'Bankacılık oldukça sağlam'

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye'deki bankacılık sektörünün oldukça dayanıklı olduğunu ve sektörü son 8-10 yıl içinde 10 mislinden daha fazla büyüdüğünü belirterek, ''Hala büyümesi için imkan var. Bugün 2010 sonu itibariyle baktığımızda, bankaların toplam aktiflerinin 660 milyar olduğunu görüyoruz ki bu rakam Shamgen bölgesindeki ülkelerin toplam aktiflerinin yarısına denk geliyor'' dedi. 
Özince, ''Enhancing Shamgen Banking: Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün'' konferansında yaptığı konuşmada, 30 yıldan fazla bir süredir sektörde çalışmasına karşın bu süre içinde bölge ülkelerini ziyaret etmediğini, son 4 yılda Ürdün hariç bölge ülkelerini ziyarete başladığını belirtti. 
Küresel dalgalanmalardan sonra dünyanın yuvarlak ve küçük olduğunu gördüklerini dile getiren Özince, bilgi, teknoloji ve işbirliğiyle dünyanın her geçen gün daha küçüldüğünü, her şeyin daha kıtlaştığını, bu nedenle çok daha akılcı ve koordineli bir şekilde üretim ve imkanları değerlendirmeleri gerektiğini söyledi. 
Özince, ülkelerin ve sektörlerin geleceği açısından siyasetçilerin önlerine çok ciddi yol açtıklarını belirterek, şu bilgileri verdi: 
''Önümüzde kıymetli bir zaman var. Bu zamanı harcamadan işimizi yapmaya, birlikte çalışmaya başlamamız lazım. Türkiye'deki bankacılık sektörü oldukça dayanıklı. Daha da önemlisi bankacılık sektörü son 8-10 yıl içinde 10 mislinden daha fazla büyüdü. Hala büyümesi için imkan var. Bugün 2010 sonu itibariyle baktığımızda, bankaların toplam aktiflerinin 660 milyar olduğunu görüyoruz ki bu rakam Shamgen bölgesindeki ülkelerin toplam aktiflerinin yarısına denk geliyor. Türkiye'nin ulusal gelirinin sadece yüzde 90'ı. Türkiye'de bankacılık sektöründe önemli gelişme var. 90 milyar dolarlık bir hissedar sermayesine sahibiz. Bunun önemli kısmı serbest sermaye. Sektörün sermaye yeterlilik oranı yüzde 19. Çok ciddi, büyümeye yönelik imkan söz konusu. Aktiflerin kalitesi de iyi. Geri ödenmeyen krediler sadece yüzde 3,7. Artmıyor, hatta düşüyor bu oran. Bizim kredilerimiz aktiflerin sadece yüzde 52'sine tekabül ediyor ve bu krediler biraz sıkıntı yaratıyor. Çünkü bu kredilerin bazıları dış ticaret açığına katkı sağlıyor.'' 
Ersin Özince, bu özkaynağın, bu potansiyelin sadece Türkiye'nin değil, herkese ait olduğunu düşündüğünü, bu nedenle İstanbul Finans Merkezi fikrini öne sürdüklerini ve bunun rekabetçi değil, diğer faaliyetleri tamamlayıcı olacağını söyledi. 
Bu tamamlayıcılığın sadece Ortadoğu ve Körfez bölgesi için de değil Londra, New York ve diğer bütün ülkeler için geçerli olacağını ifade eden Özince, ''Dünyanın gelişmekte olan piyasaların potansiyelinden faydalanması gerekiyor. Bunun için biz de kendi pozisyonumuzu ve rollerimizi geliştirmeliyiz. Ben Türkiye'nin hepimizi temsil edeceğini düşünüyorum. Bundan sonra net girişimlerle çalışmalarımızı devam ettirmeliyiz'' dedi.