| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 58,90 | 0,34 | 306.280.000.000,00 |
| ALBRK | 7,72 | 0,00 | 19.300.000.000,00 |
| GARAN | 129,40 | -0,08 | 543.480.000.000,00 |
| HALKB | 27,12 | -0,59 | 194.851.180.499,04 |
| ICBCT | 13,58 | 0,15 | 11.678.800.000,00 |
| ISCTR | 12,40 | -0,08 | 309.999.628.000,00 |
| SKBNK | 8,17 | -3,77 | 20.425.000.000,00 |
| TSKB | 11,90 | -0,75 | 33.320.000.000,00 |
| VAKBN | 26,84 | 0,45 | 266.143.333.677,32 |
| YKBNK | 32,28 | 0,81 | 272.670.815.447,52 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Prof. Dr. Taner Berksoy
Hiç sağlam olmayan ipe sarıldık, o da ihracat
İkinci çeyrek rakamları büyümenin biraz daha yavaşladığı izlenimini veriyor. Performansta dikkati çeken bir özellik, büyümenin hâlâ dış talep tarafından besleniyor olması. Bu ithalatın çok yavaş artarken ihracatın birden hızlanmasıyla bağlantılı. İkinci çeyrekteki pozitif büyümeyi hemen hemen tamamen dış talep çekişiyle açıklayabiliyoruz. Çok olumlu bir görüntü değil. Şu anda son ayını tamamlamak üzere olduğumuz üçüncü çeyrekte ihracatın yavaşladığını biliyoruz. İthalatta ise böyle çok belirgin azalma yok. Dolayısıyla üçüncü çeyrekte dış talep katkısı biraz daha yavaşlayacak gibi. Bu nedenle üçüncü çeyrek rakamları biraz daha kötü olabilir. Bu ise büyümeyi yıllık bazda yüzde 4'ün altına çekebilir.
Sanayi üretimi yukarıya doğru birazcık kıpırdamış gibi görünüyor. Bu olumluya bir işaret ama devam etmesi lazım. Çünkü geçtiğimiz üç dört aya bakarsanız, aylık bazda sanayi üretiminin çok stabil olmadığını görürsünüz.
Özel sektör harcamalarında özellikle tüketimde eğilim hala negatif. Ve bu eğilim devam ediyor. Özel sektörün tüketim harcamalarından büyümeye pozitif bir katkı gelmiyor. Diğer taraftan Avrupa bizi çok etkiliyor. Başta Suriye olmak üzere, Güneydoğu'da artan çatışma ortamı risk olarak algılanıyor. Tüketimin ertelenmesine sebep oluyor. Bu nedenle üçüncü çeyrek verileri daha olumsuz gelebilir. Dış taleple büyümek hiç sağlam bir ip değil. Hele bugünkü dünya koşullarında. Dolayısıyla bir miktar sağlam olmayan bir ipe sarıldık, gidiyormuşuz gibi görünüyoruz.
Prof. Dr. Deniz Gökçe
2012’de yüzde 3 büyürüz bu da müthiş bir rakam
Türkiye cari denge sorununu çözmek için büyümeyi yavaşlatmak istiyordu. Bugün gelen rakamlar yılın bütününde yüzde 3 civarında bir büyümeye işaret ediyor. Tabii burada problematik iki durum var. Birincisi Ramazan ayında üretim yavaş olur. Ama diğer taraftan 'Ramazan'dan sonra yani yılın üçüncü çeyreğinde tarım büyüme verir. Dolayısıyla negatifle, pozitif faktörler bir arada. Büyüme yüzde 3'ün altında mı kalacak, üstünde mi sorusunun cevabını üçüncü çeyrek tarım rakamları ve ramazan etkisi ölçülebildiği zaman anlaşılabilir. Ki, bunu ancak bir iki ay içinde görebileceğiz. Şu anda belli değil tabii ama eğer Türkiye'de tarım kötü bir yıl yaşamazsa, 3. çeyrekte tarım ürünleri toplanır dolayısıyla katma değer yükselir tarımdan dolayı.
Yılın ikinci yarısında OECD tahminlerine göre, Almanya resesyona girecek. Almanya resesyona girince bütün Avrupa resesyona girmiş olacak. Hızlı büyüyen Polanya bile çok düşük büyümelere döndü. Eksiye bile dönebilir. Biz büyümeye devam ediyoruz. Yılı yüzde 3 gibi bir rakamla tamamlamamız büyüme açısından müthiş olacaktır. Bankacılık krizini 2001'de yaşamıştık. Kamu bütçe ve borç sorununu 2001'de yaşadık. Biz onları fiksledik, kriz ondan sonra geldi. Tek zayıf noktamız tasarruf eksikliği, ithalat fazlalığı, yani cari dengeydi. Onu da Avrupa çökmeden önce, kontrol altına aldık. Ekonominin gidişatından şikayetim yok. Rakamlar düşük değil Almanya'nın eksiğe gittiği bir ortamda iyi bir büyüme.
Ekonomist Ege Cansen
Surİye etkisi, iç talebe darbe vurdu
Büyümenin yılsonunda yüzde 4'ün altında kalacağı anlaşılıyor. Bunda Suriye olaylarının etkisi var. Kısa sürede orada bir iyileşme olmayacak, daha da kötüleşecek. Kritik konu inşaattaki yavaşlama. Çünkü gayrimenkul balon yapan konulardır. İnşaat sektörünün büyümesi binde dörde kadar gerilemiş. Bu da büyümeyi aşağı çeken olaylardan bir tanesi. Milli gelirin yüzde 10'u kadar cari açık veren bir ekonominin (2011) sürdürülemez olduğunu hepimiz söylüyoruz. Sonunda uçurum varsa, düşürmenin yolu ekonominin soğumasından geçiyorsa, ekonomi niye küçülüyor diye üzülmenin alemi yok. Küçüldü diye üzülmeyeceğiz, çünkü zaten öbürü çıkmaz bir yol. Yunanistan'dan bile büyük cari açığımız var. Bunu düzeltmeye çalışmanın bedeli yavaşlamadır. Almanya bu yıl az büyüyecek sevinelim! İkisi kıyas edilebilir mi? Çocuklar hızlı, büyükler yavaş büyür, hatta hiç büyümez. Kişi başına 45 bin dolar geliri olanla, 10 bin dolar geliri olanı kıyaslamazsanız.
Dr. Ercan Kumcu
Hızlı Büyümek doğru olmayabilir
Yüzde 2.9, beklentilerimin altında. Talep yönünden yaptığımız hata, iç talepteki daralmanın tahminlerin üzerinde daha sert olması. Türkiye zaten iç talep büyümesiyle büyüyen bir ekonomi. İç talep te böylesine bir daralma olunca büyüme de geride kaldı.
Avrupa'daki belirsizlikler, Türkiye'de de beklentileri olumsuzlaştırıyor. Etrafımızdaki siyasi olayların da mutlaka bir etkisi vardır. Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz politikası iç talep üzerinde çok etkili oldu. Faizler giderek düşüyor. Faiz dışı değişkenlerden kaynaklanan 'bir iç talep düşüşü' diye yorumluyorum.
Yanılma paylarını da göz önüne alırsak üçüncü çeyreğin, ikincisinden de daha kötü çıkma ihtimali var. Büyümeyi yükseltmek için ne yapılabilir? Doğrusu büyümenin tekrardan yukarı çekilmesinin ne kadar doğru bir politika olacağı çok açık değil. Risk olarak nitelenen dış açıkları göz önüne alırsanız belki Türkiye ekonomisinin bir süre dinlenmeye ihtiyacı var.
Türkiye'de büyüme fren mi yapacak? İşte Deutsche Bank'ın öngörüsü
Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri devam ediyor
Merkez bankaları İstanbul'da toplandı
Avrupalının tercihi değişiyor, ihracatta sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm öne çıkıyor
Euro Bölgesi sanayi üretimi eylülde artış gösterdi
İngiltere'de siber saldırı ekonomiyi vurdu
ABD'de 230 yıl sonra gelen değişim: 1 sente elveda
200 Türk firması 100 bin Mısırlıyı istihdam ediyor
Asya ekonomileri tarife fırtınasına hazırlıklı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.