BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,80 1,39 378.560.000.000,00
ALBRK 8,25 0,49 20.625.000.000,00
GARAN 144,00 1,41 604.800.000.000,00
HALKB 36,34 1,79 261.094.834.046,28
ICBCT 13,53 -1,60 11.635.800.000,00
ISCTR 14,06 0,29 351.499.578.200,00
SKBNK 7,86 -4,38 19.650.000.000,00
TSKB 12,96 -0,69 36.288.000.000,00
VAKBN 31,06 1,30 307.988.522.504,38
YKBNK 37,24 1,09 314.568.189.816,16

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBaşarılı olmanın iki kuralı----

Başarılı olmanın iki kuralı

Başarılı olmanın iki kuralı
22 Nisan 2011 - 12:06 www.finansingundemi.com

Yapı Kredi Murahhas Aza ve Genel Müdürü Faik Açıkalın, bankaların önümüzdeki dönemlerde başarılı olabilmelerinin kurallarını açıkladı

Yapı Kredi Murahhas Aza ve Genel Müdürü Faik Açıkalın, gelir tablosundaki değişikliği doğru yapan, faiz gelirlerinden masraf ve komisyon gelirlerine doğru ağırlığını artırabilen bankanın, önümüzdeki dönemde başarılı olacağını belirtti.
Faik Açıkalın, ''Küresel Yeni Gerçeklerle 2023'e Doğru'' ana temasıyla Swissotel'de gerçekleştirilen ''Forum İstanbul 2011'' kapsamında düzenlenen ''Değişen Değerler, Değişen Piyasa Dinamikleri Karşısında Finansal Mimari'' başlıklı oturumdaki konuşmasında, krizle birlikte ''dünyanın ekseninin kaydığını'', gelişmiş ülkelerin aslında o kadar gelişmediğinin, kuralların uygulanmasının, yazılmasından çok daha önemli olduğunun ortaya çıktığını anlattı.
Gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin ciddi bir biçimde ayrıştığına işaret eden Açıkalın, gelişmiş ülkeler durağan bir yapıya girerken, büyümenin merkezinin gelişmekte olan ülkelere kaydığını söyledi.
Açıkalın, Kuzey Afrika ve bazı Arap ülkelerinde meydana gelen olaylarla dünyanın ilginç bir döneme girdiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Dünyadaki halkların, refahı yeniden paylaşma talebi var. Bu, hammadde fiyatlarını ciddi şekilde etkiliyor. Bir taraftan arz tarafından etkileniyor çünkü gelişmiş ülkelerdeki sanayi üretimleri yavaşlarken gelişmekte olan ülkelerdeki sanayi üretimi öncesinden daha hızlı devam ediyor. Talepten kaynaklanan bir hammadde maliyet artışı söz konusu. Diğer taraftan da, Kuzey Afrika bandı dediğinizde de petrolün arzından kaynaklı birtakım problemler söz konusu. Dolayısıyla, bu durumu yorumlayıp buna göre birtakım çözümler üretmek durumunda olan firma ve ülkelerin muhakkak ki bu yeni sosyal çerçeveyi gözönüne alması gerekiyor. Hammade fiyatlarının artması, ayrışan ülkeleri farklı biçimde etkileyecek. Belki ABD'de büyümeye olan olumsuz etkisi, enflasyona olan olumsuz etkisinden daha baskın olacak. Ama mesela bizim gibi ülkelerde veya gelişmekte olan ülkelerde ilk aşamada muhakkak ki üretici fiyatlarına yansıyacak. Dolayısıyla buradaki hassas nokta şu; eğer bir orduya 'koş' derseniz koşar, orduya 'dur' derseniz durur ama bir orduya saatte şu kadar kilometre hızla yürü derseniz, onun adaptasyonu vakit alır. Şu anda bütün ülkelerin, gelişmiş ülkelerin önündeki problem, bütçe ve borç dinamiklerini düzeltirken, yeniden yapılandırırken ne büyümeyi engelleyecek kadar sert önlemler alalım, ne de kredibiliteyi erozyona uğratacak kadar gevşeğe gidelim demektir.''
Önümüzdeki dönemde bazı bankaların, diğerlerinden daha başarılı olacağını belirten Açıkalın, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Bilançodaki değişikliği gerçekleştirebilen bankalar, gelir tablosunu doğru geliştirebilen bankalar... Eğer bugünkü gibi farklı kararların gündeme gelebildiği bir ortamdaysanız, o zaman işte kaptanın ustalığı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu herhalde önümüzdeki dönemde etkili olacak. Faiz geliri, ciddi bir biçimde kompozisyon olarak... Çünkü marjlar çok hızlı düşüyor, geçen yıl biz Türk bankacıları olarak yüzde 34 büyüdük fakat bizim ortalama marjlarımızın geldiği nokta benzer birtakım ekonomilerin ortalama marjlarının çok daha altındadır. Biz rekabeti yanlış yapıyoruz, fiyata fazla yükleniyoruz rekabette. Bu kısa vadede müşterinin lehine gibi görünüyor ama orta ve uzun vadede bunun sürdürülebilirliği yoktur. Dolayısıyla gelir tablosundaki değişikliği doğru yapan banka, yani faiz gelirinden masraf ve komisyon gelirine doğru ağırlığını artırabilen banka -ki Türk bankacılığında masraf ve komisyon tahsilatının, işletme giderlerini karşılaması yüzde 48'lerdedir, bu kesinlikle yetersizdir- önümüzdeki dönemde başarılı olacak.''
5-10 yıl sonra krizden nasıl çıkıldığının hatırlanmayacağını kaydeden Açıkalın, ''Şu anda yakaladığımız avantajları, kalıcı avantaja çevirebilirsek, krizden doğan fırsattan yararlanarak çıkacağız. Bu yılın kritik olduğunu düşünüyorum. 2011'i iyi bir performansla bitirebilirsek, enflasyon, ekonomi açısından, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin pozitif ayrışmasının devam edeceğini düşünüyorum'' dedi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!