BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 62,05 2,06 322.660.000.000,00
ALBRK 7,44 1,09 18.600.000.000,00
GARAN 122,50 3,11 514.500.000.000,00
HALKB 23,36 -2,18 167.836.415.061,12
ICBCT 15,54 0,71 13.364.400.000,00
ISCTR 12,15 4,02 303.749.635.500,00
SKBNK 6,00 4,53 15.000.000.000,00
TSKB 11,45 1,42 32.060.000.000,00
VAKBN 24,50 -3,39 242.940.077.313,50
YKBNK 28,82 3,89 243.444.018.004,88

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara Piyasa2012’de piyasalar en çok ne konuştu?----

2012’de piyasalar en çok ne konuştu?

2012’de piyasalar en çok ne konuştu?
01 Ocak 2013 - 02:41 www.finansingundemi.com

Biz içerde yeni yıla arka arkaya rekorlar ile girerken dışarıda özellikle de Avrupa cephesinde çok zor bir yıl başladı

Türkiye bir yandan Ocak ayında Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırarken, diğer yandan havayolu taşımacığı tarafında yeni bir rekora imza atılmış oldu. Yılın ilk ayı Avrupa için ise büyük şok ile başladı. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Fransa Avusturya, İtalya,
İspanya, Portekiz, Kıbrıs Rum Kesimi, Malta, Slovakya ve Slovenya'nın uzun vadeli kredi notunu bir ya da iki basamak düşürdü. Bu kıyımdan tek kendisini koruyabilen ise Almanya oldu.
YUNANİSTAN GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR
Şubat ayına geldiğimize ise son iki yıldır gündemden düşmeyen Yunanistan bir kez daha sahne aldı. Euro Bölgesi maliye bakanları Yunanistan'a ikinci yardım paketine onay verdi. 130 milyar euroluk yardım ve bankalarla yapılan anlaşma Yunanistan’ı iflastan kurtaracak ancak Yunan hükümeti tam denetlemesi kararı geldi. Mart ayında Yunanistan haberleri artarken belki de e önemli gelişme “Saç tıraşı” olarak anılan işlemle Yunanistan'ın bir kalemde 105 milyar euro borcu silinmesi oldu. Yılın büyük bir bölümünde Yunanistan’ın Euro Birliği’nin dışına atılıp atılmayacağını konuşuldu. Her seferinde bölge liderler bu olasılığın kabul görmediğini belirtse de, açıklamaların ardından gelen haberler bir ‘B’ planı hazırlığı olduğu yönündeydi. Yunanistan piyasalarında gündeminden düşmezken Google’da bir yılda Grexit tam 1.2 milyon kez arandı.
İSPANYA MUAMMASI YILI SARDI
Yeni yılla birlikte Yunanistan’dan sonra sırada kimin olduğu yönünde bahisler açılırken en çok İspanyol Hükümeti’nin ismi yankılandı. İspanya’da konut sektöründe oluşan balon ile bankaları zor giren İspanya’da tahvil faizlerinin fırlaması ekonomiye zor güneler geçirtirken Rajoy’un ilk etapta, bankaları kurtarmak için kredi yardımı istediği Euro Grubu'na resmi başvuruyu yaptığı görüldü. Daha sonrasına süreç yılan hikayesine döndü. Özellikle Temmuz ayında ECB Başkanı Mario Drahgi’nin Euro’dan vazgeçilmeyeceğini belirtmesi İspanya’nın elini rahatlatan gelişme oldu. Yılın son ayına kadar İspanya’nın ağzına bakan piyasalar Rajoy’un yardım talep etmeyi düşünmediği yönün yaptığı açıklamalar ile şimdilik soğumuş görünse de pek çok piyasa uzmanı yeni yılda İspanya’dan bir talep gelebileceğini düşünüyor.
İNTİHAR 100 YILLIK YASAYI DEĞİŞTİRDİ
İspanya ile ilgili korkular büyürken gelen bir haber sinirlerin iyice gerilmesine neden oldu. Kasım ayında İspanya'da kredi borcunu ödeyemediği için evinden zorla çıkartılan kadının görüntülerinin ekranlara yansıması ve ardından gelen intihar haberi ülkede büyük tepki topladı.
Yapılan protestolar sonrasında İspanya Maliye Bakanı Luis de Guindos muhtaç olan ailelerin evsiz kalmasının önüne geçecek çalışmaların başlatıldığını açıkladı. Hükümetin katil ol arak itham edilmesi sonrasında İspanya'da hükümet ve muhalefet liderleri ülkenin 100 yıllık konut icra yasalarını değiştirmek için harekete geçtiler. İktidardaki Halk Partisi ve muhalefetteki Sosyalist Parti'nin liderleri dün bir araya gelerek İspanya'nın mortgage yasalarında partiler üstü bir anlaşma ile değişiklik yapılması için görüşmelere başlayacaklarını açıkladılar. Alınması düşünülen tedbirler arasında ihtiyaç sahibi olanların konutlarına yönelik icraların durdurulması ve tüm borçlulara mortgage geri ödemelerinin yeniden müzakere etme ve evlerinde kalma hakkı verilmesi yer alıyor. 2008 yılında emlak balonun patlaması sonrasında ülkenin resesyona girmesi sonrasında bankaların elinde 400 bin konut birikti. Geçtiğimiz Cuma 53 yaşındaki Amaia Egana'nın intiharı öncesinde Ekim ayında da benzer bir haber ile İspanya gündeme gelmişti.
ÇİN BİLMECESİ
2012’de gündemden düşmeyen bir ülke de Çin oldu. Özellikle dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak gündeme oturması sonrasında ülkede yaşanan büyüme tüm dünyanın yakın takibine girdi. Ekonomini lokomotifi olan ülkede yavaşlayan büyüme tüm dünya genelinde gerilimi tırmandırdı. Çin'in neredeyse her türlü ürünü eskisine nazaran daha da ucuza ve dayanıklı imal edebilme yeteneği dünya çapında on milyonlarca tüketicinin alışveriş yapmasını ucuza getirmesi ülkeni önemini arttırırken, imalat gücünün aşırılaştığını düşünenler giderek artıyor.
Ekonomist dergisi, 2018 yılında Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olacağı tahmininde bulunmuş olsa da, iktisatçılar bu konuda bölünmüş durumda. Michael Pettis ve onun gibi düşünen diğer gözlemciler Çin'in bu konuma erişmesinin 2030 ya da 2040 gibi çok daha ileri bir tarihte mümkün olacağı kanaatinde.
Ülkenin ekonomik performansının dışında yılın sonuna doğru yaşanan yönetim değişimi de dünya da takip edildi. Çin Devlet Başkanı Hu Jintao’nun görevini Başkan Yardımcısı Şi Cinping’e, Başbakan Wen Jiabao’nun ise Başbakan Yardımcısı Li Kıciang’a devretti.
Asya’da yılın son günlerinde Japonya’da yeni hükümete merhaba dedi. Liberal Demokrasi Partisi (LDP) Genel Başkanı Şinzo Abe Japonya'da son 6 yılda başbakanlık koltuğuna oturan 7. isim oldu. Japonya'da 16 Aralık'ta yapılan erken genel seçimlerden zaferle çıkan LDP'nin lideri Abe, başbakan seçildi. Mecliste bugün yapılan özel oturumda gerçekleştirilen oylamada 480 vekilin 328'i Şinzo Abe'yi başbakan olmasını destekledi. Meclisin üst kanadında yapılan ilk oylamada ise Şinzo Abe 107, rakibi Demokrasi Partisi lideri Banri Kaieda'ya 87 oy çıktı. İkinci turda Abe, meclisin üst kanadının da desteğini arkasına almayı başardı.
BANKALARIN SKANDALLAR YILI
Bankacılık sektörü 2008 yılında ciddi bir sarsıntı geçirse de 2012 çok farklı bir noktadan vurdu. Özellikle yolsuzluklar, skandallar ile geçen yıl ilk akıllara gelen gelişmelerden biri Mayıs ayında yaşandı. JP Morgan’ın Londra Balinası lakaplı çalışanı Bruno Iksil hatalı bir işlemi ile bankayı 2 milyar dolarlık zarara uğrattı.
Temmuz ayına gelindiğinde ise bir başka ülkeden büyük bir skandal tüm dünyaya yayıldı. Libor skandalı İngiliz bankaları ile başlarken pek çok bankayı da içine alan bir skandal haline dönüştü.
Batı bankacılığının “temel direklerinden” biri olan LIBOR tarafında 2007-2009 yıllarında 20’den fazla banka bu skandala karışmış olduğu ortaya çıktı. 10 para biriminin 1 gecelikten 1 yıla kadar değişen vadelerdeki faiz oranlarının sabitlenmesi sırasında bazı bankaların faiz belirleme sürecinde “danışıklı” hareket ettikleri ortaya çıktı. Bu skandalın ilk kurbanı İngiliz Barclay’s Bank oldu. Amerikan ve İngiliz piyasa düzenleyici kurumlarına 453 milyon dolar ödemeyi kabul ettiler. Önce Yönetim Kurulu Başkanı Marcus Agius, ardından da İngiliz Başbakanı başta olmak üzere siyasi otoritelerin baskısıyla CEO Bob Diamond istifa etti.
Skandal öyle büyüdü ki yılın son ayında Libor skandalının ABD’li mortgage devleri Fannie Mae ve Freddie Mac’i 3 milyar dolarlık zarara soktuğu haberleri geldi.
Ağustos ayına gelindiğinde ABD’nin İran yaptırımlarına uymayan Standart Charteres’da 250 milyar dolarlık ceza haberli gündemde yer aldı. Cezalar bununla da kalmadı. İngiliz Barclays Libor’da manipülasyon nedeniyle 453 milyon dolar ceza alırken, ABD’li Well Fargo ev kredileri konusunda yanlış yönlendirme yapması nedeniyle 175 milyon dolar ceza ödedi.
REKOR HSBC’DE
Bankaların aldığı cezalarda HSBC’de kendi payına düşeni aldı. Kara para aklama, terör finansmanına destek verme ve uyuşturucu kartellerinin para transferine yardım etme gibi bir dizi suçla itham edilen banka yılın son ayında regülatörler ile anlaşarak 1 milyar 900 milyon dolarlık cezayı ödemeyi kabul etti.
HSBC’yi takip eden ise İngiliz UBS oldu. UBS, ABD Emtia Vadelileri İşlemleri Komisyonu ve ABD Adalet Bakanlığı’na 1.2 milyar dolar, İngiltere Finansal Hizmetler Otoritesi(FSA)’ya 260 milyon dolar ödemesi kararlaştırıldı.
APPLE ZİRVEDEN DÜŞTÜ
Yılın ilk ayında dikkat çeken bir başka gelişme ise ABD'li teknoloji şirketi Apple, Exxon Mobil'i geçerek dünyanın piyasa değeri en yüksek şirketi olmasıydı. Şirketin piyasa değeri, 418,89 milyar dolara ulaştı. Teknoloji hisselerinin yeniden yükselişe geçmesi ile akıllara dot.com balonu gelse de yılın ilerleyen aylarında bu yükselişin istikrarlı bir şekilde devam edemediği görüldü. Özellikle de Aralık ayında gelen raporlar ve olumsuz haberler ile Apple’ın hisseleri uzun zaman sonra ilk kez 500 dolar altına düştü.
2012 FACEBOOK’A YARAMADI
Dünyanın en büyük sosyal medya şirketi Facebook 2012’den aradığını bulamadı. Mayıs ayında büyük beklentiler ile gerçekleşen halka arz operasyonu pek çok uzman tarafından fiyasko olarak nitelenirken şirket hisseleri ilk haftada 2 milyon dolar eridi. Son 10 yılın en kötü performansı olarak da tarih sayfalarında yerini alan halka arz Mayıs’ta 38 dolar olan hisseler 3 ayda yüzde 55 değer kaybederek, 27 dolara kadar gerildi. Forbes’a göre Facebook bu halka arzdan 270 milyon dolar gelir elde etti. Bu gelirin 170 milyon doları hisse satışından ve kalanı dengelemek için yapılan açığa satıştan elde edildi.
Facebook’un halka arzı Morgan Stanley’nin de başını belaya soktu. ABD’li bankanın kanunlara aykırı şekilde finans analistlerini etkilediği gerekçesi ile 5 milyon dolarlık ceza ödemeye tabi tutuldu.
YILSONUNU UÇURUM KORKULARI SARDI
11 Eylül saldırıları sonrasında ekonomiyi canlandırmak için Bush yönetiminin getirdiği vergi indirimleri 1 Ocak 2013 itibariyle sona erdi. Bun indirimlerin ABD piyasalarını ciddi ölçüde sarsması korusu hakim. 6Kasım’da ABD’de yapılan seçim sonrasında bir kez daha başkanlığa hak kazanana Barack Obama vergi indirimlerinin uzatılmayacağını açıklaması uçurum korkularının daha fazla telaffuz edilmesine neden olmuştu.
ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!