinde gelinen seviyeler itibariyle bu rakamın revize edildiğini anlatan Canlı, şu aşamada yeni revizyon düşünmediklerini belirtiyor.
İMKBde hedef değerlemelerin değişmesi açısından katalizörün IMF anlaşması olduğunu söyleyen Turkish Yatırım Araştırma Müdürü Mehmet Baki Atılal, anlaşmanın endeksin 32.000 üzerinde olduğu dönemde gerçekleşmesi halinde İMKB-100 için hedef değerlerinin 42.000 olacağını kaydediyor. G-20 zirvesinden sonra zirve hedefini 36.500e çıkardıklarını anımsatan Atılal, IMF anlaşması olduğu ve haziran ayından sonra reel sektöre sağlanan teşviklerin bir şekilde devam etmesi ve global piyasalardaki makro verilerde düzelme görülmesi halinde bu hedefimizi revize ederiz diyor.
Nereden almalı?
Piyasanın düşüşte alıcısız sert düşerken, yükselirken de satıcısız sert çıktığını anlatan Ekspres Yatırım Genel Müdürü Haldun Alperat ise son çıkışta bankalara ilk çeyrek bilanço performansı ve ikinci çeyrek bilanço performansı beklentisiyle alım geldiğini belirtiyor. Türkiyenin gelinen seviyelerde hala ucuz olduğunu ifade eden Alperat, dünyanın ucuz olmadığını, dünyada bir düzeltme olduğunda İMKBnin de bundan nasibini alacağını söylüyor.
Çok sert olmasa da İMKBnin dünya piyasalarına paralel olarak bir realizasyon yaşamasını bekleyen Drake Management Türkiye Müdürü Mehmet Gerz, İMKBde geri çekilmelerde yatırımcıların hisse aldığını söylüyor. Gerz, özellikle 30.000 altı seviyelerin alım için fırsat olduğunu düşünüyor. Değişkenlerin sürekli yenilendiği şu günlerde alım yapılırken çoklu denklemlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade eden Orhan Veli Canlı ise İMKBde 32.500e geri çekilmelerde Dow Jonesin 8.000 seviyesinin üzerinde ve Dolar/ TL paritesinin 1.60 seviyesinin altında olması durumunda alım denenebilir. Endeks, 32.500 seviyesi üzerinde yükseliş trendini teyit ediyor diyor. Son revizyonla birlikte 36.500e yükselttikleri hedef noktaya yaklaşıldığını söyleyen Atılal, yeni alımlar için 32.000in uygun olduğunu düşünüyor. Bu noktada tutunulamazsa 29.000e geri çekilme bekleyen Atılal, bunun gerçekleşmesinin beklentilerin olumsuza dönmesi durumunda olacağını ifade ediyor.
İMKB dirençli
İMKBnin güçlü finans sektörü sayesinde diğer borsalara göre daha dirençli olduğunu söyleyen Haldun Alperat, Türkiyedeki ekonomik gelecek görüntüsünün dünyaya göre daha iyi olduğunu belirtiyor. Bu durumun yabancı kurumların raporlarına da yansıdığını kaydeden Alperat, Güçlü finans sektörü sayesinde Türkiye ekonomisinde V şeklinde toparlanma olması bekleniyor. IMFnin olmayabileceği haberleri, normalde yüzde 5 anında düşüşe neden olabilirdi. Ama bugün gelinen noktada ciddi bir sorun olarak görülmüyor diyor.
Dünya piyasaları kıpırdanmaya başlayınca yabancı fonların Türkiyeye olan ilgisinin arttığını söyleyen Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı, yerli yatırımcının da faizlerin düşmesiyle yeni arayış içine girmeye başladığını anlatıyor. Türkiyede toplam tasarrufun sadece yüzde 4ünün borsaya geldiğini kaydeden Kasabalı, yatırımcı sayısının da toplam nüfusun yüzde 1ine bile denk gelmediğinin altını çiziyor. Yani Kasabalı, faizlerin düşmesiyle İMKBnin ciddi bir yerli yatırımcı potansiyeli olduğunu söylüyor.
Kasabalı gibi Mehmet Gerz de düşen faizlere dikkat çekerek şunları söylüyor:
Brezilyada reel faizler yüzde 12nin altına geldikten sonra yerel yatırımcının Brezilya borsasına olan ilgisinin arttığı gözlendi. Aynı durum Türkiyede de olabilir. Yerli yatırımcının da dahil olmasıyla İMKB, dalgalı olmakla birlikte uzun vadeli bir yükseliş dönemine girebilir.
Yaz aylarında borsa
Genel olarak gelinen seviyeler sonrasında analistler, bir miktar daha yükseliş olsa da ardından bir düzeltme olacağı konusunda hemfikir. Bu düzeltmenin ise yaz aylarında görülebileceği düşünülüyor. Bu tahminlerden yola çıkarak İMKBnin son beş yıldaki yaz ayları performansına baktığımızda ise haziran ayında sert düşüşlerin olabildiği gözleniyor. Ancak genel olarak İMKB, haziran ayı dışında yaz aylarında iyi performans sergiliyor.
Baki Atılal, son yıllarda global likiditenin bollaşmasıyla durağan geçen yaz aylarının hareketlendiğini söylüyor. 2009 yazının ise iç ve dış faktörlerin etkisiyle hareketli geçmesini bekleyen Atılal, yaz ayları hafif kazalarla atlatılırsa yılın son çeyreğinin ve 2010 yılının iyi geçeceğini söylüyor.
Endeksin yazın ilk yarısında bir zirve yapıp sonra düşüş trendine geçebileceğini söyleyen
Oğuz Büktel ise şunları belirtiyor:
Yaz aylarında yine ilk gündem maddesi, global ekonomik veriler (konut ve tüketim sektörü verileri, işsizlik verileri, ekonomik büyüme, emtia fiyatları) olacak. ABD'deki sorunlu bankalardan toksik varlıkların temizlenme planının nasıl işleyeceği ve içeride IMF anlaşması izlenecek diyor.
Önerilen hisseler
Aracı kurumların önümüzdeki süreçte önerdiği hisseler olarak ise başta krizden yara almadan büyüyerek çıkan THY olmak üzere, Türk Telekom, Tüpraş, Aygaz gibi defansif şirketler ile finanstan İş Bankası, Garanti Bankası, Anadolu Sigortanın öne çıktığı görülüyor. Banka hisselerinin, olası kar satışlarında altı aylık bilanço beklentisiyle birlikte daha az düşeceğini tahmin ediyorum diyen Alperat, ilk çeyrekte otomotiv, demir çelik, çimento şirketlerinin olumsuz bilanço açıkladığını bunun ikinci çeyrekte de devam edeceğini söylüyor. Alperat, genel olarak da bankaların endüstri şirketlerine göre daha iyi performans sergileyeceğini ifade ediyor.
Shuaa Capital Türkiye Direktörü Afa Boran ise son dönemde banka ve holding hisselerinin fazla primlendiğini, olası kar satışlarında bu hisselere dikkat edilmesini ve dafansif yapıdaki hisselere geçilmesini tavsiye ediyor. Boran, yukarı hareketin devamı durumunda ise az prim yapmış hisselere yönelinmesini öneriyor.
Geri çekilmelerde 32.370 ve 30.500'den kademeli alım öneren Oğuz Büktel ise Yükselişlerde bankalar yine gözde olacak. Emtia türü hisseler de petrol, gübre sektörü, demir-çelik gibi izlenebilir. Yabancı yatırımcılar ise büyük banka hisselerini hem likidite hem de büyüklük açısından alıyor diyor.
Yabancılar banka aldı
Yabancı yatırımcıların pozisyonlarına bakıldığında ise yılbaşından bugüne kadarki dönemde özellikle bankacılık hisselerindeki paylarını artırdıkları gözleniyor. Yabancı payı en çok artan hisseler arasında beş banka bulunuyor. Yabancı payı en çok artan şirket ise Klimasan Klima. Bunun yanında TAV, Tekfen, Tofaş, Alarko Holding gibi şirketlerdeki yabancı payı artışı da dikkat çekici boyutta.
Yabancı payında düşüşle dikkat çeken hisselere bakıldığında ise hisselerinin bir bölümü aile bireyleri tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna (MKK) kote ettirilen Sabancı Holding ilk sırada geliyor. Anel Telekom, Reysaş, Tire Kutsan, Mutlu Akü ve Hürriyette de yabancı payında düşüş söz konusu.
Banka performanslarının yabancı yatırımcıların da dikkatini çektiğini söyleyen Mehmet Gerz, nisan ve mayıs ayında yabancıların ciddi alım yaptığını ifade ediyor. Gelen fon akışının temel verilerin de ötesine geçtiğini anlatan Gerz, Çünkü yılın ikinci yarısında banka karları bu kadar iyi olmayacak. Ancak yatırımcılar, IMF anlaşmasına güveniyor diyor.
***************
Gözü kapalı hisse alma dönemi bitti
Afa Boran/Sahua Capital Türkiye Direktörü
Grafikte geçmiş kriz sonrası borsanın performansı ile bu dönemdeki performansı karşılaştırıldı. Şu anki seviye, kriz sonrası ulaştığı en tepe nokta ile dip arasında ortalarda bir yerlerde. Temkinli olmak isteyenler, sabırlı olup bir sonraki dip denemesini beklemeli, ama şu anki nokta geçmiş krizle karşılaştırıldığında çok yüksek değil. Bence haber akışının aşırı etkili olduğu ve buna bağlı olarak oynaklığın her yönde de fazla olabileceği bir döneme giriyoruz.
Şirket değerlemelerine baktığımda eskisi gibi değerinin çok altında hisse göremiyorum, ama pahalı da denilemez. Bundan sonraki haber akışı iyi olmaya devam ederse, yukarı potansiyel hala var ama sınırlı. Bundan sonra değerlemelere daha dikkatle bakarak yatırım yapmak daha önemli, artık gözü kapatıp hisse alma dönemi geride kaldı. Acele etmeyip, aşağı çekilmelerde hisse almayı tercih etmeli.
İMKBNİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
AVANTAJLARI
* İMKBnin lokomotifi, bankacılık sektörü. 2001 krizi sonrası yeniden yapılanan ve riskli varlık bulundurmayan bankalar, faizlerdeki düşüşle birlikte üç aylık bilançoda iyi karlar açıkladı. İkinci çeyrekte de bu performans sürecek. Dünyada ise bankacılık zor durumda.
* ÖTV, KDV indirimleri; zor durumdaki otomotiv, beyaz eşya, elektronik sektörlerinin stoklarını önemli ölçüde eritti. Bunun etkisi ikinci çeyrek bilançolarda görülecek. Yine bu indirimlerin uzatılacağı yönünde beklentiler bulunuyor.
* IMF anlaşması, belirsizliklere rağmen Türkiye açısından en önemli çapa. Anlaşmanın olması bekleniyor.
* Reel faizler yüzde 12 seviyelerinde. Bu seviyelerin altına kalıcı düşüş, yüksek reel faize alışmış yerli yatırımcıyı yeni arayışa sürükleyecek.
* Yaşanan yükselişlere rağmen İMKB, dünya piyasalarına göre hala iskontolu fiyatlardan işlem görüyor.
DEZAVANTAJLARI
* En büyük dezavantaj, yüksek cari açık sorunu. Bunun için IMF anlaşmasının yapılması, yatırımcılar açısından önem taşıyor.
* İkinci çeyrekten sonra bankalar, faizlerde düşüşün sonlanması, sorunlu kredilerin artması gibi faktörlerle görece olarak daha olumsuz bilanço açıklayacak.
* ÖTV, KDV indirimlerinin devam etmemesi durumunda, bu indirimden yararlanacak sektörler sıkıntılı bir sürece girecek.
* Türkiye ihracat gücüyle 2001 krizini aşmıştı. Ancak dünyada bir toparlanma olmaması, Türkiyenin bu gücünü kullanamamasına neden oluyor.
Volatilite endeksi ne diyor?
Piyasalardaki belirsizliğin ölçüsü olan Volatilite Endeksleri, opsiyonların fiyatlanması ve piyasadaki riskin belirlenmesi için önemli. ABD hisse senetleri piyasasındaki riskin ölçülmesi için kullanılan VIX Endeksi, son zamanlarda geniş kitleler tarafından izleniyor. Türk hisse senetleri piyasasındaki belirsizliği ölçen E-VEX 200 Endeksi ise bu kapsamda ülkemizdeki tek endeks. Ekim 2008in sonlarında VIX ve E-VEX 200 Endeksi, en yüksek seviyelerine ulaştı. Bundan sonra Mart 2009un son haftalarında dip seviyelerini görmüş ve şu anda 25-35 bandında hareket ediyor.
Yatırım stratejileri açısından bakıldığında eğer E-VEX 200 Endeksi yüksek ise bu piyasaya yatırım yapmak için normalden daha yüksek bir getiri beklentisi içinde olunması gerekir. Bu gerçek, son zamanlarda yaşadığımız hızlı yükselişi de açıklıyor.
Volatilite Endekslerinin bir aralıkta hareket ettiği gerçeğinden yola çıkarak gerek yurt dışı piyasalarda gerekse ülkemizde bir süre için bant içerisinde bir hareket görebileceğimizi düşünebiliriz. E-VEX 200 Endeksi için beklediğimiz bant aralığı 23-35 olup, hisse senetlerinin kısa vadede kayıplar yaşayabileceği, daha sonra ise bunları telafi edebileceği düşüncesi olası. Yurt dışında yeni haber ve beklentilerin azalması ve son zamanlarda yaşanan hızlı artışlar sonucu piyasaların düzeltme hareketleri yapması mümkün.
Orta vadede ise hem yurt dışı hem de yurt içinde finansal kurum ve bankalara yönelik kar beklentileri önemli olacak. Türk bankacılık sektörünün gerek kötü krediler gerekse yeni kredi üretememe nedeniyle karlılığının geçmiş yıllara oranla düşük kalacağı, bu nedenle İMKBde işlem gören daha küçük ölçekli şirketlerin İMKB-30 ve bankacılık endekslerinde daha iyi performans göstereceği beklenebilir.
Teknik gösterge, düzeltmede 29.000e işaret ediyor
(Anadolu Yatırım Teknik Stratejisti Halil Reçber tarafından hazırlanmıştır.)
Resesyon süreci içinde son 2.5 ayda dünya borsalarında yaşanan bahar havası, sona yaklaştı. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi gelişmiş piyasalar yüzde 35, gelişen piyasalar yüzde 70e varan yükselişler yaşadı. İçinde bulunduğumuz günlerde olumlu haber akışları ile olumsuz haber akışları, adeta birbiri içine girdi. Ancak fiyatlamalar halihazırda olumlu yönde gelişiyor.
Bu tablonun gelişmekte olan ülke borsalarında özellikle yeni haftada yerini sert satışlara bırakabileceğini ve gelişmekte olan ülke borsalarında gerilemenin yüzde 25 ile yüzde 30 arasında ortalama beş hafta süreceğini söyleyebiliriz. Aynı şekilde gelişmiş ülke borsalarında ise süreç biraz daha yumuşak geçecek. ABD Dow Jones Endeksinde 7.350-7.500 hedef konumda olacağını tahmin ederken, Almanya Dax Endeksinde 4.000, Japonya Nikkei Endeksinde 7.500 sevıyesi görülebilir. Bu süreçte İMKB-100 Endeksinde ise 29.000 seviyesinin aşağıda hedef olacağını söyleyebiliriz.