| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 63,85 | 0,16 | 332.020.000.000,00 |
| ALBRK | 7,95 | -0,63 | 19.875.000.000,00 |
| GARAN | 138,90 | 0,07 | 583.380.000.000,00 |
| HALKB | 35,14 | 1,91 | 252.473.100.395,88 |
| ICBCT | 13,46 | 0,07 | 11.575.600.000,00 |
| ISCTR | 13,40 | 0,45 | 334.999.598.000,00 |
| SKBNK | 7,93 | -0,13 | 19.825.000.000,00 |
| TSKB | 12,90 | 0,39 | 36.120.000.000,00 |
| VAKBN | 28,52 | 0,64 | 282.802.081.835,96 |
| YKBNK | 35,00 | -0,11 | 295.646.794.940,00 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

ABD'de toplumun üst ve alt gelir grupları arasındaki ekonomik ayrışmanın hızla derinleşmesi nedeniyle "K şekilli ekonomi" seyrine yönelik kaygılar artıyor.
İlk olarak 2020'de Kovid-19 salgınından sonra yaşanan dengesiz toparlanmayı tanımlamak için kullanılan "K şekilli ekonomi" tartışmalarının ABD'de yeniden gündeme geldiği dikkati çekiyor. Borsa ve konut fiyatlarındaki artıştan faydalanan yüksek gelirli kesim harcamalarını sürdürürken, düşük gelirli kesim ise enflasyon ve istihdamdaki yavaşlama karşısında harcamalarını kısıyor.
Toplumun üst ve alt gelir grupları arasında artan ekonomik uçurum "K şekilli ekonomi" kavramıyla tanımlanıyor.
ABD'de toplumun üst ve alt gelir grupları arasındaki ekonomik ayrışmanın hızla derinleşmesi nedeniyle "K şekilli ekonomi" seyrine yönelik kaygılar artıyor.
İlk olarak 2020'de Kovid-19 salgınından sonra yaşanan dengesiz toparlanmayı tanımlamak için kullanılan "K şekilli ekonomi" tartışmalarının ABD'de yeniden gündeme geldiği dikkati çekiyor. Borsa ve konut fiyatlarındaki artıştan faydalanan yüksek gelirli kesim harcamalarını sürdürürken, düşük gelirli kesim ise enflasyon ve istihdamdaki yavaşlama karşısında harcamalarını kısıyor.
Toplumun üst ve alt gelir grupları arasında artan ekonomik uçurum "K şekilli ekonomi" kavramıyla tanımlanıyor.
En zengin yüzde 10'luk kesim hanehalkı servetinin yüzde 67'sine sahip
ABD Merkez Bankasının (Fed) verilerine göre, gelir dağılımının en üstündeki yüzde 10'luk kesim toplam hanehalkı servetinin yüzde 67'sini elinde tutarken, alt yüzde 90'lık kesim ise yüzde 33'üne sahip bulunuyor.
Peter G. Peterson Foundation analizi de gelirin yüksek gelirli hanelerde yoğunlaşmasının 1981'den bu yana daha belirgin hale geldiğini ortaya koyuyor.
Harcamaların yarısını en zengin yüzde 10'luk kesim yapıyor
ABD'de ekonomik faaliyetin neredeyse üçte ikisini oluşturan tüketici harcamalarının büyük kısmının son dönemde üst gelir grubuna kaydığı görülüyor.
Moody's Analytics Başekonomisti Mark Zandi tarafından hazırlanan bir analize göre, gelir dağılımının en üst yüzde 10'luk diliminde yer alan haneler, harcamaların neredeyse yarısını gerçekleştiriyor. Bu oranın salgından önceye göre 5 puan, tarihsel verilerin başladığı 1990'ların başından bu yana ise 15 puan arttığı kaydediliyor.
Fed'in 26 Kasım'da yayımlanan Bej Kitap raporu da tüketiciler arasındaki ayrışmaya işaret etti. Raporda, genel olarak tüketici harcamaları daha da azalırken üst kesimin harcamalarının dirençli kaldığı aktarıldı.
Veriler ABD ekonomisinin büyük ölçüde yüksek gelirli kesim tarafından desteklendiğine işaret ederken ekonomistler, üst ve alt gelir grupları arasındaki ayrışmanın finansal istikrar ve ekonomik görünüm açısından risk oluşturduğuna dikkati çekiyor.
Ekonomistler, yüksek gelirliler harcamaya devam ettiği sürece ekonominin resesyondan kaçınabileceğini ancak bu kesimin herhangi bir nedenle temkinli bir tutum benimsemesi halinde ekonominin büyük bir sorunla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.
"K şekilli ekonomi" terimi genişleyen ekonomik uçurumu ifade ediyor
William & Mary Üniversitesi Ekonomi Bölümü Profesörü Peter W. Atwater, "K şekilli ekonomi" kavramı ve ABD ekonomisindeki seyre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"K şekilli ekonomi" kavramının popülerleşmesinde rol oynayan ekonomist Atwater, "Bu terim, ABD'de ortaya çıkan ve beyaz yakalı çalışanların çok daha iyi durumda olup ekonomik olarak K harfinin kolu gibi yükseldiği, mavi yakalı çalışanların ise K harfinin bacağı gibi giderek daha da geride kaldığı genişleyen ekonomik uçurumu ifade ediyor." dedi.
ABD ekonomisinde K şeklindeki seyri 3 önemli açıdan gözlemlediğini belirten Atwater, şöyle devam etti:
"Birincisi yatırım serveti ekonominin en tepesindeki çok az sayıda kişide hiç bu kadar yoğunlaşmamıştı. İkincisi, Amerikalıların en üstteki yüzde 10-15'lik kesiminin tüketici harcamaları, tüm harcamaların yarısını oluşturuyor. Üçüncüsü, anketler, ekonominin tepesindekilerin, giderek umutsuzluğa kapılan alt kesimdekilerden çok daha fazla güven duyduğunu gösteriyor."
Üst kesimin güveni finansal kazançlara bağlı
Atwater, Kovid-19 salgını sonrası maliye ve para politikalarının, en üstteki işletme ve şirketlere önemli finansal teşvikler verildiği ve nihayetinde bu faydaların en alttakilere de yansıyacağı inancına dayanan "damlama ekonomisi" (trickle-down economics) yaklaşımına dayandığını anlatarak, "Ne yazık ki alt kesimdekiler için bu faydalar ortaya çıkmadığı gibi gıda, konut, çocuk bakımı ve sağlık hizmetlerindeki kümülatif enflasyondan özellikle olumsuz etkilendiler." diye konuştu.
Mevcut Amerikan ekonomisini "üst kısmı ağır Jenga kulesi" olarak tanımladığını aktaran Atwater, "Üst ve alt kısım arasındaki uçurum sadece aşırı hale gelmekle kalmadı, üst kısımdaki güven de büyük ölçüde finansal piyasalardaki, bugün büyük ölçüde yapay zekaya yoğunlaşmış olan, kazançların devamına bağlı hale geldi." dedi.
Atwater, büyük bir yükün şu anda yapay zekaya orantısız şekilde maruz kalan çok az sayıda kişinin omuzlarında olduğunu, bu "balonun" patlaması halinde tüm Amerikan ekonomisini de beraberinde götürebileceğini ifade etti.
"Kredi sorunları gelir dağılımının alt kesiminde problemlerin ciddi olduğunu gösteriyor"
Moody's Analytics Ekonomi Araştırmalar Kıdemli Direktörü Scott Hoyt ise ABD ekonomisinin şu anda K şeklinde bir seyri olduğunu belirtti.
Hoyt, "Zayıflayan işgücü piyasası ve yüksek enflasyon tüm tüketiciler üzerinde baskı yaratırken, kredi sorunları gelir dağılımının alt kesiminde problemlerin ciddi olduğunu gösteriyor, buna karşılık, yavaşça artan konut fiyatları orta gelirli tüketiciler için hafif bir denge sağlarken, güçlü hisse senedi piyasası yüksek gelirli tüketiciler için önemli bir denge oluşturuyor." dedi.
Tahminlerine göre yüksek gelirli hanelerin harcamalarının payının arttığına dikkati çeken Hoyt, mevcut para politikasının üst ve alt gelir grupları arasındaki ayrışmada küçük bir etken olduğunu anlattı.
Hoyt, "Yüksek faiz oranları yüksek gelirli tasarruf sahiplerine fayda sağlarken, düşük gelirli borçlular üzerinde baskı yaratıyor. Fed'in faiz indirimleri bu etkiyi azaltacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
K şeklindeki bir ekonominin risklerine değinen Hoyt, şunları kaydetti:
"Ekonomi, yüksek gelirli hanehalklarının servetine bağlıysa, borsanın performansına da bağlıdır. Çok öngörülemez olsa da borsanın oldukça değerli olduğu ve harcamalarda zayıflamaya yol açabilecek bir düzeltme riski altında olduğu görülüyor. Ayrıca, gelir dağılımının alt kesiminde kredi sorunları görüyoruz. Finans sektörü genel olarak iyi sermayelendirilmiş görünse de son dönemde birkaç yüksek riskli otomobil kredisi sağlayıcısında yaşanan sorunlar, zayıf noktalar olabileceğini gösteriyor. Bunlardan herhangi birinin beklenenden daha sistemik olması durumunda daha geniş çaplı bir istikrarsızlık yaşanabilir. Son olarak, K şeklinde ekonomi, toplumsal huzursuzluğa ve siyasi kutuplaşmaya katkıda bulunma potansiyeline sahip."
ABD finans sisteminde yeni sermaye dönemi
ABD’de gözaltındaki Türk bilim insanı Dölek, kefaletle serbest bırakıldı
ABD piyasaları, faiz indirimi ihtimaliyle güç kazandı
Yoksulluk sınırı 100 binTL'ye yaklaştı
TÜİK ekim ayı işsizlik rakamlarını açıkladı
Hizmet Üretici Fiyat Endeksi ekimde artış gösterdi
Cevdet Yılmaz: Enflasyon düşüş eğilimine girdi
ECB faiz indiriminde temkinli
Ekonomi ne kadar büyüyecek? İşte 20 ekonomistin tahmini
TCMB’de rezerv kaybı: Altın ve döviz zayıfladı
Almanya'da tüketici güveni Noel öncesi yükseldi
Aralık ekonomiye yoğun gündemle başlıyor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.