12 banka piyasa yapıcısı olacak

Hazine Müsteşarlığı, 12 bankanın piyasa yapıcı olarak faaliyet göstermesini uygun gördü. 2012 yılında piyasa yapıcı olarak faaliyet gösterecek bankalar; Akbank, Deutsche Bank, Finansbank, HSBC Bank, ING Bank, Ziraat Bankası, Türk Ekonomi Bankası, Garanti Bankası, Türkiye Halk Bankası, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası olacak.
Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamada, “Piyasa Yapıcılığı” sisteminde yer alan veya sisteme yeni dahil olmak isteyen bankalar için Ocak - Aralık 2012 dönemine ilişkin olarak belirlenmiş olan kriterlerin 16 Aralık 2011 tarihli Basın Duyurusu ile kamuoyuna duyurulduğu vurgulandı.
Piyasa Yapıcılığı uygulaması çerçevesinde bankalara sağlanan haklar, getirilen yükümlülükler ve genel esaslara ilişkin hususları düzenleyen “Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi”nin 11 ve 13‘üncü maddeleri gereğince kriterleri karşılayan bankalar belirlerdi. Hazine Müsteşarlığı tarafından “Piyasa Yapıcı” olarak faaliyet göstermesi uygun görülen bankalar şöyle:
“Akbank, Deutsche Bank, Finansbank, HSBC Bank, ING Bank, Ziraat Bankası, Türk Ekonomi Bankası, Garanti Bankası, Türkiye Halk Bankası, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası.”
2012 YILI PİYASA YAPICILIĞI YETERLİLİK KRİTERLERİ
Hazine, 2012 yılı Piyasa Yapıcılığı Yeterlilik kriterlerini açıklarken, “Piyasa Yapıcı” seçilebilmek için aday olan bankanın bağımsız denetimden geçmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na sunulmuş olan en son mali tabloları itibarıyla; Sermaye Yeterliliği Oranının yüzde 12’nin altında olmaması, Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” uyarınca hesaplanan ikinci vade dilimine ilişkin toplam likidite yeterlilik oranının yüzde 100’den az olmaması şartı getirmişti. Ayrıca, son 12 aylık dönemde Birincil Piyasadaki DİBS ihraçlarından yapılan alım tutarının 0.9 milyar TL’nin altında olmaması, İMKB Tahvil ve Bono Piyasasındaki kesin alım satım işlemleri ile İMKB’ye tescil ettirilen işlemlere ilişkin tutarın 4.6 milyar TL’nin altında olmaması gerektiğini duyurmuştu.