2010'nun ikinci yarısına dikkat
Fed'in 2009 yılında piyasalara saçtığı trilyon dolar'dan fazla nakdin ve düşük faiz faiz oranlarının yarattığı sanal mutluluğun sonunun ne şekilde biteceği 2010 yılı için en büyük tartışma konusu olup,bu karşılıksız basılan dolarların ne zaman çekileceği ve finans piyasalarına etkisi de çeşitli...
.GSMH'lalarına göre çok yüksek borçlu hale gelmiş Almanya,İngiltere,Japonya ve diğer büyük ve küçük ülkelerin 2010 yılında küçük de olsa büyüme göstermeleriyle özel şirketlerindeki olası yeni nakit sermaye ihtiyaçları ile devletlerin yüksek borçlanmaları tüm ülkelerde faizlerin yükseltilmesini zorlayacağından halen abd'deki yüksek oranda Mortgage borçlarını ödeyemeyen veya diğer ülkelerde de bankalardan borç kullananlarda yeni bir iflas dalgası da yaşanabilir.Daha şimdiden dubai,yunanistan iflas gibi görünümlerinin ispanya,ingiltere ve diğer ab ülkelerinde görülebileceği de yazılıp çizilmektedir.Ülke notları düşürülmeye başlamış olup bir çoğunun da 2010 da düşürülebileceği beklenmektedir.
Bir çok analist,borç ödemesindeki gecikmelerin genellikle ekonomik krizin tepe noktasından bir sene sonra zirve yaptığına işaret etmekte bu tarih ise 2010 yılı ilk çeyrek sonrasına denk düşmektedir.Abd'de 12 trilyon dolarlık devlet borcunun döndürülmesi de 2010 yılının izlenecek ajandası olup,Fed'in ekim 2009 da hazine tahvili almaya dönük 300 milyar dolarlık programını bitirmesi,2010 mart sonunda da Mortgage destekli tahvil alımlarını durduracak olması, muhtemelen 2010 ortalarında Fed'in faiz artırımlarına başlayacağı anlamına de gelebilir bence.Abd'de işsizliğin %10'larda olması,istihdam yaratmak için kamu harcamalarına ihtiyaç bulunan fonların ise olmayışı,bankaların zayıf görünümü,yönetimin zamanında bir çok banka ve şirketin batışına izin vermeyip(kapitalizm kurallarına uymayarak)para basarak ve halkın vergileriyle batışı önlemesi aslında gelecekte başka krizleri de tetikleyebilir.
Tanınmış yatırımcılardan Buffet son krizde 10 milyar dolar batırmış olup şu aralar reel sektör yatırımlarına yönlemekte,,J.Rogers ise dolar'ın yükselmesine yatırım yapmaktadır.Ancak muhtemelen abd faiz yükselmesi ile halen balon oluşturmuş gibi görülen borsa-emtialarda yeni zedeler de ortaya çıkabilecektir.Bu arada 2010 riskleri arasınsa israil-iran çatışmasını da göz ardı etmemeliyiz.Öyleyse özellikle abd,çin,ab ülkeleri dahil olarak ,2010 içinde takip zorunluluğu olan çok sayıda riskin varlığı bilindiğinden zor bir yıl bizi bekliyor denebilir.
Dış faktörler dışında Türkiye'de de takip isteyen bir çok gelişmelere de bakılması önemlidir.Bunlar;bir erken seçim olacak mı,dolar fiyatı 1.40-160 tl bandında kalacak mı,iç faizlerin yükselmesiyle banka karları ne kadar düşecek,takipteki alacaklar beklenenden fazla yüksek olacak mı,ab'deki büyüme zayıf kalacak ise ihracatımız fazla artmayabilir mi,bu da yüksek enerji ithal faturamızın finansmanında dış borç artışına yol açar mı,yüksek hane başı halk borcu nedeniyle arttırılamazsa halkın gelireleri (özellikle ssk emeklilerinin intibak zamları yeterince yapılamaz ise)yine düşük kalırsa iç piyasadaki nakdin dönmemesi sonucunda acaba %13'lerdeki işsizliğe çare bulunabilir mi,harcayamayan bir ekonomide üretim artışı ve şirket karlığı nasıl sağlanabilir ve de vergi gelirleri nasıl artabilir,bütçe açığı (2009 beklentisi 60 milyar lira)nasıl azaltılabilir,yüksek devlet borçları nasıl döndürülebilecek ,yoksa yine banka fonları iç borç çevirmede yüksek orada mı kullanılacak,yoksa yönetim yeni bir ekonomik plan yaparak piyasalada nakdin dönmesini sağlayabilecek mi...mi..diye çok sayıda soruların cevabı da 2010'da sorulacaktır.
Birçok sorunun cevapları henüz bilinmediğinden 2010 yılında iç ve dış gelişmelere de bakarak son analizde acaba ,2010'da bazı yatırım araçlarında ne gibi gelişmeler yaşayabiliriz bir de buna bakarsak;
1)ALTIN:Her halükarda devletlerin,kişilerin,fonların,hedge Fonların veya spekülatif alımların sonlanmasıyla(yatırılan nakdin azalması veya doların yükselmesiyle)altın'da kar realizasyonları getirebilir.Ekonomilerde küçük dahi olsa büyümelerde altının yükseliş ivmesini bitişi görülebilir.Altın için tek şans bir israil-iran savaşı dışında seçenek bence kalmayacaktır.
2)FAİZLER:Abd ve ab'de faiz artışları başlayınca bizde de de MB'nca faizler yükseltilecek olup,benim tahminim eğer 2010 içinde bir erken seçim veya herhangi önemli bir dış olay yaşanmaz ise enflasyonun 6 civarında olması halinde yıllık faizlerin % 11'ler civarına dek çıkacağını tahmin edebiliriz.
3)PETROL-EMTİALAR:Genel kanı düşük büyüme ortamı yaşansa dahi petrol de varil 70-80 dolar civarında işlemde kalacak,diğer emtialarda ise özellikle çin'in büyümesi ve 2.1 trilyon dolarlık rezervini ne derece ihtiyacı olan ya da spekülatif şekilde geleceğe dönük emtia alımları yapacağına dair taleple diğer emtialarda artışlar gözlenebilecektir.
4)GAYRI MENKUL:Global krizin etkisiyle önemli oranda tamamlanmış veya yarım kalmış genelde orta gelir seviyesine dönük konut inşaatlarının yeni yılda önemli ölçüde stok azalımı ihtimali bulunmasa da 2009 'dan daha iyi bir piyasa yaşanabilir.Maaşlı kesimin gelirlerinde bu günden bilinmeyen ek zamlarla destekler sağlandıkça bitmiş konut stoğunun gelecek yıl ve sonrasında azalması doğal gelişme olacaktır.
5)MENKUL KIYMETLER BORSALARI:Fed'in 2009 mart sonunda piyasalara saçtığı karşılıksız(dandik)dolar'ların geri dönmeye ,faizlerin artmaya başlamasıyla birlikte 2009 nisan ayından beri en düşük noktalardan bu günlerdeki yüksek seviyelere gelen dünya borsalarında realizasyonlar yaşanması büyük olasılıktır.Ancak yıl içinde bu günden bilinebilen veya bilinemeyen çok sayıda riskin reailzasyonu ile borsaların yönü üzerinde olumlu/olumsuz gelişmeleri göreceğimizden çok dikkatli portföy oluşturma oranları ile hareket tarzı(bence haziran ayına dek %30 hisse senedi,% 70 nakit ağırlıklı)uygun olabilir.Bizde ise 22.500 den 50.000'li seviyelere gelen (9 ay içinde)imkb-100 endeks'indeki yabancı ağırlığı ve iç tasarrufların kalmayışı,yerli yatırımcı sayısının son 10 yılda 1 milyon civarında kalması gibi nedenlerle yabancıların hareket tarzı borsada yön çizecektir.
Ancak;
a)2010'da bankaların karlılıkları 2009 seviyelerini yakalayamayacağı ve takipteki alacakları da sorun olabileceğini banka genel müdürleri dahi dillendirilmekte olup, spesifik bazı hisseler(başarı hikayesi olan)özellikle reel sektör hisseleri ön planda olabilir.Vade ve nakit sorunu olmamak kaydıyla spekülasyonu az,mali yapısı güçlü,borçululuğu az,global krizde dahi üretimden kar eden,pd/dd genel ve sektör ortalamalarının altında,iyi yönetilen şirketler ön planda olabilecektir.Borsalara ilginin azaldığı dönemler kademeli hisse senetleri alımı için iyi dönemler olacaktır bence.
b)Artık suni işlem patlaması yaratılarak yatırımcıların yanılmasına sebeb olan çapraz işlemleri spk yasakladığından ve de karşılıklı çaprazlar da takip edileceğinden dolayı işlem hacimlerinde daha düşük de olsa ,daha doğru fikir verecek bir döneme girildiğinden ,gerçek fiyat oluşumları gözlenecektir.Alımlarda tiyöler ve kirli spekülatif bilgiler ve diğer teknik yanıltmaların etkisi azalacağından,aracı kurum raporları,imkb ve spk veri ve açıklamalarına daha çok önem verilerek,kendi bilgi ve tecrübelerinizden de yararlanılarak,sistemik olan/olmayan riskler de analiz edilerek gelecek dönemde daha iyi portföy çalışmaları yapılabilir.
c)Eğer bir toplumda tasarruf hacmi düşük,hane başı halkı çok borçlu,harcama gücü düşük,işsizlik oranı çok yüksek ise o ülkenin borsası da çok oynak olacağından alım satım noktalarının iyi saptanması da önemli olacaktır.
d)Tecrübe,yapılan yanlışlıkların toplamı olduğundan,sonuçta artık yanlış yapamayacak hale gelinmelidir.Eğer sürekli yanlış yapmakta ve zarar etmekteyseniz siz artık tecrübeli değil olsa olsa o işi bilmiyorsunuz demektir ki bu da hiç bir zaman özellikle borsada kar edemeyeceğiniz anlamına gelir.Bunca bilgi akışlarından hala yanlış yapmakta iseniz ,zarar etmek sizin kaderinizden çok, istikrarlı ve ısrarla yanlış yapma alışkanlığınızı geliştirdiğinizdendir.
d)Son olarak,gelecek yıl olumsuz piyasa çekincelerim hariç tutulursa(haziran ayına dek) borsalarda inişli çıkışlı da olsa bant aralıklarında alım ve satım yerlerini iyi takip edenlerin para kazanabileceğini zannediyorum ama, haziran sonrasında iç ve dış olay ve verilerin ne şekilde gelişebileceğini bu günden göremediğimden sadece ilk altı ay için tahminde bulunabiliyorum.
Tüm piyasalarda Bol kazançlar ve özellikle de borsada keskin görüşler dilerim.
NEHİR ER
MALİ ANALİST-BROKER.