Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD ekonomisi için tahminler bir durgunluğu işaret etse de herkes için asıl soru bunun ne zaman gerçekleşeceği. Bazı finansal risk alanları, bu soruya tatmin edici bir cevap veren önemli ipuçları barındırıyor.
Finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre, tüketicilerin olası bir resesyon öncesinde daha yakından izlemesi gereken finansal risk alanları bulunuyor. Bu alanlardan elde edilecek veriler, artık herkesin hemfikir olduğu durgunluğun ne zaman gerçekleşeceğine dair önemli işaretler barındırıyor.
3 önemli risk alanı
CNBC’den Lorie Konish’in haberine göre, Fed, bankacılık krizinin bu yıl içinde hafif bir durgunluğa yol açabileceğini belirtiyor. Çarşamba günü ABD Merkez Bankası faiz oranlarını 25 baz puan artırırken, bu artış döngüsünü sona erdirebileceğinin de sinyalini verdi.
Ekonomide muhtemel bir gerileme fikri, bazı Amerikalılar için sürpriz değil. Ocak ayında bir Morning Consult anketinde, yanıt verenlerin yüzde 46'sı ülkenin zaten bir durgunluk içinde olduğunu ve yüzde 25'i gelecek yıl bir durgunluk beklediklerini söyledi. Daha yakın zamanlarda ise, ABD Ulusal İşletme Ekonomisi Birliği (National Association for Business Economics) üyeleri, önümüzdeki 12 ay içinde bir durgunluğun olup olmayacağı konusunda eşit şekilde bölünmüştü.
Resesyon, tipik olarak, negatif gayri safi yurtiçi hasıla büyümesinin art arda iki çeyrek olması olarak tanımlanıyor. Bu nedenle, bir durgunluk halihazırda ortaya çıkana kadar resmi olarak ilan edilemiyor. Birçokları bir resesyon beklerken, uzmanlar bunun olacağının kaçınılmaz bir sonuç olmadığının altını çiziyor.
Columbia Business School'da ekonomi alanında profesyonel uygulama profesörü olan Brett House, “Sonunda bir durgunluğa gireceğimizin tahmin edilebilir olduğunu düşünmüyorum” diyor. House, özellikle ekonomi faiz oranlarındaki artışlara beklenenden daha dirençli olduğunu gösterdiğinden, bir durgunluğun ‘gerekli bir sonuç’ olmayabileceğini söylüyor.
Faiz oranlarındaki artışlar rekor seviyedeki enflasyonu düşürmeyi hedefliyor. ABD Merkez Bankası'nın hedefi, temel Kişisel Tüketim Harcamaları Fiyat Endeksi ile ölçüldüğü üzere, enflasyonu yüzde 2'ye düşürmek. Mart ayına ait en son verilere göre ise çekirdek enflasyonun son 12 ayda yüzde 4,6 oranında arttığı görülüyor. Bankrate Baş Finansal Analisti Greg McBride, “Enflasyonu resesyon olmadan yüzde 2'ye düşürebileceğimize inanmıyorum” diyor.
Ekonomideki dalgalanma şiddetini artırırken uzmanlar, tüketicilerin odaklanmak isteyebilecekleri birkaç önemli risk alanı olduğunun altını çiziyor.
İşsizlik diğer tüm domino taşlarını aşağı itebilir
Nisan ayında yayınlanan son istihdam raporuna göre, işsizlik oranı yüzde 3,5 gibi rekor derecede düşük bir seviyeye gerilemiş durumda. Ancak yeni veriler, iş açıklarının Mart ayında yaklaşık iki yılın en düşük seviyesi olan 9,59 milyona düştüğünü gösteriyor. İnsan kaynakları firması Challenger, Gray & Christmas'ın kıdemli başkan yardımcısı Andy Challenger'a göre bu, mevcut her çalışan için hala yaklaşık 1,6 açık iş anlamına geliyor ki bunun çok iyi bir rakam olduğu kabul ediliyor. Challenger, “Ayrıca, aydan aya ücret artışları hala devam ediyor ve insanlar daha uygun pozisyonlar bulma konusunda kendilerini rahat hissettikçe işten ayrılma oranları da oldukça yükseliyor” diyor.
Challenger, Fed ekonomide mükemmel bir yumuşak iniş gerçekleştirse bile, bunun muhtemelen artan işten çıkarmalar ve daha az iş fırsatı anlamına geleceğini ifade ediyor. Ancak Challenger, piyasa altı ay öncesine göre soğumuş olsa da, şimdilik iş aramak için oldukça iyi bir zaman olduğunu da sözlerine ekliyor. Challenger, “İş piyasası, ömrümüz boyunca bir daha asla bu kadar iyi olmayabilir çünkü daha önce hiç bu kadar iyi olmamıştı” şeklinde konuşuyor.
McBride ise ekonomi çökmeye başlarsa, işsizliğin muhtemelen artacağını ve bunun hanehalkı ekonomisinin diğer alanlarını da etkileyeceğini kaydediyor. McBride, “Birisi işini kaybettiğinde, bu diğer tüm domino taşlarını aşağı itme eğilimindedir" şeklinde konuşuyor.
Yüksek araba kredisi, hızla savunulamaz hale geliyor
McBride, otomobil kredisi temerrütlerinin, özellikle daha zayıf kredi profillerine sahip borçlular için halihazırda arttığını kaydediyor. McBride, “İşsizlik artarsa, otomobil kredisi temerrütlerinde ve yeniden hacizlerde bir artış olacak” diyor. McBride, “Bu ödemeler, daha fazla yeni araba alıcısının ayda 1.000 doları aşan krediler kullanmasıyla büyüyebilir. Ayrıca bu meblağlarda çok az esneklik payı vardır” şeklinde konuşuyor. McBride, yüklü bir araç ödemesinin bir iş kaybı veya başka bir gelir azalması karşısında hızla savunulamaz hale geldiğini de sözlerine ekliyor.
Cox Automotive'e göre, temerrüt oranları bu yıl daha yüksek bir trend sergiliyor. 60 gün ve üzeri krediler Mart'ta 11 ay sonra ilk kez düşerken, bir önceki yıla göre yüzde 17,9 oranında artmış durumda. Firma, yüksek faizli kredilerin yüzde 6,75'inin ciddi şekilde gecikmiş olduğunu tespit ediyor. Bu, Şubat ayındaki yüzde 7,34’lük oranın altında olsa da, 2006 yılından bu yana Mart ayındaki en yüksek ciddi temerrüt oranını temsil ediyor.
Cox Automotive Baş Ekonomisti Jonathan Smoke yaptığı açıklamada, bu durum stres belirtilerini işaret etse de, kredi ve otomobil piyasası üzerindeki potansiyel olumsuz etkisinin pandemi veya büyük durgunluk sırasında olduğundan daha az şiddetli olduğunu söylüyor. Smoke, “Fed bizi resesyona sürüklerse, daha fazla stres göreceğimiz açık” diyor
Kredi kartları: Önüne geçilmesi gereken bir tehlike
New York Federal Rezerv Bankası'na göre, kredi kartı bakiyeleri dördüncü çeyrekte 986 milyar dolara yükseldi ve salgın öncesi en yüksek seviyesi olan 927 milyar doları aştı.
LendingTree'nin yakın tarihli bir raporuna göre, artan Faiz oranları, ödenmemiş kredi kartı bakiyelerini taşımayı zaten daha pahalı hale getirdi. 2022'de tüketiciler, 2021'de ödedikleri tahmini 108,1 milyar dolardan yüzde 23,1 artışla 133,1 milyar dolar kredi kartı faizi ve ücreti ödedi. Dördüncü çeyrekte, borç alanlar bir önceki çeyreğe göre yüzde 11,8 artışla yaklaşık 39 milyar dolar kredi kartı faizi ve ücreti ödedi.
House, ekonominin zorlanma belirtileri göstermesiyle birlikte, artık daha yüksek faiz oranlarına sahip olduklarından, borç alanların kredi kartlarında, tüketici kredilerinde veya konut rehin kredilerinde geride kalma konusunda daha savunmasız olabileceğini kaydediyor. House, “İnsanlar daha önce görmedikleri bir kredi kartı bakiyesi taşımaya başladıklarını görürse, bu tehlikenin önüne geçmeli ve borç verenle önceden konuşmalılar. Kaçırılan bir ödeme gerçekleşene kadar beklememek gerekir. Bir ödemeyi kaçırmadan önce bir borç verenle çalışmak, sonrasına göre çok daha kolaydır” şeklinde görüş bildiriyor.
Borç krizi çıkmazı resesyonu derinleştirebilir
S&P: Bazı büyük ekonomiler resesyona göz kırpıyor
ABD'de yaklaşan resesyonun etkileri ne kadar sürecek?
Erken resesyon göstergeleri yatırımcılara ne söylüyor?
Çalışanlar resesyondan korkmuyor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.