| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 72,80 | 1,39 | 378.560.000.000,00 |
| ALBRK | 8,25 | 0,49 | 20.625.000.000,00 |
| GARAN | 144,00 | 1,41 | 604.800.000.000,00 |
| HALKB | 36,34 | 1,79 | 261.094.834.046,28 |
| ICBCT | 13,53 | -1,60 | 11.635.800.000,00 |
| ISCTR | 14,06 | 0,29 | 351.499.578.200,00 |
| SKBNK | 7,86 | -4,38 | 19.650.000.000,00 |
| TSKB | 12,96 | -0,69 | 36.288.000.000,00 |
| VAKBN | 31,06 | 1,30 | 307.988.522.504,38 |
| YKBNK | 37,24 | 1,09 | 314.568.189.816,16 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) kaptan köşkünü mayıs ayında bir başka İş Bankalı isme Fevzi Onat’a bırakan Halil Eroğlu, son 10 yılda bireysel, yatırım ve proje finansmanında bankacılığın müthiş bir ilerleme gösterdiğini belirterek önümüzdeki dönemde de yatırım ve bireysel bankacılığın iç içe geçerek büyüme göstereceği öngörüsünde bulundu.
Bugünlerde emekliliğin tadını çıkartan Türk bankacılık sektörünün en uzun süre genel müdürlük görevini yapan ismi Halil Eroğlu ile sektörü, emeklilik planlarını ve son projesini konuştuk. 37 yıllık bankacılık kariyerinin son 15 yılında Dışbank, Sınai Yatırım Bankası ve son olarak da TSKB’de genel müdürlük görevini üstlenen Eroğlu ile ilk gündem maddemiz bankacılık sektöründeki gelişmelerdi. Eroğlu, Türkiye bankacılık sektörünün bundan 20-30 sene önce tahmin edilemeyecek kadar müthiş bir şekilde büyüme başarısı gösterdiğini kaydederek “Bankacılık bazı alanlarda çok ilerledi. Bireysel bankacılıkta inanılmaz bir yere gelindi. Proje finansmanında son derce önemli bir yere gelindi. Yatırım bankacılığında da bankacılık önemli bir mesafe aldı. Bundan sonra yatırım bankacılığı ve bireysel bankacılık alanları ciddi olarak gelişmeye devam edecek. Bireysel ve yatırım bankacılığı da bir süre sonra iç içe girerek büyüyecek. Yatırım bankacılığı diye de sadece halka arzları anlamamak lazım” dedi.
Eroğlu, bugün Türkiye’ye gelmemiş ya da hayal edilemeyen bir çok ürünün 10 sene sonra bankaların karşısına ‘iş’ olarak çıkacağını belirtti. Eroğlu, bugün mortgage ya da kredi kartı gibi bir çok bireysel bankacılık ürünün ileride seküritizasyon ya da tahvil ihraçları yoluyla yatırım bankacılığına konu olacağına aktararak “Bankalar bugüne kadar kendi kaynaklarından ya da dış borçlanma ile finanse ettikleri konut kredisi gibi ürünler ileride bir paket haline gelip tahvil ihraçları yoluyla kaynak haline gelecek” diye konuştu.
Bankacılığın bu alanlarının birebir müşteri ile teması olan alanlar olduğuna da dikkat çeken Eroğlu, “Bankacılık sektöründe müşteriye hizmet ediyorsunuz. Müşteriyi memnun etmek onun beklentilerini karşılamak çok önemli. Bankalar bu alanda büyürken çıkan memnuniyetsizliklere de dikkat etmeli. Bu memnuniyetsizlikler daha sonra sektörün aleyhine kullanılabilir. Mutlaka yüzde 100 müşteri memnuniyeti sağlamaz ama bunu asgaride tutmak için bankacılık sektörünün çok dikkat etmesi lazım. Bugüne kadar da gördüğümüz gibi memnuniyetsiz insanlar sektör aleyhine kamuoyunun önemli enstrümanı oluyor” şeklinde konuştu.
Kronik sorun, kökten çözülmeli
Özellikle 2002’den sonra geçen dönemde bankacılık sektörünün ekonomiye olan katkısının katlanarak büyüdüğünü hatırlatan Eroğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Ben Türk ekonomisinde finans sektörünün mali bünyesinin güçlü olduğuna inanıyorum. Güçlü mali bünye dolayısıyla gelebilecek şokların finans sektörünün başta bankacılık olmak üzere dayanabileceğini düşünüyorum. Ancak bir genel kanaat var ki; batılı ve Amerikan ekonomisinde düzelmenin yeterince çabuk ve sağlıklı olmadığı düşüncesi hakim. Özellikle bazı batı Avrupa ülkelerindeki riskin sürdüğü konuşuluyor. Oralarda olabilecek sıkıntı ister istemez herkesi ve bizi de etkiler. Bu etkileri düşünerek Merkez Bankası para politikasında tedbirler alıyor. Fakat Merkez Bankası para politikasının şu veya bu şekilde bütçe ve maliye politikaları ile desteklenmeli. Bu da önümüzdeki dönemde ihtiyaçlara göre alınabilir. MB’nin para politikalarından sonra BDDK da bankacılık sektörü ile ilgili bazı kararlar aldı. Artık bu önlemlere ek olarak mali politikalara ince ayar kısımları kaldı. Cari açık meselesi kronik olmaktan ve çözülemeyen temel sorunlardan biri haline geldi. Artık bunun kökten çözümüne bakılmalı.”
2001 krizini hiçbir krizle karşılaştırmam
Eroğlu’na bankacılık hayatının son 15 yılını hep krizlerle geçtiğini hatırlatmamız üzerine 1974 Kıbrıs çıkartmasından itibaren ekonominin durma noktasına geldiği krizler içinde 2001 krizini hiç biri ile karşılaştıramayacağını vurguladı. Eroğlu, 2001 krizinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk defa eğitimli bir işsiz ordusu ile karşı karşıya kaldığının altını çizerek “70 bin kişi bankacılıktan ayrıldı. Ben o zaman yaşanan dramların roman ve filmlere konu olacak kadar derin olduğunu düşünüyorum. 1994 ya da 1998 krizlerini 2008 Lehman krizi ile mukayese bile etmem. Ama hiç biri 2001 krizi ile bir olamaz. Türkiye ekonomisinin en büyük küçülmesini yaşadığı dönemdir de 2001 krizi. Yüksek enflasyonla görmediğimiz sıkıntılar enflasyon muhasebesine dönünce tüm çıplaklığı ile gözümüzün önüne geldi. Çok büyük zararları gördük” dedi.
2008’de Lehman Brother’s’ın battığını ise Viyana’da bir konferansta öğrenen Eroğlu, toplantıya katılan dünyanın büyük bankacılarının yaşadığı şoku ise unutamıyor. Nitekim yaşanan şokun getirdiği paniğin Türk bankaları için de likidite musluğunun kapanması anlamına geldiğine işaret ediyor. Aynı konferansta tüm bankacıların Lehman’ın batmasına müsaade edilmesine rağmen diğerlerinin batırılmamasını da anlayamadığını kaydeden Eroğlu, bunun gibi hayatının mihenk taşı olan gelişmeleri ekonomik verilerle desteklediği bir kitapta toplamaya hazırlandığını da açıkladı.
Emekli olmadan kitap için çalışmaya başladı
“Emekli olunca şunu yapacağım diye somut bir projem yoktu” diyen Eroğlu, tarih belli olunca çocukları ve onların arkadaşlarından ‘kitap yazma’ önerileri ile karşılaşmış. Uzun bir karar alma sürecinden sonra kendi ayak izlerini anlatırken ülkenin o dönemdeki sosyo-ekonomik gelişmelerini ve bankacılık sektöründe yaşananları da içeren bir kitap yazma kararı vermiş.
Kitap üzerinde 7 aydan beri uğraşan Eroğlu, “Şu anda 20’nci sayfadayım ve çok zor bir iş. Bir roman ya da öykü yazmıyorum. Betimlemelerle, iç dünyanızla hesaplaşmalarla ya da uzun tasvirler yapacak bir konumda da değilim. Anlattıklarımın sosyal dokunuşu olması gerektiğini düşünüyorum. 37 yıl önce ülke ekonomisinde ya da bankacılığında olan bir gelişmeyi sebep sonuç ilişkisi ile anlatıyorum” bilgisini verdi.
Banker krizi GSMH’nın %3’ünü götürdü
Kitapta yer alan konulardan bahsederken “Bu ülkede herkes banker krizinin kötü bir şey olduğunu bilir ama somut etkisi hakkında kaç kişinin bilgisi vardır. Bir örnek vereyim banker krizi yaklaşık 2 milyar doların üzerinde bir para götürmüş. Bu, o dönemde 65 milyar dolar olan milli gelirimizin içerisinde yaklaşık yüzde 3 gibi bir para demek. Araştırdıkça da farklı şeyler buluyorsunuz. ‘Banker krizi oldu bir sürü insan para kaybetti’ diye değil, o dönemde 1980 ihtilalini, 24 Ocak kararlarını, insanların yağ, benzin gibi bir çok temel ihtiyaçlarını bulamadığını da anlatman gerekiyor. Bir cümle için belki 1 gün araştırma yapıyorsun. Ama bu kitap bir kurumla hesaplaşma ya da kişileri yargılamakla ilgilenmiyor.Fakat içinde TSKB’deki başarının öyküsü olacak” dedi.
Eroğlu, kitapta TSKB’de geçen son 10 yılını çok ayrıntılı anlatacağını belirtirken bankanın aktif büyüklüğü anılan dönemde 669 milyon TL’den 8.3 milyar TL’ye geldi. Bankanın toplam kredileri 2001’de 302.2 milyon TL düzeyindeyken 5.1 milyar TL’ye geldi. Bankanın özkaynakları ise 101 milyon TL’den 1.2 milyar TL’ye geldi. Yani banka aktif toplamı ve öz kaynakları açısından 11 ve krediler açısından 15 kat büyüme gösterdi.
Kitabın adını daha koymadığını da söyleyen Eroğlu, İş Bankası’nda müfettiş olarak başladığı meslek hayatında gittiği yerleri ve bu yerlerdeki gelişimi de bankacı gözüyle okuyucuya aktarmak istiyor.
Hayatımın rotasını kayınpederim çizdi
Hayatının en önemli mihenk taşını sorduğumuzda ise Eroğlu’nun yanıtı çok net oldu. Kayınpederi Avukat Cengiz İlhan. Emlak Bankası’nın müfettişlik sınavını kazandığında Genelkurmay’da askerlik yaptığını ve bankanın kendisini beklediği bir dönemde açılan İş Bankası’nın sınavına girdiğini ve kazandığını anlatan Eroğlu, daha sonra kayınpederi olacak Avukat Cengiz İlhan'ın da yönlendirmesi ile İş Bankası’nı tercih etmiş. Eroğlu, “Bana İş Bankası’nın ne kadar köklü ve güçlü bir müessese olduğunu ve Türkiye’nin geleceğinde de çok önemli bir yeri olabileceğini söyledi ve ben İş Bankası’nı tercih ettim. O nedenle benim bütün hayat çizgim bu perspektife oturdu. Ama şunu söyleyebilirim. Ben 24 Ocak kararlarından sonra mezun olmuş olsaydım ‘bankacı mı olurdum?’ yoksa başka bir mesleği mi tercih ederdim bunu hep kendime sormuşumdur” diye konuştu.
Hayalim Büyük Otel’e genel müdür olmaktı
24 Ocak kararlarının Türkiye ekonomisi açısından önemli bir mihenk taşı olduğunu ve ülkenin bir çok yeni meslekle de tanıştığını hatırlatan Eroğlu, çocukluk hayalinin ise ‘Büyük Otel’e genel müdür olmak’ olduğunu söyledi. Bunun nedeni ise aslında o dönemin Türkiye’sinin yalın gerçeklerinde saklı. Eroğlu şöyle anlattı: “Çünkü Türkiye’de 5-6 tane büyük otel vardı. İzmir de sadece Büyük Efes Oteli, İstanbul’da sadece Hilton vardı. Ankara’da da Büyük Ankara ve Marmara Oteli vardı. Şimdi insanlar bu kadar otelin olduğu dönemde zannediyorlar ki hep böyleydi. Birde uzun yol kaptanı olmak isterdim.” Peki bankacılık hayatı boyunca hayallerine hiç finansman sağlayıp sağlamadığını sorduğumuz Eroğlu’nun yanıtı ise kahkahayla “Bankacı olunca gemi finansmanı az denk geldi ama çok otel finansmanı yaptık” şeklinde oldu.
Enflasyon bütün hesapları alt-üst etti
Kitabı için bugünlerde eski defterleri karıştıran Eroğlu, kendisini en çok şaşırtanın ise yine kendisinin yaptığı bir maaş hesaplaması olmuş. İş Bankası’na ilk girdiğinde ‘aldığım ücretle 35 yıl çalışırsam maaşım nereye gelir’ diye hesap yapan Eroğlu, “Bankacılığa çift haneli enflasyonun başladığı senede başladım. Yani 1976’da. Tahminlerim çift haneli enflasyona göreydi. 1994’ten 2000’e geçen dönemdeki enflasyon çok azgın bir enflasyondu ve her şeyi alıp götürdü. Ben 35 yılın sonunda 30 milyon lira maaşla yani 30 lira ile emekli olacağımı hesaplamışım. Geleceğin sigortası diye Anadolu Sigorta’dan da poliçe almıştım. 20 yılda şu kadar para verecekler, verecekleri parayla Karşıyaka’dan bir daire alırım diye not etmişim. Bırakın daire almayı araba bile alınamadı. Enflasyon bu ülkenin insanından çok şey aldı götürdü ve bu gerçekleri biz en acı tecrübe ile 2001’de yaşadık” dedi.
KUTU
Şube müdürlüğünden banka genel müdürlüğüne
1996 yılında o dönemde İş Bankası’nın bir iştiraki olan Dışbank, Aydın Doğan’a satılmış ve bankanın genel müdürlüğüne Halil Eroğlu getirilmişti. Ardından 2001 yılında daha sonra Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ile birleşecek olan Sınai Yatırım Bankası’nın Genel Müdürü olan Eroğlu, 2002 yılından itibaren birleşen bankanın genel müdürüydü. İş Bankası’ndan Dışbank’a geçişinde Aydın Doğan’ın isteğinin etkili olduğunu da belirten Eroğlu, “Aydın Doğan, İş Bankası’nda benim müdürü olduğum İstanbul - Şişli şubesinin müşterisiydi. Beni Dışbank’a Genel Müdür olarak istedi. Ondan sonra İş Bankası’nda haklarım kalarak Dışbank’a gittim. Belirli bir zaman kaldıktan sonra İş Bankası’na döndüm ve Sınai Yatırım Bankası’na atandım. Banka, sonra TSKB ile birleşti” diye konuştu.
KUTU
Emeklilik hediyesi ‘Canon’ fotoğraf makinesi
Çok uzun yıllardır hobi olarak fotoğraf çeken Halil Eroğlu, daha çok gezi ve manzara fotoğrafları çekiyor. Eroğlu, şimdi bu hobisi ile de daha çok ilgileneceğini söylerken bankadan ayrılırken arkadaşlarının emeklilik hediyesinin ise Canon marka bir fotoğraf makinesi olduğunu belirtti. Eroğlu, esprili bir dille fotoğrafçılığını eleştiren arkadaşları olduğunu da belirterek “Hem makine hem fotoğrafçılık dersleri de aldım, hazırım” dedi.
Ömer Aras, QNB Bank yönetim kurulundan ayrılıyor
Kredi kartı kullananlar dikkat: Son 10 gün!
TEB "Kaza veya Hastalık Sonucu Hastane Gündelik Teminatı"nı sunmaya başladı
DenizBank yurt dışından 400 milyon dolar tutarında kaynak temin etti
QNB Türkiye kredi dünyasıyla yeni tanışacaklar için ilk adımı kolaylaştırıyor
Rusya’da bankalardan büyük transferlere yeni denetim
Hakan Aran: İşletmelerimizde %20 verimlilik artışı olduğunu görüyoruz
Aran: Bu zorlu dönemin nasıl geçtiği unutulmamalı
Yapı Kredi, CDP 2025'te Global A Listesi'nde
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.