2012'de ekonomi en az yüzde 4 büyür

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, geçmişte Merkez Bankası'nın dolara müdahalesinden sonra krizlerin geldiğine dikkat çekti. Akın, bugün ise geçmişten farklı olarak Merkez Bankası'nın güçlü rezerviyle bu müdahaleyi yaptığını ifade etti.
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türk ekonomisinin 2012'de en az yüzde 4 büyüyeceğini belirterek, "Bu yüzde 5, 6 veya 7 olmayacak demek değildir." dedi. Türkiye'nin genç, dinamik ve girişimci ruhu karşısında, ekonominin de büyümekten başka çaresi olmadığını söyleyen Akfen Holding'in patronu, büyümenin önünde hükümetin öngördüğü programın bile duramayacağını söyledi. Akın, cari açığından 80-90 milyar dolar olmayacağını, 70 milyar dolar seviyelerinde seyredeceğini vurguladı.
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD üyesi işadamı Hamdi Akın, zaman zaman Türkiye'de alevlenen 'başkanlık sistemi' tartışması için de, "Parlamenter rejim de, başkanlık sistemi de halka dayanan bir sistem. Böyle bir sisteme geçmenin faydası olabilir, denenebilir, bence bir mahzuru yok." dedi. Sürdürülebilir bir ekonomi için istikrarlı hükümetin şart olduğunu belirten Akın, "Ekonomik büyüme için istikrarlı bir rejim lazım. Rejimin sallanmaması, rejimin gidip gidip gelmemesi lazım. Daha demokratik, kuralları belli olan ve değişmeyen, hukukun geçerli olduğu bir ülkede ancak sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlanır." diye konuştu.
Hamdi Akın, Cumhurbaşkanı'nın görev süresi üzerinde yapılan '5 + 5 mi?' yoksa '7 yıl mı?' tartışmaları hakkında, Meclis'in vereceği karara herkesin saygı duyması gerektiğine dikkat çekti. Akın, "Normal demokrasi içinde kurallar belli. Kuralsız bir tartışma yok. Ringdeki olay hakemlerin nezareti altında, dalağa ciğere vurmadan gidiyor. Meclis içinde tartışılıyor, Meclis'in kararına da herkes saygı gösterecektir. Korkulacak bir şey gibi görmüyorum bu tartışmaları. Meclis, çare bulamazsa halka soracak. Bunun sistematiği belli oldu. En büyük kazanımlardan biri de bu oldu son 10 yılda. Meclis tartışacak, çözemezse halka soracak. Bu işin kuralı bu." dedi
Hamdi Akın, son aylarda dolardaki yükselişe müdahale edilmesi telkinlerini yanlış buluyor. "Benim 30 yıllık iş hayatımda ne zaman dolar kuruna müdahale edilse, dizginlenmeye çalışılsa bunda başarılı olunamıyor ve arkasından başka bir krize sebebiyet veriyor." görüşünü dile getiren Akın şunları kaydetti: "Dolara müdahale ederken, Merkez Bankası'nın güçlü olması gerekir. Eğer o gücün olmazsa, 2003 öncesi gibi 'kontur sür kontur' olur. Merkez Bankası bir adım atar, karşılığında spekülatörlerde bir adım atar. Nakdi olan kazanır. Artık Türkiye'de Merkez Bankası daha güçlü... Rezervleri de artıyor. Şu anda sıcak para ve kısa vadeli para Türkiye'den umudunu yitirmiş durumda."
Özel sektörün son yıllarda artan dış borcunun ekonomik bir sarsıntıya sebep olacağı sürekli olarak dillendiriliyor. Hamdi Akın ise tam tersi bir görüşü savunarak, 70 milyon için asıl tehlikenin devletin borcu olduğunu ifade ediyor: "Özel sektör daha dikkatli, daha ölçülü borçlanıyor. Özel sektörün borçları devletin borçları kadar büyük risk taşımıyor. Artı özel sektörün borçları, Türkiye'de yaşayan 70 milyon kişi için tehlike değil. Devletin borcu 70 milyon için tehlike. Ben batarsam bu sadece beni etkiliyor, benim çalışanlarımı bile etkilemiyor. Ben çıkıyorum banka giriyor veya başka biri giriyor. Sonuç olarak özel sektörün borcu devletin borcuna göre çok daha az risk taşıyor."
Hamdi Akın, Türkiye'de sanayinin mutlaka desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye'nin kendi uçak ve otomobilini üretmesi konusunda ise dikkatli hareket edilmesi uyarısında bulunuyor ve İngiltere ile Brezilya örneğini veriyor: "Kolay iş olmadığı bir gerçek. Ben bu konularda biraz İngiltere'yi takip ederim. İngiltere otomobil üretimini tamamen bıraktı. En son Rover vardı onu da sattı. Satıyorsa veya bırakıyorsa artık orada bir katma değer kalmamış anlayışından. Uçak üretiminde dünya da Airbus ve Boeing dışında bir de Brezilya üretiyor. Onlar da zarar ediyorlar. Kâra geçmiş değiller. Hangi sanayi sektörüne girip hangi sanayi sektörüne girmeyeceğimizi iyi bilmeliyiz. Çünkü bunlar büyük yatırımlar. Kalite ve fiyat açısından rekabet edilebilir olmalı. Aksi halde, yatırım sürekli zarar yazar, 5-6 sene katlanırsınız. Sekizinci, dokuzuncu senede kilidi vurup yatırımı çöpe atmak zorunda kalabilirsiniz."
zaman