2013’te şirketler daha dikkatli olacak
2002-2011 yılları endeks tahminlerinde genellikle beklediğim gelişmeler yaşanmıştı
Zaman Gazetesi Yazarı Selim Işıklar 2012 yılı başında düşündüklerin kısmi olarak gerçekleştğini ama endeksin yükselişinin beklediğinden çok hızlı ve önce olduğunu yazdı. İşte Işıklar'ın 2013 yılı beklentileri: 2011 yılı Haziran ayı genel seçimlerinden sonra endeksin 70 bin puandan 49 bin puana kadar gevşeyeceğini öngörüp ayrıca doların 1,6 lira seviyelerinden 1,9 lira seviyelerine kadar yükseleceğini tahmin ettikten sonra 2012 yılının zor geçeceğini düşünüyordum. Ocak ayındaki sert ralli de tahminler doğrultusunda çıktı. Ama yılbaşında 2012 yılının bu kadar iyi geçebileceğini tahmin etmiyordum. Yabancı yatırımcıların alımları yoğun bir şekilde banka ve endeks üzerinde etkili hisselerde gerçekleşmeye başladı. Merkez Bankası’nın kararlı politikaları, yumuşak inişin başarılı bir şekilde gerçekleşeceğini gösterince, nisan ayından itibaren Türkiye’nin not artışının gerçekleşebileceğini öngördük. Mayıs ayından itibaren dünya piyasalarındaki gelişmeler Türkiye’nin tam istediği yönde gerçekleşmeye başlayınca yabancı yatırımcılar alımlarına ara vermeden devam ettiler. İMKB endeksi 400’ü aşan hisseye yayılmasa da 20-30 kadar hissede bir avuç yabancı yatırımcının sürüklemesiyle önce 70 bin sınırını geçti. Fitch Ratings’in beklenen not artışı ile 79 bin puana ulaştı. Yükselişin arkasında not artış beklentisi, AB finansal kurtarma mekanizmasının çalışmaya başlaması, FED genişleme kararı ve ABD seçimlerinden Barack Obama’nın zaferle ayrılması gibi gelişmeler oldu.
Hükümetin halka arz ve özelleştirme ihalelerinde beklenen fiyatların çok üzerinde gelirler elde etmesinin ardında dünyadaki pozitif gelişmelerin, kredi notumuzun artması ve yeni not artışı beklentisi olması yatıyor. Güçlü hükümetin varlığı ekonomi ve piyasalara güven veriyor. Merkez Bankası’nın başta enflasyon hedefi olmak üzere parasal hedeflerin tutmasında önemli katkılar yaptığını ve güven verdiğini görüyorum. Diğer kurumlarda 2011 yılında yaptıkları hataları tekrarlamadılar ve piyasalarda geçici dalgalanmaların dışında çok önemli sorunlar yaşanmadı, aksine pozitif ayrışmaya katkıda bulundular.
Dış politikada Suriye konusu zaman zaman olumsuz yönde etkiledi. Oradaki iç savaşın sınırlarımızı tehdit eder bir görüntünün yanı sıra savaş uçağımızın düşürülmesine varan gelişmeler yaşansa da piyasalar olumluyu fiyatlamaya devam etti. 2013 yılına girerken ABD’nin ‘Mali Uçurum’ konusunda yine son dakikaya kadar çözüm bulamaması beklenen bir gelişmeydi. Piyasa son dakikada bile olsa çözümün gerçekleşeceğine inanıyor olsa da bu konuda atılacak adımlar, Türkiye piyasalarını yakından ilgilendiriyor. Bugün ve pazartesi gününe kadar senato soruna odaklanarak ya çözüm bulacak ya da kriz yaşanacak.
İMKB, 2013 yılında gerek yeni SPK ve Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişiklikler ve bu yeni duruma şirketlerin vereceği tepkilere göre zaman zaman hareketli seyirler izleyebilir. Kanunlardaki değişikliklerden sonra Borsa’daki şirketler çok daha dikkatli bir bilanço hazırlayarak geçmiş yıllarda biriken fonlar dahil birçok konuda harekete geçmek zorunda kalacak. Yatırımcı, bu yükselişe rağmen Borsa’ya soğuk bakıyor. Hesap sayısının 1 milyon 100 bin olduğu söylenen Borsa’da gerçek yerli yatırımcının sayısı 250 bini bulmuyor. 8 bin 129 olan yabancı sayısı ise hareketli hesaplara göre 2 bin 500 civarında. Merkezi kayıt kuruluşuna göre 16 bin yatırımcının 250 bin lira ile bir milyon liradan fazla bir hesabı var. Yabancı sayısında ise artış olmakla birlikte 2 bin 500 yatırımcının yarısı ABD kökenli yatırımcılar. Uzakdoğu ve Körfez ülkelerinden yatırımcı neredeyse yok gibi.
İMKB henüz yabancı yatırımcı açısından Körfez ülkelerine ve Uzakdoğu’ya henüz açılamadı. ABD ve Avrupa’dan gelen gerçek yabancı ve fonların etkili olduğu bir süreç yaşadık. Artık daha aktif bir şekilde finans merkezinde yer almak isteyecek yabancılar Türkiye’ye doğru gelmeye başlayacak.
Teknik görünüm. İMKB endeksi cuma günü neredeyse 80 bin puanı görecekti. Kasım ayı dış ticaret verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi ve dış piyasalardaki ‘Mali Uçurum’ kaynaklı düşüşler, endeksi duraklattı. Buna rağmen 78 bin puan üzerinde kalan endeksin VOB piyasasındaki açık pozisyonların pazartesi gün sonunda kapanmasının ardından dış piyasalardaki gelişmelere daha sert reaksiyon vermesi sürpriz olmayacaktır. Dolar bazında 44.000 seviyeleri aşılırsa 45.500 (81 bin) hedefi devam eden endeksin geri çekilmelerde 76.200 puan önemli. Pazartesi son dakikaya kadar piyasalar yön arayışını sürdürecekler.
Altın, petrol ve Euro/dolar paritesi patinaj yaptı
Son 10 yılda özellikle altın fiyatları yıllık yüzde 20 civarında artış kaydederken 2012 yılında bu durum değişti. Ons fiyatı 2012 yılına 1.540 dolar seviyesinden başlamıştı. Yıl içinde 1.526 dolar ile 1.798 dolar ons seviyesinde hareket ettikten sonra düşüşe geçen ons, şu sıralarda 1.656 dolar seviyesinde ve yüzde 7,5’lik bir artış göstermiş durumda. Küresel piyasalar için çok önemli bir nokta olan ve Türkiye’nin kredi not artışı için çok önemli olan petrol fiyatları ise 108 dolardan başladığı yıl içinde 123-88 dolar aralığında dalgalandı. Petrol fiyatları geçen yıla göre yüzde 1,8’lik artışla 110 dolar üzerinde seyretse de bir önceki yıla göre fiyat ortalamalarının düşük seyretmesi cari açık üzerinde olumlu etki yaptı. Euro/dolar paritesi de yıl içinde önemli dalgalanmalara sahne olsa da yıllık bazda yüzde 2,3 yükselebildi. Avrupa’da Yunanistan’ın iflasın eşiğine gelmesi pariteyi 1,20 seviyelerine çekerken AB’nin kurtarma mekanizması konusunda anlaşması ve ABD merkez bankası FED’in eylül ayında üçüncü niceliksel gevşemeye gitmesi pariteyi 1,32 seviyesinin üstüne taşıdı.