BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 58,30 -0,68 303.160.000.000,00
ALBRK 7,53 -2,46 18.825.000.000,00
GARAN 129,20 -0,23 542.640.000.000,00
HALKB 26,98 -1,10 193.845.311.573,16
ICBCT 13,36 -0,67 11.489.600.000,00
ISCTR 12,32 -0,73 307.999.630.400,00
SKBNK 8,10 -4,59 20.250.000.000,00
TSKB 11,73 -2,17 32.844.000.000,00
VAKBN 26,80 0,30 265.746.696.816,40
YKBNK 31,96 -0,19 269.967.759.036,64

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro Ekonomi2012'de de gündem Avrupa----

2012'de de gündem Avrupa

2012'de de gündem Avrupa
27 Aralık 2011 - 02:16 www.finansingundemi.com

Türkiye'yi 2012'de bekleyen üç önemli sorun var. Enflasyon, cari işlemler açığı ve Avrupa.

İkisi iç, birisi dış sorun ama ilk iki sorunun çözümünde de Avrupa'daki gelişmeler büyük önem taşıyor.
Avrupa, dünyanın en yüksek refah seviyesine sahip kıtası. 2011 yılında ayan beyan ortaya çıktı ki, bu refahın sağlanmasında, hesapsız harcamaların, yapılan borçların payı büyük. Avrupa bir süredir, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana hiç yaşamadığı ekonomik zorlukları ve kaosu yaşıyor.
İlk büyük gürültü, 2010'da Avro Bölgesi'nde yer alan Yunanistan'da koptu. Borçlanmada yıllar önce haddi aşmış olan bu ülke, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kurtarma paketine ve sağlayacağı krediye muhtaç oldu. Ve sert tedbirler almak zorunda kaldı. Fakat sorun bir türlü çözülemedi, Avro Bölgesi'ni tehdit etmeye başladı. Ülke, yeni bir pakete daha ihtiyaç duydu ve AB'nin dayattığı yeni kemer sıkma tedbirleri bu sefer hükümeti koltuğundan etti.
Daha sonra Yunanistan'ı, İrlanda takip etti. 2011'de ise bu iki ülkeye Portekiz katıldı. Üç Avro ülkesinin peş peşe borç krizine sürüklenmesi Avrupa'nın 10 yaşına basmış para birimi olan Avro'yu sarstı.
Kaybolan güven sebebiyle, yangın aşırı borçlu diğer ülkelere sıçradı. Avro Bölgesi'nin üçüncü büyük ekonomisi İtalya ile dördüncü büyük ekonomisi İspanya'daki belirtiler, AB'yi telaşlandırdı. Bu iki ülkede artan borçlanma maliyetleri ve derinleşen kriz, Avrupalı liderleri daha köklü tedbir almaya mecbur etti.
Ancak, liderler çözümde birlik oluşturamadı. İngiltere, AB'den ayrı düştü, Avro Bölgesi'nin taleplerine destek vermedi.
Bakalım 2012'de ne olacak? İngiltere dışında kalan 26 üye ülke sorunu Birlik içinde çözebilecek mi, yoksa bölünecek mi? Bu süreçte kamu borç krizinin etkilediği bankaların durumu ne olacak, özel sektör ne yapacak? Büyümeyen ekonomi nasıl istihdam oluşturacak, borç ödeyecek?

Bunları bekleyip göreceğiz. Fakat şimdiden görülen ve kendini hissettiren bir gerçek var: Büyümede ivme kaybı ve küçülme. 2011'in üçüncü çeyreğinde, ekonomi Danimarka'da (yüzde 0,3), Yunanistan'da (yüzde 5,2), Güney Kıbrıs'ta (yüzde 0,6), Portekiz'de (yüzde 1,7), İrlanda'da (yüzde 0,1) ve Slovenya'da (yüzde 0,1) daraldı. Son çeyrekte daha fazla ülkenin küçülme kaydetmesi bekleniyor.
Büyümenin zayıflayıp küçülmenin başladığı Avrupa'da, işsizlik de oldukça yüksek seviyelerde ve uzunca bir süre daha böyle devam etmesi bekleniyor. İşsizlik oranı, eylül itibarıyla AB genelinde yüzde 9,7, Avro Bölgesi'nde yüzde 10,2.
Bahsettiğimiz endişeler, denetim ve danışmanlık şirketi Ernst & Young'ın hazırladığı, son "Avro Bölgesi Kış Tahminleri (EEF)" raporunda da var ve şöyle deniliyor: "2008 yılındaki kadar olmasa da, 2012 yılında bankaların likiditesi ve işsizlik konuları ciddi endişeler yaratıyor olacak."
Avrupa için bir başka tehlike ise ırkçılık ve yabancı düşmanlığı. Giderek ağırlaşan kriz, mevcut ırkçılık damarlarını kabartmış görünüyor.
Avrupa'da bunlar olurken, özellikle gelişmekte olan ülke ekonomileri daha hızlı büyüme kaydederek, gelişmiş ülkelerle arasındaki mesafeyi kapatıyor. Hatırlanacaktır, Çin bu yılın ilk çeyreğinde Japonya'yı geride bırakarak ABD'den sonra dünyanın en büyük ekonomisi olmuştu.
Ayrıca Brezilya'nın da, sağladığı yüksek büyüme sonucu bu sene İngiltere'yi geçmesi ve dünyanın 6. büyük ekonomisi olması bekleniyor.
Büyüyemeyen, işsizliği önleyemeyen Avrupa, borç krizinin yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunları çözmekte de zorlanacak. Muhtemel ki, AB ve para birimi Avro, 2011'deki gibi 2012'de de itibar kaybedecek. Tüketim kısılacak ve ihracatının yarıya yakınını AB'ye yapan Türkiye, yeni pazarlara daha fazla odaklanmak, yeni dünyalar keşfetmek durumunda kalacak. Azalan yabancı sermaye girişi, bilhassa özel sektörümüze "kendi yağıyla kavrulmanın", "ayağını yorganına göre uzatmanın" daha elzem olduğunu hatırlatacak. kadir dikbaş- zaman

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!