Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 67,55 | -0,59 | 351.260.000.000,00 |
ALBRK | 8,24 | 1,60 | 20.600.000.000,00 |
GARAN | 137,30 | 0,66 | 576.660.000.000,00 |
HALKB | 26,12 | -0,31 | 187.666.402.457,04 |
ICBCT | 16,08 | -1,35 | 13.828.800.000,00 |
ISCTR | 13,94 | 0,87 | 348.499.581.800,00 |
SKBNK | 6,75 | -1,46 | 16.875.000.000,00 |
TSKB | 12,90 | 0,00 | 36.120.000.000,00 |
VAKBN | 27,30 | -0,07 | 270.704.657.577,90 |
YKBNK | 32,02 | 0,31 | 270.474.582.113,68 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Ağustos sonundan itibaren müthiş bir ivme yakalayarak tahminlerimiz doğrultusunda 70 bin puanı aşan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 endeksi, ekim sonlarına doğru 'artık bu noktalarda satış gelebilir' uyarılarımızla örtüşen bir harekete girerek bir ayda yüzde 9,04 geriledi.
Geçen hafta Avrupa'nın hasta adamları yeniden ortaya çıkmaya başladı, buna Güney Kore ile Kuzey Kore arasındaki sıcak çatışma haberleri eklenince borsalarda düşüş kaçınılmaz oldu. Aslında bu haberler spekülatörlerin tam da istediği gibiydi. Hatırlarsanız Templeton Fon yöneticisi Mark Mobius, "İMKB endeksinde yıl sonuna doğru yüzde 15-20 düzeltme gelebilir." öngörüsünde bulunmuştu. Daha sonra bu sözleri SPK tarafından ön soruşturma geçirmesine sebep olmuştu. Hatırlarsanız biz de Mobius için "Belki ona kızıyorlar ama o açıklamaların yatırımcıları tatlı uykudan uyandırmak adına da değerlendirilmesi gerekir." demiştik. Artık piyasamız eskisi kadar sığ olmadığı için bir kişinin sözüyle hareket edecek bir borsa olmadığımızı bilmemiz gerekir.
Aslında 2009 yılı Mart ayından bu yana sürekli yükselerek 22 binli seviyelerden 71 bin puana kadar yükselen Borsa'nın zaman zaman düzeltmelere girmesi normal sayılmalıdır. Türkiye'nin eskisi gibi kırılgan bir yapıda olmadığı özellikle siyasi açıdan belirsizlikleri ortadan kalkmış bir Türkiye var. Ama risk iştahı şimdilik azalmış, yıl sonuna yaklaşırken bilanço beklentileri de geride kalmış bir Borsa'nın gerilemesinden daha doğal ne olabilir ki. Bu düşüş büyük düşüşün başlangıcı olarak değil de dünya piyasalarında bir süreliğine gelişmekte olan piyasalarda risk almak istemeyen yatırımcıların kârlarını ceplerine koymak amacıyla satış havasına girmeleri olarak değerlendirilmeli.
Hafta içinde kredi görünümü pozitife çevrilen Türkiye'nin 2010 yılındaki en önemli beklentisi genel seçimler sonrası kredi notunun yatırım yapılabilir ülke kategorisine yükseltilmesi. Anayasa değişiklikleriyle ilgili referandum öncesi ve sonrası yabancı yatırımcı Borsa'da bir milyar doları aşan alım yapmışlardı, endeks 58 bin puandan 72 bin sınırına bu alımlarla yükselmişti. Şimdi özellikle banka hisselerine gelen kâr satışları endeksin Avrupa borsalarındaki düşüşten bile hızlı gerilemesine neden oluyor.
66-64 bin aralığı beklediğimiz gibi gerçekleşti. Şimdi satışlar hız kesse bile yeterli alım olmadığı için bir süre sonra son satış dalgası endeksi 64 bin puanın altına getirirse durum değişebilir. Yatırımcıların Avrupa krizi ile ilgili gelişmeleri bir süre izlemeleri ve aralık ayının son haftasına kadar çok önemli bir beklentiye girmeden sakin kalmaları beklenebilir. Biliyorsunuz son dönemde birbiri ardına yapılan halka arzlar büyük bir likidite çekti. Ayrıca bilanço döneminin sona ermesi hisselerin bu fiyatlardan alıcı bulmakta zorlanmasına neden oluyor. Daha canlı bir piyasa için aralık sonu ve ocak ortası takip edilmelidir.
Dolardaki tırmanış devam eder mi?
ABD Merkez Bankası FED'in tahvil alım programını açıklamasının ardından 1,4283'e kadar yükselen Euro/dolar paritesi, bir süredir gündemdeki yerini kaybeden Avrupa krizinin yeniden öne çıkmasıyla bir anda tepetaklak oldu. 4 Kasım'dan bu yana Euro, dolar karşısında yüzde 7,5 eriyerek 1,32 dolara kadar geriledi. 21 Eylül'den bu yana en düşük seviyesini gören paritenin bundan sonraki akıbetini Avrupa'nın son krizi iyi yönetip yönetememesi kadar, spekülatörlerin, hedge fon yöneticilerinin hareketleri belirleyecektir. Teknik olarak 1,33 seviyesinin altında kapatması paritenin hâlâ düşüş yönünde hareket edebileceğini ve 1,29-1,25 seviyelerine kadar gerileyebileceğini gösteriyor, yukarı dönme çabaları bu aşamada satışlar getirebilir.
Paritedeki düşüş ABD Doları'nın TL karşısında da yükselmesine neden oluyor. Paritenin zirveye çıktığı 4 Kasım'da TL karşısında 1,3945 seviyesine kadar gerileyen dolar dünyada değer kazandıkça TL karşısında da aynı şekilde yükselerek 1,4925 TL seviyelerine tırmandı. Bu aşamadan sonra tamamıyla parite etkisiyle hareket etmesi beklenen dolar/TL paritesinin 1,488 seviyesinin üstünde kaldığı sürece ve paritenin 1,29'un altına gerilemesi durumunda 1,53 ve üstünü görmesi sürpriz olmaz.
SELİM ŞIKLAR/ZAMAN
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.