2012 yılında getirisi ile öne çıkan İMKB’nin bu başarısı borsada işlem gören şirketlerin küçük ortaklarını da yavaş yavaş harekete geçiriyor. Beklentiler farklılık gösterse de paylarını satmak amacıyla borsaya getirmeleri, küçük hissedarların temel ortak noktası.
Bir diğer ortak nokta ise borsaya ağırlıklı olarak gelenlerin orta ve küçük ölçekli firmaların küçük hissedarları olması. Geçtiğimiz hafta ellerindeki hisseleri borsada satabilmek amacıyla MKK’ya başvuran ortak sayısı 668’i bulurken bunların 320’si Kombossan Holding’in ortağı konumunda bulunanlardan oluşuyor.
En fazla Kombassan ortakları
Kombassan’ın borsada işlem görmeye başlamasının ardından hissede gözlenen çıkıştan yararlanmak isteyen küçük hissedarlar, paylarını satabilmek amacıyla borsaya geliyor. İlk işlem günü olan 23 Kasım’da 8.16 TL’den günü kapatan Kombassan Holding’e ait hissenin fiyatı 5 Aralık’ta en yüksek seviye olan 16.90 TL’yi gördü. Hissenin geçtiğimiz cuma günü kapanış fiyatı ise 11.35 TL’den oldu.
Hissedarlar paylarını borsaya taşırken oluşacak fırsatları kaçırmak istemiyor. Şüphesiz paylarını satmak amacıyla borsaya getirenler sadece yerli hissedar değil. MKK’ya başvuranlar arasında yabancı ortaklar da bulunuyor. Geçtiğimiz perşembe günü Tav Holding’in ortaklarından Citibank Switzerland, sahip olduğu 1 milyon 150 bin TL nominal bedelli hisseyi borsaya getirirken, satmayı düşündüğü hisselerin toplam piyasa değeri 14 milyon TL’yi buluyor.
Beklentisi olan hisseler
Yine geçtiğimiz hafta içinde başvuruda bulunan İzmir Demir Çelik’in ortaklarından Mohammed Alrajhi ve Abdulaziz Alrajhi, yaklaşık 1 milyon 614 bin TL nominal bedelli hisseyi satmak amacıyla tip dönüşümünü gerçekleştirdi. Bu hisselerin de cuma günü kapanışsına göre piyasa değeri yaklaşık 6.5 milyon TL. Kuşkusuz hissesini borsaya getiren ortaklardan, endeksin iniş çıkışından yararlanmak isteyenler olduğu kadar, gelinen seviyeleri yeterli görüp elden çıkarmaya hazırlananlar da bulunuyor olabilir. Ancak unutulmamalı ki temel verileri güçlü ve beklentisi olan hisselerin yatırımcıya kazandırma şansı hâlâ yüksek.
VİOP DÜŞÜK HACİMLE AÇILIŞINI YAPTI
İMKB, Borsa İstanbul yolunda önemli bir payanda olarak gördüğü Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nı (VİOP) cuma günü faaliyete geçirdi. Tek hisseye dayalı sözleşmeler İMKB ile VOB arasında ciddi bir yarışa konu olmuş ve nihayetinde İstanbul’un finans merkezi olması projesi kapsamında, ibre İMKB’den yana kaymıştı. Ancak aracı kurumların bir çoğu henüz piyasa ile ilgili hazırlıklarını tamamlayabilmiş değil.
Aynı şekilde yatırımcıların da piyasa hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı görülüyor. Bu nedenlerledir ki ilk gün düşük geçmesi beklenen işlem hacmi, beklenenin altında gerçekleşti. İMKB’nin, önümüzdeki günlerde piyasanın tanıtımı yönünde bir çalışma içine girmesi bekleniyor. Piyasa uzmanları ise ilerleyen zaman diliminde VİOP’daki işlem hacminin spot piyasadaki hacmine ulaşmasını bekliyor. Bu piyasadaki sözleşmelere dayanak olacak 10 hisse bulunuyor. Bunlar Garanti Bankası, İş Bankası C, Akbank, Vakıfbank, YKB, THY, Ereğli, Sabancı Holding, Turkcell ve Tüpraş.
ALTERNATİF?YATIRIM?ARAYIŞI
Faizlerin düşmesi ve paranın alternatif yatırım araçlarında yeterli getiri sağlayamaması bu güne kadar hisselerini borsaya getirmeyen hissedarları farklı arayışlara itiyor. Küçük ortakların borsaya gelişini bu anlamıyla arayışın bir çabası olarak görmek mümkün. Zira 2012’de en fazla kazandıran borsa, 2013 yılında da gözde yatırım aracı olmaya aday. Ancak, TL bazında rekorlar kıran İMKB 100 Endeksi’nin çıkışından ya da inişinden, bu güne kadar hisseleri borsada olmayan ortaklar istifade edemedi.
Onların kazancı eğer aldıysalar bugüne kadar elde ettikleri kâr payları ile sınırlı kaldı. Şüphesiz aldıkları günden bu yana hisseleri sürekli yükselen hissedarların üzüleceği bir durum yok. Keza onlar herhangi bir işlem yapmadan hisselerinin değerlenmesi ile arzu ettikleri karı zaten bulmuş oluyor. Ama bir inip bir çıkan ve arada geçen uzun sürelerden sonra değeri maliyet seviyesine yakın bir noktada olan hisse sahipleri için aynı şeyi söylemek zor. Bu tür hisseye sahip olanlar eğer bir de temettü almamış ise enflasyon karşısında ciddi bir kayıp yaşamış olmaktalar.
İniş-çıkıştaki kârlar
Bu nitelikteki hisseye sahip hissedarları, ancak hissenin iniş çıkışı sırasında gerçekleştirmiş oldukları işlemlerden elde ettikleri kârlar mutlu edecektir. Ancak hisseleri borsa dışında olan ortakların, paylarını işleme konu edebilmeleri mümkün olmadığı için al-sat işlemleri ile kâr etmeleri mümkün değil.
İşte bu yüzdendir ki hisseleri borsa dışında olanlar şimdilerde paylarını borsaya getirmeye yönelmektedir. Şüphesiz gelen her ortağın bakış ve beklentisi farklı olması işin doğası gereğidir. Kimi hissenin fiyatını fırsat olarak nitelendirilebileceği bir seviyeye geldiğinde satmak ve elde ettiği gelir ile bir başka yatırım aracına yönelmek istiyor olabilir. Kimi de iyi bir seviye olarak gördüğü fiyattan sattıktan sonra hissenin fiyatının gerilemesini bekleyerek uygun gördüğü seviyeden tekrardan almak isteyebilir. Sebep ne olursa olsun gelinen aşamada özellikle küçük hissedarların paylarını borsaya taşımayı yeğledikleri gözleniyor. Zeynep Aktaş/Milliyet