Avrupa'da deprem yaşanıyor

Japonya’da bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa’daki krizi depreme benzeterek, “Avrupa’daki deprem tüm dünyayı etkiliyor. Biz de Türk ekonomisinin kirişlerini, kolonlarını, zeminini sağlamlaştırıyoruz” dedi.BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan Avrupa’da yaşanan krizi bir depreme benzeterek, “Depremler önlenemez. Avrupa’daki krizden tüm dünya etkileniyor. Ancak nasıl hasar ve zarar görmemek için binalar sağlamlaştırılıyorsa, Türkiye’nin krize yaklaşımı bu şekilde. Biz, ekonomimizin kirişlerini, kolonlarını, zeminini sağlamlaştırmakla meşgulüz” dedi. Türkiye’nin bankacılık sisteminden, kamu maliyesine kadar birçok unsurun sağlam olduğuna vurgu yapan Babacan, “Gerektiğinde zor kararlar alabilecek iradesi güçlü bir hükümetimiz var” diye konuştu.
IMF devreye girebilir
Japonya temasları kapsamında Japon gazetecilerle bir araya gelen Babacan, Avrupa’nın zor bir dönemden geçtiğini ve sıkıntılarının büyük olduğunu söyledi. Bu büyük sorunları çözülmesi için gereken cesur adımları atacak güçte çoğu Avruğa ülkesinde bir hükümetin olmadığını belirten Babacan, şunları dile getirdi: “Avrupa’da çoğu ülkede tablo iç açıcı değil. Bir haftalık süreç. Cuma günü yapılacak Avrupa Birliği (AB) zirvesi önemli. Bunun sonunda Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) ön planda olduğu bir destek mekanizmasına doğru gidileceğini düşünüyorum. AB kendi içinde gerekli kontrol mekanizmalarını kurabilmiş değil. Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bastığı paranın Euro Bölgesi ülkesine kredi verilebilmesi için IMF’nin devreye girmesi gerekecek.”
Ticaret yeterli değil
Türkiye ile Japonya arasında ticaret alanında daha fazla işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu kaydeden, Babacan şöyle devam etti: “Japon yatırımcılar Avrupa’daki kriz nedeniyle nereye yatırım yapacakları konusunda bir arayış içerisinde, Türkiye’nin de yatırıma ve daha çok ticarete ihtiyacı var. İki ülke arasında bir kazan-kazan ilişkisi oluşabilir. Türkiye’ye yatırım yapan, Türkiye için taş üstüne taş koyan herkesin yanında olacağız. Japonya teknolojisinden, finans piyasalarındaki ağırlığına kadar önemli bir ülke. İki ülkenin enerji, inşaat, finans, gıda ve perakende sektörlerinin Japon ve Türk firmalar için önemli alanlarını oluşturuyor. İki ülke şirketlerinin halihazırda Irak’ta bazı altyapı projelerini hayata geçiriyor. Ancak ekonomik ilişkiler yeterli bir noktada değil.”
Türkiye’nin gayri safi milli hasıla açısından dünyada 16’ncı sırada olduğunu vurgulayan Babacan “Türkiye olarak 2023 hedefleri kapsamında dünyanın ilk 10 ekonomisine girmeyi hedefliyoruz. Gelinen noktada Türkiye gelişen bir enerji dağıtım noktası. Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına birçok petrol ve doğalgaz boru hattı geçiyor. Tokyo’da yapılan Japon Türk İş Forumu’na 600-700 civarında işadamı katıldı. Japonlar bile bu kadar saygın işadamının birarada aynı yerde ve saatte toplanmasını sıradışı buldu” dedi.
Ortadoğu’da 27 üyeli AB’den daha etkiliyiz
Ali Babacan, Ortadoğu, Filistin meselesi gibi gelişmelerin sorulması üzerine şöyle konuştu: “Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da 27 Avrupa Birliği (AB) üyesinden daha etkili bir konumda olduğunu düşünüyorum. Ortadoğu barış sürecinde üç ana unsur bulunuyor. Bunlar, İsrail-Filistin, İsrail-Suriye ve İsrail-Lübnan konusu. Türkiye’nin arabuluculuğu ile İsrail-Suriye görüşmelerini başlattık. Ancak İsrail’in Gazze’yi vurmasının ardından süreç durdu. İsrail’de bir seçim süreci yaşandı. Yeni bir koalisyon hükümeti kuruldu ve yeni hükümet süreci daha da zorlaştırdı.”
Nükleer enerjide Japon teknolojisine güveniyoruz
Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin hızlı büyümesi nedeniyle enerji ihtiyacının arttığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Bu ihtiyacın karşılanması için nükleer enerji kullanımı bizim için bir gereklilik. Japonya’da deprem felaketinin ardından nükleer enerjide başlayan tartışmaların ve hassasiyetin farkındayız. Japon hükümeti hazır olduğu zaman müzakerelere devam etmeye hazır olduğumuzu ifade ettik. 2023’e kadar üç nükleer tesis hedefliyoruz. Bu tesislerden ilkini Rusya Federasyonu ile yapmaya başladık. İkincisini Japonya ile yapmayı ümit ediyoruz. Japonya’nın nükleer enerji ve tesis konusundaki yeni teknolojilerine güveniyoruz.”