8 milyar dolar borcumuz kaldı
Ali Babacaan: IMF'ye 8 milyar dolar borcumuz kaldı sadece konsültasyon olacak
Madde 4 olarak nitelendirilen rutin çalışma doğrultusunda mayıs ayında IMF heyetini ağırlayacak olan Türkiyenin şu anda fona yaklaşık 8 milyar dolar borcu bulunuyor. Geri ödemede herhangi bir sorun yaşamayan Türkiyenin bu sorcu 2013 yılında sona eriyor. Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye nasıl 2 yıldır kendi programını götürdüyse, bundan sonraki dönemde de bu şekilde yürüyebilir dedi.
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) ile Türkiyenin yeni bir stand-by anlaşması yapmayacağının kesinleşmesi ile gündeme gelen madde 4 konsültasyonu (gözden geçirme) rutin bir çalışma olarak mayıs ayı başında gerçekleşecek. Üye 192 ülkeyle, gelişmiş ya da gelişmemiş ülke ayrımı yapmadan düzenli olarak gerçekleştirilen bu çalışmalar kapsamında, IMFden gelecek heyeti ağırlamaya hazırlanan Türkiyenin halen fona 8 milyar dolar borcu bulunuyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise gelinen noktanın herhangi bin sıkıntı yaratlayacağını vurgulayarak, Türkiye nasıl 2 yıldır kendi programını götürdüyse, bundan sonraki dönemde de bu şekilde yürüyebilir dedi.
Borç 2013te bitiyor
IMF ile şimdiye kadar 19 defa stand-by anlaşması yapan, bunlardan sadece son iki stand-byı başarıyla tamamlayabilen Türkiyenin, fon ile ilişkileri özetle şöyle: 49 yıllık süreçte, genellikle krizlerin ardından mecburi olarak bu düzenlemeye giden Türkiye, bu süreçte IMFden 50 milyar doların üstünde kaynak sağladı. Türkiyenin, 2010 yılı genel finansman programıyla gerçekleştirilmesi planlanan borç servisi ve finansman durumuna göre, 2010 yılında, 149.6 milyar lira anapara ve 50.7 milyar lira faiz olmak üzere toplam 200.3 milyar lira tutarında borç servisi gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Borç servisinin 182.6 milyar lirasının iç borç, 17.7 milyar lirasının da dış borç servisi olarak yapılması bekleniyor. Türkiyenin IMFye olan yaklaşık 8 milyar dolarlık borcu, geri ödeme planı içinde 2013 yılında sona eriyor. IMFnin sağladığı esnek geri ödeme planı nedeniyle, borç geri ödemelerinde bir sorun yaşanmıyor.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, madde 4 çerçevesinde yapılan görüşmelerin rutin bir çalışma olduğunu söylerken, şu bilgileri verdi: IMFye üye olan her ülke ortalama yılda bir defa 4üncü madde çerçevesinde gözden geçirme yapıyor. Bunu Türkiyenin en son 2007 Mayıs ayında yaptı ve raporu 2007 Kasım ayında açıklandı. Uzun süre geçtiği için ve çalışma takviminden sarktığı için çalışmaya artık biran önce yapma kararını aldık ve yaptığımız yoğun telefon görüşmelerinde bunun için ideal zamanın mayıs başı olacağı konusunda mutabakata vardık.
2 yıldır program yok
Bu aşamadan sonra önemli olanan Türkiyenin kendisi için ne yapacağı olduğunu vurgulayan babacan, şöyle konuştu: Türkiye nasıl 2 yıldır bir IMF programı olmadan ama IMF ile yakın bir istişare ile kendi programını götürdüyse, bundan sonraki dönemde de bu şekilde yürüyebilir. Türkiyenin artık kendisine güvenmeli ve bunu sadece söylemle değil uyguladığı politikalarla da göstermeli. IMF olsa da olmasa da bizim uygulamamız bundan sonra 6 aydır olduğu gibi kendi orta vadeli programımız çerçevesinde devam edecek.
Ufak bir detaydan aksayabilir demiştim
DEVLET Bakanı Ali Babacan, Bizim IMF ile bir anlaşma yapma konusunda bir mecburiyetimiz yok derken, Görüşmelerin ufak bir detaydan dolayı sonuçlanmayabileceğini, ara verilebileceğini, aksayabileceğini daha önce de söyledim. Dolayısıyla bu beklenmeyen bir sonuç değil, bir sürpriz de değil diye konuştu. Babacan, şunları söyledi: Türkiye ekonomisi çok şükür bu dönemde kendi politikalarımızla
güçlü bir şekilde devam edebildiğini ortaya koymuş durumda. Eğer bir anlaşma yapsaydık bu anlaşma mevcut tabloyu büyüme noktasında biraz daha iyi bir noktaya götürebilecek bir anlaşma olabilirdi ama tabii bunun çerçevesi önemli. IMF olsa da olmasa da bizim uygulamamız bundan sonra 6 aydır olduğu gibi kendi orta vadeli programımız çerçevesinde devam edecek.
Stand-by 192 üyeye sürekli açık kapı
Ali Babacan, mayıs ayından sonra nelen olabileceği konusunda 4üncü madde gözden geçirmesinden sonra IMF ile nasıl bir çerçeve yürüteceğimizi de o gün hesabını kitabını yapıp, o günkü şartlara göre kararımızı o gün vereceğiz dedi. Bu sözleriyle kafaları karıştıran Babacan, Teknik olarak, 4üncü madde görüşmeleri stand by anlaşması gereğine dönüşebilir mi sorusuna da şu yanıtı verdi: Stand-by anlaşması IMFye üye 192 üyenin tümü için sürekli açık olan bir kapı. Bu zaten her aşamada gündeme gelebilecek bir konu ama bugün için artık bizim gündemimizde değil. Bugün itibariyle mayıs sonrası için de bir standby gerekliliği yok, bir mecburiyet yok.
KİM, NE DEDİ
En sıkıntılı dönemi atlattık
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Zaten anlaşmamız var mıydı 2008de? Yoktu. 2009da yoktu, 2010da yoktu. Devam ediyoruz yola. Krizin en sıkıntılı dönemini IMFsiz atlatmış durumdayız. Bir problem olarak görmüyorum. Kendi imkanlarımızla zaten gidebiliyoruz. Yol haritamız belli olduktan sonra problem yok.
Türkiyenin kaybı yok teşekkürler
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Mehmet Büyükekşi: Türkiyenin IMF antlaşması olmadığı için bir kaybı yok. Türkiyenin bir IMF programına ihtiyacı olmadığını sadece biz kamuoyunda ifade etmiştik. Türkiyenin gerçeklerini iyi görebildik, öngörülerimizin teyidinden memnunuz. Bu sonucun çıkmasını sağlayan Başbakanımıza teşekkür ediyoruz.
Büyümeye finansman bulmak çok önemli
TÜRK Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı: IMF tartışmasının son zamanda içi boş bir tartışma haline gelmişti. Önemli olan burada Türkiyenin büyümeye geçerken ihtiyacı olacak finansmanın sağlanmasıdır. Bunun nasıl yapılacağı eğer önümüze koyulursa, reformlar konusunda, zannediyorum daha açıklığa kavuşur olay.
Türk ekonomisi için milat
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş: Türk ekonomi tarihinin bir miladı olarak kabul ediyorum. Türkiye çok önemli krizi hiçbir dış reçeteye ihtiyaç duymadan, tamamen kendi hazırladığı orta vadeli ekonomik programla başarılı bir şekilde geçti. Türkiye artık dünya ekonomi liginde birinci sınıfta.
Piyasalara güven vermeliyiz
HSBC Türkiye Genel Müdürü ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Piraye Antika: Yeni bir stand-by anlaşmasının gecikmesi olmayacak yönünde fiyatlandırılmıştı. O nedenle piyasalarda kısa vadede bir tepki beklemiyoruz. Eğer anlaşma olsaydı işimiz kolay olurdu. Şimdi piyasalar güveni kendimiz vermeliyiz.
Demek ki desteksiz duracak formdayız
İŞ Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince: Stand-byı biraz yanınızda birinin destek durmasına benzetiyorum. Demek ki desteksiz durabilecek bir forma geldik. Para Fonu ile ilgili çeşitli değerlendirmelerimiz oldu. Olsa iyi olurdu dediğim günler oldu, ama olmaması nedeniyle bir kayba uğradığımız kanaatinde değilim.