Altın, bu yıl yeni rekorlara koşabilir

Kayhan Öztürk / Ekonomist Global krizin ardından yükselişe geçen ve 3 Aralık 2009’da 1.226 dolar ile tarihi rekor kıran altın fiyatlarında, bu tarihten sonra başlayan yatay seyir halen devam ediyor. Yaklaşık bir aydır 1.080-1.200 dolar aralığında dalgalanan altın fiyatlarındaki bu seyir, “Yükseliş trendi bitti mi?” sorularını gündeme getirdi. Altın fiyatları 1.200 doları aştığı dönemde piyasalarda yapılan analizlerde fiyatların 1.500-2.000 dolara kadar yükseleceği, hatta bazı iddialı yorumlarda 3.000 dolara kadar çıkacağı ifade ediliyordu. Peki global kriz süresince artan bu tür değerlendirmeler abartılı mıydı? Ekonomik tarih boyunca altın fiyatlarının her türlü ekonomik belirsizliği olumlu algılayıp, her ekonomik kriz döneminde değerine değer kattığına dikkat çeken İstanbul Altın Borsası Başkanı (İAB) Osman Saraç, “Altına ilişkin yapılan bu yorumlar, son yaşanan ekonomik resesyonun diğer krizlere oranla bütün dünyayı etkilemesi ve altının güvenli liman özelliğinin ön plana çıkmasından kaynaklandı” diyor. Yorumlar abartılı mı? Saraç’a göre 2009’un ikinci yarısından itibaren görece olarak toparlanan global ekonomiler, özellikle hisse senedi piyasalarında ve diğer yatırım araçlarında görülen artışlar, altın fiyatının bir dengeye oturmasına, dolayısıyla bu tür abartılı yorumların da azalmasına yol açtı. Ağustos 2009’dan sonra doların zayıflamasıyla altının bu tarihten itibaren yaklaşık yüzde 30 oranında değer kazandığını söyleyen Saraç, rezerv para rolü sorgulanan doların aralık ayı başında Euro karşısında 16 ayın en düşük seviyelerinde seyretmesinin, dolara alternatif bir varlık olan altının rekor seviyelere yükselmesine yol açtığını belirtiyor. Ancak beklentilerden güçlü çıkan ABD’nin istihdam verilerinden sonra aralık ayında dolar, Euro karşısında güçlenirken altın da düşüşe geçti. Yatırımcıların yıl sonu öncesinde pozisyonlarını keskin bir şekilde azaltmaları, altın fiyatlarının değer kaybetmesine yol açtı. IMF sattı, Hindistan aldı Geçen yıl altın fiyatının 1.000 doları aşması ile temel alımlardan ziyade sert teknik alımlar gerçekleştiğini söyleyen İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, IMF’in satışa çıkardığı 400 tonluk miktarın yarısının da Hindistan tarafından satın alınmasına dikkat çekiyor. Garanti Bankası Hazine Bölümü Senior Dealer’ı Alper Kalyoncu’ya ise altın fiyatlarını 1.200 doların üzerine taşıyan trendini destekleyen ana nedenin FED’in 0 (sıfır) faiz politikası olduğunu düşünüyor. Aralık ayında 1.200 doların üzerine çıkan altın fiyatlarının yine aynı ay içinde 1.080 dolara gerilediğine dikkat çeken Kalyoncu, bu hızlı gerileme ve daha sonra 1.130 seviyelerinde dengelenmeyi, altın piyasasında spekülasyon olduğunun göstergesi olarak kabul ediyor. Sıcak para etkisi Altının 1.200 doların üzerine çıkışında sıcak para girişinin de etkili olduğunu düşünen Kalyoncu, “Bu seviyelerden gelen yoğun satışlarla altına giren sıcak parada kar realizasyonu yaşandı ve fiyatlar 1.080 seviyelerinde destek bulduktan sonra, yükseliş trendine geri dönüş yaşandı” diyor. FED’in 2010’un ilk yarısında sıfır faiz politikasına devam edeceğini açıkladığını anımsatan Kalyoncu, altın fiyatlarını yukarıya taşıyan dinamiklerde hiç bir değişiklik olmadığını söylüyor. FED sıfır faiz politikasına devam ettikçe altın fiyatlarındaki yükselişin süreceğini söyleyen Kalyoncu, fiyat hareketleri konusunda ise şunları söylüyor: “Altın fiyatlarının yükseleceği üst seviyeyi tahmin etmek zor… Ama önümüzdeki birkaç yıl içinde 1.000 doların altına inmesi çok zor gözüküyor. 1.000 dolarda taban oluşturmuş altın fiyatları, yükselişine devam edecektir. Mart-Nisan aylarına kadar bir önceki tepe seviyesini hedef alacaktır. Bu seviyeyi kıramaması durumunda fiyatların uzun bir yatay seyre girme ihtimali var. Ancak sıcak para girişinin her zaman mümkün olduğu düşünülürse, altın fiyatlarının tepe noktasını, taze para girişinin yoğunluğu belirleyecektir.” Çin’e dikkat Altın fiyatlarının uzun bir yükseliş döneminin ardından şu anda dinlendiğini söyleyen Finansbank Özel Bankacılık Müdürü Murat Sağman ise merkez bankalarının altın rezervlerine dikkat çekiyor. Dünyadaki merkez bankalarının toplam rezervlerinin ortalama yüzde 10’unun altın olduğunu anımsatan Sağman, bu oranın gelişmiş ülkelerde yüzde 50, Çin’de ise yüzde 2 olduğunu belirtiyor. Çin’in bu oranı yüzde 10’a çıkartmasının, 5.900 ton altın alması anlamına geleceğini belirten Sağman, şunları belirtiyor: “Bu da dünyadaki 20 aylık altın arzına eşit. Çin’de şu an 1.000 ton altın var. Rezervdeki payını Almanya, İtalya’nın seviyesine getirse, bir yıllık altın arzı kadar alım yapması gerekir. Çin de bu yöne doğru gidiyor. Aynı şey Hindistan için de geçerli. Bu merkez bankaları, dolardaki değer kaybına karşılık rezervlerini çeşitlendirecekler. Dönmeye de başladı. Hindistan IMF’den 200 ton aldı.” UZMANLARIN ALTIN FİYATLARI TAHMİNLERİ “2010’da dalgalanacak” Osman Saraç (İAB Başkanı) “Etkileri halen devam eden global krizin gidişatı, altın fiyatının en önemli belirleyicisi olmaya devam edecektir. Yanı sıra FED’in faiz kararları ve dolayısıyla ABD dolarının değeri de altın fiyatlarının diğer bir önemli belirleyicisi olacaktır. Türk yatırımcılarının özellikle dikkat etmesi gereken diğer bir konu da dolar/TL kurunun alacağı değerdir. Bunlar dışında pek çok değişkenin de etkilediği altın fiyatlarının 2010 yılı içinde dalgalı bir seyir izleyeceğini söylemek mümkün.” “Altında üçüncü ralli yaşanıyor” Murat Sağman (Finansbank Özel Bankacılık Müdürü) “Şu anda dinlenmeye geçen altın fiyatları, 980-1000 seviyelerine kadar gevşeyebilir. Ancak uzun vadede yükseliş trendi sürüyor. Altında ilk ralli, 1999’da 250 dolardan başladı. 2004-2005 yıllarında 400-450 dolara oturdu. İkinci ralli ise 450 dolardan başladı 850 dolara gitti. Şu anda ise üçüncü ralliyi yaşıyoruz. Birinci ve ikinci rallilerde fiyatlarda yaklaşık yüzde 100’e yakın artış oldu. Yani üçüncü ralli de 800 dolarda başlayan yükseliş, 1.500 dolara kadar sürebilir. Ancak arada şu anda olduğu gibi düzeltmeler olabilir.”