Son 3 yılda İMKB 100 Endeksi, yüzde 70.25 oranında getiri sağlarken 3 emeklilik fonunun getirisi İMKB 100 Endeksi’nin üzerine çıktı. Aegon Emeklililik ve Hayat Gelir Amaçlı Hisse Senedi EYF son 3 yılda yüzde 87 getiri sağlarken, Finans Emeklilik ve Hayat Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF yüzde 78.50, Ergo Emeklilik ve Hayat Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF ise yüzde 70.69 ile endeksin üzerinde getiri sağladı.
Ucuzken topluyorlar
Emeklilik fonları içerisinde başarılı 3 fondan birinin yönetiminde bulunan Finans Portföy Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Tolga Kotan, yatırımcılara emeklilikleri için birikimlerinde sabit getirili yatırımlarının yanında hisse senedi taşıyan fonlara da mutlaka yer vermeleri gerektiğini söylüyor.
Kotan, emeklilik fonlarına hisse senedi almanın inceliklerini anlatırken şirketlerin yeniden kuruluş maliyetini göz önünde bulundurmanın öneminin altını çizmekte. Bu kapsamda fonlarına hisse seçerken, olması gerekenin ciddi derecede altında işlem görüyor olmasına özellikle dikkat ettiklerini belirtiyor.
Kotan, olması gereken değer hesaplama çalışmalarında ise indirgenmiş nakit akımı, piyasa çarpanları, yeniden kuruluş maliyeti gibi analizleri kullandıklarını dile getiriyor. Emeklilik fonlarına hisse almak oldukça detaylı bir çalışmayı gerektiriyor. Öyle ki, farklı makro koşullar altında sektör ve hatta aynı sektör içinde yer alan şirketlerin performansları dahi değişiklik gösterebiliyor.
Emeklilik fonları her geçen gün daha fazla kişinin ilgisini çekiyor. Yine İMKB 100 Endeksi’nin üzerinde performans gösteren başarılı 3 fondan biri Ergo Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF. Bu fon, Ergo Portföy tarafından yönetiliyor. Ergo Portföy’ün Genel Müdürü Murat Vanlı, başarıya giden yolu makro ekonomik konjonktürü iyi okumak ve doğru hisse seçimi yapmak olarak özetliyor.
Düzenli olarak belirli bir disiplin içinde toplanan yatırım komitesi ve hisse senedi komiteleri, piyasadaki risk ve fırsatların tespit edilmesi kadar, hızlı ve doğru karar alınmasına da imkan sağlıyor. Vanlı, “Hisse senedi yatırımlarında araştırma ve temel analiz ağırlıklı faktörler öne çıkar, piyasa hareketlerinden ziyade şirket değerine odaklanırız” diyor.
Uzun vadeli yatırım
Emeklilik fonlarının dağılımında hisse senedine yapılan yatırım oranının, yatırım fonlarındakine göre daha ağırlıklı olduğu görülüyor. Vanlı, emeklilik sistemine uzun vadeli yatırımlar olarak bakılması gerektiğini, hisse ve esnek fonların, planlarda risk iştahına göre belirli bir ölçüde bulunmasının anlamlı olduğunu düşündüklerini söylüyor.
Nitekim sistemin kurulduğu 2003 yılından beri en iyi getiriyi hisse senedi fonları sağladı. Bununla birlikte sektörde katılımcılar tarafından en fazla tercih edilen fon türü kamu iç borçlanma araçları.
Bir başka deyişle tahvil bono fonları. Vanlı, riskten kaçınan yatırımcılara hisse senedi taşıyan fonlara göre daha limitli getiri potansiyeline sahip olan kamu iç borçlanma araçları fonlarını öneriyor.
Emeklilik fonları tablosunda emeklilik fonu sıralaması, yatırımcılarının yatırım türleri arasında öne çıkan enstrumanı görmeleri açısından son üç yılda en yüksek getiri sağlayan fonlara göre yapılmıştır. Emeklilin Fon getirileri değerlendirirlirken fonun türüne göre yatırım araçları getirisi ile kıyaslanarak fon performansı değerlendirilebilir. Örneğin İMKB 100 son 3 yılda yüzde 70.25 kazandırırken üç emeklilik fonunun getirisinin borsa performansının da üzerine çıkması fonun başarısı hakkında bilgi vermektedir. Veriler www.fonbul.com’dan alınarak analiz edilmiştir.
BÜYÜME VE RİSK
Emeklilik yatırım fonu, emeklilik için ödenen katkı paylarının yatırıma yönlendirildiği bir yatırım enstrümanı. Bu fonlar emeklilik şirketleri tarafından kurulmakta. Yönetimleri ise portföy yönetim şirketlerine ait bulunuyor. Elbette ki fonun yüksek getiriler sağlaması başarılı bir yönetimden geçiyor. Ancak fon yönetim ücretleri de bir o kadar önemli.
Görünen o ki, yeni bireysel emeklilik yasası ile sektöre ilgi artacak. Bireysel emeklilik sistemine (BES) getirilen teşvikler uzun vadeli tasarrufları artıracak. Sisteme katılımlar arttıkça şirketlerin yönetim masrafları da gerileyecek. Bu da getiriler üzerin de olumlu etki yaratacaktır. Emeklilik fonlarına yatırım yapanların tercihlerini iyi yapması gerekiyor. Alacakları risk türüne göre uzun vadede getirileri de farklılık gösterebilecek.
YATIRIM TAVSİYELERİ DEĞİŞİYOR
Piyasalarda tansiyonun artması hisse senetleri üzerinde baskı yaratırken, gerileyen fiyatlar yatırım tavsiyelerinin değişmesine neden oluyor. Kurumların hisse senetlerinde “azalt” önerileri yerini “biriktir” tavsiyelerine bırakmaya başladı. Sabit getirili yatırım enstrumanları içerisinde ise mevduat öne çıkıyor. Bu hafta 11 Haziran’da cari denge, 15 Haziran’da işsizlik verileri açıklanacak. Ağırlıklı olarak yurtdışı gelişmeler piyasalar üzerinde etkili olmaya devam edecek.
BORSA
20 GÜNLÜK ORTALAMA AŞILDI
Tepki alımlarının güçlenmesi ile 20 günlük ortalama yukarı doğru aşıldı. Yeni hedef 58.000 seviyesi. 58.000 yukarı doğru kırılırsa yükseliş ivme kazanabilir. 55.400 aşağı kırılmadıkça yükseliş yönündeki iyimserlik korunacaktır.
DÖVİZ
1.8250 seviyesi önemli
Dirençlerin kırılamaması orta vadeli destek seviyelerine geri çekilmeyi beraberinde getirdi. 1.8250 ve 1.8150 doların orta vadeli destekleri. Bu seviyenin aşağı kırılması düşüşün devam etmesine neden olacaktır.
FAİZ
ortalamanın altında
5 Mart 2014 vadeli tahvilin bileşik faizi yüzde 9.18 seviyesinde. 9.40 seviyesinin kırılması ile 9.20’nin altına doğru sert bir düşüş yaşandı. 20 günlük ortalama 9.40 seviyesinde bulunuyor. 9.20’nin altında 9 seviyesi izlenecek.
ALTIN
1.600 seviyesi kritik
Altının onsu haftayı 1.578’den tamamladı. 1.600’ün üzerine çıkma çabaları şimdilik başarısızlıkla sonuçlandı. Destekler 1.550 ve 1.530’de bulunuyor. Dirençler ise 1.592 - 1.600 ve 1.630 seviyelerinde. 1.600 aşılmadıkça yükseliş güç.
DIŞ PİYASALAR
İSPANYA VE ABD VERİLERİ İZLENECEK
Piyasalar 17 Haziran’a odaklandı. 17 Haziran’da Yunanistan’da yapılacak olan seçim sonuçlarına yönelik tahminler hafta boyunca gündemde kalmaya devam edecek. Öte yandan İspanyol bankaları ve İspanya ekonomisi yakından izleniyor. Haziran ayının sonuna kadar Euro Bölgesi’nde borç sorununa ilişkin gelişmeler yaşanacağı yönündeki beklenti, piyasalarda canlılığın sürmesine neden olmakta. Bu hafta Euro Bölgesi’ndeki gelişmeler ve ABD’den gelecek veriler izlenecek.
ABD
20 günlük ortalamada
12.000 seviyesinin üzerinde tutunmayı başarınca 20 günlük ortalamaya doğru atağa geçti. 12.500-12.700 aralığındaki satıcılı bölgenin aşılması önemli. Güçlü destek 12.000’de bulunuyor.
BREZİLYA
Alımlar güçlenmeli
52.481’den gelen tepki alımları ile yönünü yukarı çevirdi. Ancak hâlâ ortalamaların altında. Haftayı 54.429 seviyesinden tamamladı. İlk direnç 54.500’de. 55.000’in aşılması 58.000’e doğru alımları güçlendirebilir.
JAPONYA
Dirençte zorlanıyor
8.238’den başlayan yukarı hareket 20 günlük ortalamada dirençle karşılaştı. Haftayı 8.459 seviyesinden tamamladı. Dirençler 8.600 ve 9.000 seviyelerinde bulunuyor. İlk destekler 8.200 ve 8.000 seviyelerinde.
ALMANYA
6.200 seviyesi aşılmalı
Dünya borsalarında gözlenen tepki hareketinin etkileri görüldü. 5.900’lü seviyelerden gelen alımlarla 6.200’lü seviyelere tırmandı. 6.200-6.500 aralığındaki satıcılı bölge aşılmadıkça yeniden destek seviyeleri test edilebilir.
Zeynep Aktaş/Milliyet
Yazdır