2012'de Türkiye ne bekliyor?

Önceki gün akşam Teras Park’da düzenlenen kokteylde Ekonomist Murat Sağman, Avrupa Birliği krizinden, Türkiye’ye etkisinden ve 2012 ekonomisinden bahsetti. Sağman, iyi bir ekonomi için işin sırrını bir cümleyle özetledi: Hayatta yapmanız gereken tek şey çok az şeyi yanlış yapmaktır.
MEMNUN EDİCİ KATILIM
Galatasaray Öğretim Üyesi Murat Sağman’ın katılımıyla düzenlenen ekonomi buluşmasına Vali Memduh Oğuz, ITSO Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç, Meclis Başkanı Bedri Ayhan ile yönetim kurulu üyeleri, IGİAD Başkanı Adem Demiralay, ISİAD Başkanı Özcan Pınarcı ile çok sayıda işadamı katıldı.
IGSİAD İŞ DÜNYASI İLE PAYLAŞIM İÇİNDE
IGSİAD Başkanı Oğuzhan Tortop, davetlilerin ilgisinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek “IGSİAD olarak her zaman dile getirdiğimiz gibi yerel yönetimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, Isparta iş dünyası ile daha çok paylaşım ve iletişim içinde olmak, ilimizin sahip olduğu potansiyelin değerlendirmesi ve kalkınmasına katkı sağlamak için özellikle iş adamlarımızın yararlanabilecekleri faaliyetlerde bulunmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
ALMANYA ÇEKİLEBİLİR
Daha sonra konuşan Ekonomist-Bankacı Murat Sağman, iş dünyasına Türk ekonomisini 2012’de bekleyen riskler ve tehlikelerle ilgili bilgi verdi. AB ve ABD’deki ekonomiyi ve Türkiye’ye etkilerini anlatan Sağman, özetle şunları söyledi:
“Avrupa Birliği Finansal İstikrar Fonu büyüyor. Şu anda ki fon büyüklüğü 440 milyar EURO, Almanya’nın fondaki payı 120 milyar EURO’dan 211 milyar EURO’a yükselebilir. Bu kısa vadeli güven ortamı sağlıyor, zaman kazanılıyor. Ancak bu konuda Almanya’nın çekinceleri var. Tehlike ileride Almanya’nın geri çekilmesi.
Öncelikli sorun bankaların Yunanistan’daki riskleri: Fransa 57 milyar USD, Almanya 34 milyar USD, İtalya 4 milyar USD, İspanya 1 milyar USD.
BU KRİZ TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER?
Dış Ticaret: Avrupa Birliğinin ihracatımızda ki payı 2007 de %56 iken 2011 de %48 e geriledi.
Doğrudan Dış Yatırımlar: Düşüş olması kaçınılmaz. 2002-2010 yılları arasında AB’nin payı %73.
Dış Borç: Avrupa bankalarına olan borcumuz 153 milyar dolar , bu bankalar bizde ki risklerini azaltabilirler. Toplam pay %60.”
DOLARIN GÜCÜ
Ekonomist Murat Sağman, konuşmasında doların hala güçlü bir para birimi olduğuna dikkat çekti. Sağman, bu tezini şu bilgilerle güçlendirdi:
“Günlük gerçekleşen döviz hacminin yüzde 80’i Dolar ile gerçekleşiyor. Dünya’daki Merkez Bankası rezervlerin yüzde 65’i Dolar. Dünya’daki kamu tahvil satışın yüzde 45’i Dolar ile gerçekleşiyor. ABD dünya ekonomisinin yüzde 25’i teşkil ediyor. Tüm emtialar Dolar bazında fiyatlanıyor.”
TÜRKİYE, DÜNYADA EN  YÜKSEK FAİZ VEREN ÜLKE
Bu şartlarda Türkiye’nin ne durumda olduğunun fotoğrafını da izleyicilerle paylaşan Sağman, şöyle devam etti:
Türkiye faiz avantajını kaybetse de hala faiz veriyor. Dünya’da en yüksek faiz veren ülkelerin arasında. Pakistan %12,5, Brezilya %10,75, Mısır 9,75, Hırvatistan %9, Rusya %7,75, Ukrayna %7,75, İzlanda %4.5, Türkiye %5,75...
TCMB döviz rezervi ve bankaların sermaye yeterlilik rasyoları iyi durumda.
Hane halkının borçluluk oranı düşük.
Bilançolarda toksik varlık bulunmuyor.
Not artırımı beklentisi.
En büyük sorun Cari Açık.”
Ekonomist Murat Sağman, ABD ve AB’de görülen bankacılık, kamu borç ve bütçe açığından kaynaklanan 3 önemli sorunun Türkiye’de olmadığını belirterek Türk ekonomisinin 2012 beklentilerini şöyle özetledi:
EKONOMİDE BÜYÜK BELİRSİZLİK BEKLENTİSİ
“Ekonomik açıdan 2012 yılı için büyük belirsizlik söz konusu.
Amerika'nın 2011 yılında beklenen iyileşmeyi gösterememiş oluşu ve Avrupa'nın borç krizinin derinleşmesi, 2012 yılında sorunların daha da büyüyeceği endişesi yaratıyor.
Avrupa'da ki sorun, Yunanistan borcunu ertelerse bile , korkulan bunun bir domino etkisi yapabileceği. Sorunlu diğer Avrupa ülkelerinin 2012 yılında kemer sıkma politikalarını çok iyi yönetmeleri gerekiyor.
Gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisi içindeki payı giderek artacak. Ucuz ve bol para, hızlı büyüyen gelişmekte olan ekonomileri tercih edecek.”
Murat Sağman, ekonominin potansiyel sorunlarını ise şöyle sıraladı:
-Finansal yapının durumu belirsiz
-İşsizlik kriz öncesine göre yüksek
-Gelişmiş Ülkelerde ekonomik canlanma zayıf
-Özel sektör güveni eksik
-Genişlemeci para-maliye politikalarının sürdürülmesi zor
-Gelişmiş ekonomilerde deflasyon. Gelişmekte olanlarda enflasyon riski var. (Rusya, Brezilya, Çin faiz artırdı)
-Spekülatif balonlar yeni bir türbülans yaratabilir
-Gelişmiş ülkelerin disiplinsiz kamu maliyeleri sorun
-Zor durumdaki AB ülkelerinde borçların yeniden yapılandırılması tehlikesi dikkate alınmalı.”
Ekonomist-Bankacı, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Sağman, sunumunu şu sözle kapattı:
Hayatta yapmanız gereken tek şey çok az şeyi yanlış yapmaktır.