| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 72,80 | 1,39 | 378.560.000.000,00 |
| ALBRK | 8,25 | 0,49 | 20.625.000.000,00 |
| GARAN | 144,00 | 1,41 | 604.800.000.000,00 |
| HALKB | 36,34 | 1,79 | 261.094.834.046,28 |
| ICBCT | 13,53 | -1,60 | 11.635.800.000,00 |
| ISCTR | 14,06 | 0,29 | 351.499.578.200,00 |
| SKBNK | 7,86 | -4,38 | 19.650.000.000,00 |
| TSKB | 12,96 | -0,69 | 36.288.000.000,00 |
| VAKBN | 31,06 | 1,30 | 307.988.522.504,38 |
| YKBNK | 37,24 | 1,09 | 314.568.189.816,16 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) son kararları üzerine son üç gün içinde çok sayıda haber ve yorum çıktı. Alınan kararlar, taşıt ve konut kredileri dışında kalan tüketici kredilerine ve kiralama işlemlerine ilişkin. Bu kararlarla birlikte söz konusu kredilerin faiz oranlarında bir miktar artış olacağı, bu artışın da kredi talebinin artış hızını olumsuz yönde etkileyerek (arzulandığı gibi) kredi genişlemesini sınırlayacağı belirtiliyor. Bu iddiaların ne ölçüde geçerli oldukları başka bir yazı konusu.
Dikkat ederseniz MB’nin daha önce aldığı kararlar ile BDDK’nın söz konusu kararlarının temel amaçları aynı: Kararlar, kredi arzındaki hızlı artışı biraz olsun yavaşlatmayı amaçlıyor. Benim zihnimin takıldığı nokta ise farklı. Bugün, asıl olarak, BDDK kararlarını Merkez Bankası (MB) ile koordinasyon açısından ele almak istiyorum. Açayım.
MB’nin kararlarının bugüne kadar etkili olmamasının temel nedenini hatırlayın: Uygulanan enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde MB’nin belirlediği politika faizinin bir anlamı olması için MB, bankaların kendisinden talep ettikleri kısa vadeli (haftalık) krediyi bankalara vermek zorundaydı. Aksi halde, kısa vadeli para piyasasında bankaların arz ve talepleri sonucunda oluşan faiz, politika faizinden önemli ölçüde sapabilirdi. Bu sapma süreklilik kazanırsa da politika faizi anlamını yitirirdi. Farklı bir ifadeyle, MB’nin enflasyon hedeflemesi rejimini unutması gerekirdi. Kuşkusuz enflasyon hedeflemesi rejimi tartışılabilir. Ama MB bu rejimi uyguladığını söylüyorsa, piyasadaki faizin politika faizi civarında kalması gerektiği de açık.
Bu durumda MB’nin aldığı kararların havada kalmaması için bankaların ya kendiliklerinden MB’den giderek artan miktarda kısa vadeli fon talep etmemeleri ya da BDDK’nın kararları ile bu talebin önüne geçilmesi gerekiyordu. Bugüne kadar yazdığım çok sayıda yazıda bu işin neden kendiliğinden olmayacağını anlattım: Birincisi, mevduatın vadesi çok kısa; bankalar, MB’nin el koyduğu mevduatı, MB’den kısa vadeli borçlanarak telafi ediyorlar. İkincisi, bankaların telafiye gitmelerini engellemek için, MB’ye borç almak üzere bir sonraki gelişlerinde borçlanma faizlerinin daha yüksek olması riski bulunmalı. Oysa bu durumda ya MB’nin piyasadaki faizin politika faizinden önemli ölçüde sapmasına izin vermesi ya da politika faizini arttırması gerekiyor. İlkinin sakıncasını yukarıda belirttim. İkincisi ise bankalar açısından büyük bir risk değil. İki nedenle: MB’nin el koyduğu mevduatın vadesi 50 gün. Bu süre içinde en fazla iki para politikası kurulu kararı çıkar. MB faizi ne kadar arttırabilir ki? Kaldı ki böyle bir arttırım MB’nin ‘kısa vadeli sermaye girişlerini azaltmak politikası ile ve yılbaşında enflasyonun yolunda gittiği öngörüsüyle birlikte yaptığı faiz indirimleri ile çelişir. Bu durumda top BDDK’ya geçiyordu.
Kısa vadeye ceza
MB’nin aldığı kararların bir anlamı olması için BDDK’nın alması gereken en önemli karar şu: Bankaların MB’den kısa vadeli borçlanmalarını arttırmalarını cezalandırmak. Bu yapılırsa, MB’nin zorunlu karşılık oranlarını arttırarak el koyduğu mevduatı telafi etmek üzere bankalar MB’den kısa vadeli fon talebini arttıramayacaklar. Elbette günlük işlemleri için kısa vadeli borçlanabilecekler MB’den, ama bu borç, şu anda olduğu gibi garip düzeylere çıkamayacak.
Bu yapılmadı. Dikkat ederseniz BDDK’nın son aldığı kararların yanlış olduğunu falan söylemiyorum. Kararların etkilerini de tartışmıyorum. Vurguladığım, bağımsız kurumların bağımsızlığının geleceğini sorgulatmak pahasına, koordinasyon sağlamak söylemi ile Finansal İstikrar Komitesi kurulurken, komitede yer alan bir kurumun, yine komitede yer alan diğer kurumun daha önce aldığı kararların etkisini arttırıcı bir karar almamış olması. Ha, belki de tartıştılar aralarında ve böyle bir kararın gerekli olmadığını düşündüler. O zaman da MB’nin kararlarının karşılaştığı açmaz, kararları alanlarca anlaşılmamış demektir. O kadarını bilemem.
Fatih özatalay- Radikal
Ömer Aras, QNB Bank yönetim kurulundan ayrılıyor
Kredi kartı kullananlar dikkat: Son 10 gün!
TEB "Kaza veya Hastalık Sonucu Hastane Gündelik Teminatı"nı sunmaya başladı
DenizBank yurt dışından 400 milyon dolar tutarında kaynak temin etti
QNB Türkiye kredi dünyasıyla yeni tanışacaklar için ilk adımı kolaylaştırıyor
Rusya’da bankalardan büyük transferlere yeni denetim
Hakan Aran: İşletmelerimizde %20 verimlilik artışı olduğunu görüyoruz
Aran: Bu zorlu dönemin nasıl geçtiği unutulmamalı
Yapı Kredi, CDP 2025'te Global A Listesi'nde
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.