Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye’de stratejik ve finansal amaçlı birleşme ve devralmalarda artış gördüklerini belirterek, “Geçen yıl toplamı 15 milyar doları bulan 241 anlaşma ile birleşme ve devralma işlemleri rekor kırdı” dedi.
Yüzde 74’ü yabancı
Türkiye’de de bu gelişmelere paralel olarak gerek stratejik, gerekse finansal amaçlı birleşme ve devralmaların arttığını gördüklerini dile getiren Boyner, şunları söyledi: “Yabancı yatırımcılar 138 anlaşma ile bu hacmin yüzde 74’ünü oluşturdu. Türk yatırımcıların esnekliği ve farklı iş yapma kültürlerine kolay adapte olabilmesi Türk şirketlerinin büyüme stratejilerinde bölgedeki yatırım olanaklarını daha iyi kullanmalarını sağladı. Küresel finansal kriz döneminde bile, Türk şirketlerinin sınır ötesi birleşme faaliyetlerinde bulunduğunu gözlemledik. 2007-2011 arası Türk şirketler 68 anlaşma ile yurtdışında 7.5 milyar dolarlık birleşme ve devralmada bulundu. Pazar ve ürün çeşitlendirmek, marka almak ve maliyet düşürerek rekabet avantajı kazanmak birleşme ve devralma faaliyetlerini körükleyen faktörlerden oldu.”
Sağlığa ilgi arttı
Boyner, sağlık ve e-ticaret sektörleri Türkiye’de yabancıların en çok rağbet ettiği sektörler olarak öne çıktığını belirterek, “Yiyecek-içecek, telekomünikasyon, lojistik, finansal hizmetler ve imalat sektörleri ise Türk şirketlerinin satın almalarının yarısından fazlasını oluşturdu. Krizin yarattığı belirsizlik ortadan kalktıkça, rekabeti belirleyen iş ve yatırım ortamı olgularıyla karşı karşıya kaldık” dedi.
Adil rekabet ortamı sağlanmalı
İÇERİDE adil rekabet ortamı ve iş yapma kolaylığı sağlanamadığı sürece, dışarıda rekabet edebilecek ölçekte bir ekonomi yaratmanın güç olduğunun altını çizen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, “Artık sadece etkili makro politikalardan değil, ‘sürdürülebilir kalkınma’ olgusundan bahsediyoruz. Gerek mevzuatımız, gerekse uygulamalar dinamik bir yatırım ortamı yaratmanın gerisine düşmemeli. Başta yeni Türk Ticaret Kanunu olmak üzere birçok olumlu adım atıldı. Devamının gelmesi ve başta vergi reformu olmak üzere yatırımın önündeki engellerin kaldırılması Türkiye’nin daha kolay iş yapılan bir ülke haline dönüşmesini sağlayacaktır” dedi.
Risk yönetimini iyi yapan yatırımı çeker
TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Başkanı Hasan Süel, sermayenin yönünü dünyada risk yönetimini iyi yönetebilen ülkeler, sektörler ve şirketlerin belirlediğini belirterek, şöyle konuştu: “Risk yönetimini iyi yapan ülkeler yabancı sermayeyi mıknatıs gibi kendilerine çekebilir. Yönetilmesi gereken önemli risk alanları var. Rekabetin sağlanması ve vergi politikasının da herkesi aynı şekilde etkileyen, kârlılık erozyonuna yol açmadan sürdürülebilir şekilde planlanması gerek. Vergi bir noktadan sonra sektörlerin ve ülkelerin büyümesinin önüne geçen bir engel. Vergi politikaları düzenlendiği zaman bazı sektörler çok hızlı büyüyebilir.”
Yazdır