Avrupa pes etmiyor
Aylar süren krizden sonra euro bölgesinin geleceğiyle ilgili kara bulutlar dağılmaya başladı.
Avrupa krizinin ne zaman biteceği ile ilgili tartışmalar devam ederken euro bölgesi ülkelerin bölgede kalma konusundaki ısrarı ve en kötünün geçtiğine dair söylemleri devam ediyor
Aylar süren krizden sonra euro bölgesinin geleceğiyle ilgili kara bulutlar dağılmaya başladı. Politika yapıcıların kendilerine güvenen konuşmaları en kötüsünün atlatıldığına işaret ediyor.
Yunanistan'dan sonra İtalya,İspanya ve Portekiz'e yönelik kaygılar son bulmaması risklerin hala varlığını kormasına rağmen bölgeye ve euroya dair ümitlerde bitmiş değil.
Yaşanan büyük mali sıkıntılara rağmen ECB, Avrupa Komisyonu ve bölge ülkelerinin ekonominin yavaşta olsa toparlanacağına dair umutlarını sıcak tutmaları ve bölgenin zayıf ülkelerine yönelik ılımlı görüşleri Avrupa'nın geleceği konusundan piyasalara da güven veriyor.
Aslında hala birçok risk söz konusu. Ekonomik büyüme kırılgan bir durumda, hükümetlerin önümüzdeki yıllarda kemer sıkma politikalarını uygulamaya koymak için siyasi irade göstermeleri gerekecek. Krizden en çok zarar gören ülkelerde küçük bankalar hala piyasalarda borçlanma sorunu yaşıyor ve böylece Avrupa Merkez bankasına bağımlı hale geliyor.
Ancak geçtiğimiz birkaç günde mali piyasalar, Avrupa bankalarına uygulanması planlanan stres testlerine olumlu tepki verdi. İspanyol ve Portekiz hükümetlerinin borçlarına yönelik talep güçlendi. Avrupa bankalarının hisseleri neredeyse yüzde 10 yükseliş kaydetti ve euro dolar karşısında yedi haftanın en yüksek seviyesine çıktı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, bu hafta yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği tarihindeki en zorlu altı ayı yaşadık. AB de, bizlerin birlikte çalışma kapasitesi de bir stres testinden geçti dedi.
"EURO'YA SALDIRILAR DURDU"
Avrupanın bu testten başarıyla çıktığına inandığını söyleyen Barroso, Avrupa Parlamentosundaki siyasi rakipleri sosyalistlerin de bir kez de olsa kendisiyle aynı fikirde olduğuna işaret etti. Sosyalist lider Martin Schulz, meclise yaptığı açıklamada Euroya yönelik spekülasyon saldırısı yavaşladı. Spekülatörler ABnin para birimini koruduğunu görüyor dedi.
Bu yılın ilk yarısında piyasaları endişeye sevk eden faktörlerden biri de euro bölgesinin güneyindeki ülkelerin borçlarıyla nasıl mücadele edileceğiydi. Hükümetler arasındaki siyasi ve ideolojik farklılıklar henüz tamamen çözümlenmedi ancak krizle başa çıkmak için gereken acil durum mekanizmalarının büyük bir kısmı devreye sokuldu. AB borç krizinin uzun vadeli nedenlerine cevap vermek için en azından çaba göstermeye başladı.
Mayıs başlarında Yunanistana verilmesi kabul edilen 110 milyar euro Atinaya mali reformları uygulamak için zaman kazandırdı. Sorun yaşayan ülkelere destek olmak amacıyla 440 milyar euroya kadar kredi alabilecek Avrupa Mali İstikrar Dairesinin çalışmalara başlaması da Slovakyanın engeliyle gecikti ancak bu ay içinde bu diplomatik sorunun aşılması bekleniyor.
"EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI"
ABnin bankalara uygulayacağı stres testlerinin ne kadar isabetli olacağı konusunda şüpheler olsa da, bu testleri uygulama kararı bile ABnin sorunlarıyla yüzleşme konusunda ciddi olduğunu gösteriyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, Perşembe günü, bu önlemlerin piyasalarda güveni yeniden tesis etmeye başladığını ve yakın zamanda acil tahvil alımı programında kesintileri daha da azaltabileceğini söyledi. Fransanın Ekonomi Bakanı Christiane Lagarde da ABDnin PBS kanalına Çarşamba günü yaptığı açıklamada, En kötüsü geride kaldı dedi.
Kimi önemli piyasalardaki fiyat seviyeleri yatırımcıların hala endişeli olduğuna işaret ediyor. İspanyanın 10 yıl vadeli tahvillerinin getirisi, Alman tahvillerinin 198 puan üzerinde seyretti. Bu fark Haziran ortasında 239 puanla zirveye çıkmıştı.
Çünkü birçok yatırımcı hala Yunanistan ve benzeri ülkelerin uzun vadede borç yapılandırmasına gidebileceğini düşünüyor. Bir başka korku ise euro bölgesinin güneyindeki ülkelerin, kemer sıkma politikalarının ağırlığını hissettirmesiyle bir resesyona sürüklenmesi. Bu durum bütün bölgenin ekonomik toparlanmasına zarar verebilir.