Bernanke Pittsburgh ve İstanbul'u takmadı
Para patronlarının hem G-20 zirvesinde hem de IMF-Dünya Bankası toplantılarında gevşek para politikasından hemen çıkmayın uyarılarına rağmen FED faiz artırımını gündemine aldı. Ancak yüksek faiz 2 tirlyon dolara fırlayan bütçe açığının da finansmanını...
Londra, Pittsburgh ve son olarak İstanbul'da bir araya gelen paranın patronlarının üst üste verdiği "gevşek para politikasından erken çıkmayın" sinyallerine rağmen ABD Merkez Bankası (FED) perşembe gecesi piyasaları şaşırttı. Bir ay öncesine kadar faiz artırımına hemen gitmeyeceğinin altını çizen FED Başkanı Ben Bernanke "Ekonomi iyileşir iyileşmez sıkı para politikasına geçeriz" diyerek faiz artırımına göz kırptı. Bernanke, bir konferansta yaptığı konuşmada ekonomi düzeldiğinde daha sıkı para politikası gerekirse FED'in elinde geniş ekonomik araçlar bulunduğunu ve gelecekteki sıkılaştırmanın adımlarını ayarlayacaklarını söyledi. Bernanke, faiz oranlarını artırmak için aceleye gerek olmadığını da söyledi ancak sıkı para politikasına ilişkin bu ifadeler FED'in beklenenden daha erken faiz artırımına gideceğinin sinyali olarak algılandı. Bu nedenle dolar gün içinde yen karşısında yüzde 0,9 değer kazandı. Nitekim bir süredir FED'in içinde de enflasyon endişelerini birinci plana alanların kayısı artmaya başlamıştı. 6 Ekim tarihinde de Kansas FED'in Başkanı Thomas Hoenig benzer bir açıklamada bulunmuş, faiz artırımına gitmenin ABD'nin ekonomik iyileşme sürecini bozmayacağını ileri sürmüştü.
1.6 trilyon dolarlık açığı zor finanse eder
Bernanke, ekonomi düzeldiğinde, enflasyon sorununun ortaya çıkmasını önlemek için para politikasını sıkılaştırmaya ihtiyaç duyacaklarını belirtti. FED'in gösterge niteliğindeki faiz oranlarının rekor seviyede düşük olduğunu ve bir dönem daha muhtemelen bu seviyede kalacağını belirten Bernanke, bununla kişileri daha fazla harcamaya yönlendirmeyi ve toparlanmayı beslemeyi amaçladıklarını söyledi. ABD'de tüketici fiyatları son altı aydır düşüyordu. Ancak ağustos ayına gelen çekirdek enflasyon verisinde bir yıl önceye göre yüzde 1,4'lük yükseliş kaydedildi. ABD ekonomisinin bu çeyrek dönemde ise yıllık bazda yüzde 2,2 büyümesi bekleniyor.
Bütçe açığının 1.6 trilyon dolara ulaştığı bir ortamda Bernanke faiz artırımında fazla aceleci davranırsa elindekinden de olabilir. Enflasyona karşı atılacak faiz artırımı adımı bütçe açığının finanse edilmesinin maliyetini daha da artırır, finansman sıkıntısı çekilebilir. Bazı uzmanlara göre ise bu durum ikinci bir dip riski de ortaya çıkabilir. Öte yandan Bernanke'nin beklentiler dışında gerçekleşen açıklamasına rağmen FED dışındaki küresel ekonomi kurmayları faiz artırımına gitmeden önce bir süre daha beklemeyi uygun gördüklerini her fırsatta dile getiriyor. Son olarak perşembe günü para kurullarını toplayan Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Jean Claude Trichet ile İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mervyn King de gevşek para politikasına devam sinyalini faizlerini değiştirmeyerek güçlü bir şekilde verdi. Çünkü hem Euro Bölgesi hem de İngiliz ekonomisindeki iyileşme sinyalleri zayıf ve "sürdürülebilirliği belirsiz" olarak görülüyor.
G-20'den ilk faiz artırımı geldi
Küresel gevşek para politikasından çıkış bir kaç ay önce tartışılmaya başlanmış, eylül ayında İsrail küresel kriz başladığından bu yana faiz artırımına giden ilk ülke olmuştu. İsrail'in ardından merkez bankalarının para musluklarını kapamaya başlayacakları konuşulmuştu. Ancak küresel ekonomiden gelen iyileşme sinyallerinin teşvik programlarının etkisi olduğu ve geçici olabileceği tartışmaları başlayınca faiz artırımlarının kolay kolay gelmeyeceği savunulmuştu. Üzerine nisan ayında Londra'daki maliye bakanları toplantısı ve geçen ayki G-20 zirvesinde de para musluluğunu kapamak için erken olduğu ifade edilmişti. Buna karşılık hafta başında, İstanbul'daki IMF-Dünya Bankası zirvesi sırasında Avustralya faiz artırımına giden ikinci, G-20 içindeki ise ilk ülke oldu.
REFERANS