Yazdır

Cari açığı kapatmanın bir faturası var

Tarih: 13 Nisan 2012 - 11:50

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl bütçe açığının geçen yılki kadar düşük olmayabileceğini söyledi.

 Bakanlıklardan harcamalara dikkat etmelerini istedi. Bakanın uyarısı çok önemli. Çünkü:
- Bizim bütçenin vergi gelirleri, genelde “büyümeye” bağlı, özelde tüketime ve ithalata dayalı KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin gelirleri. Bu yıl ekonominin büyümesi yavaşlıyor, ithalat azalıyor. Sonuçta gelirlerde azalma olacak. Bütçe harcamaları artmasa bile bütçe açığı büyüyecek. Kaldı ki bu yıl faiz harcamalarında da artış görülüyor.
- Halbuki bütçe açığının küçük olması çok önemli.
- Açık büyük olursa devlet daha çok borçlanacak. Bütçe açığının büyüdüğünü gören yabancıların ekonomiye güveni azalacak.
Yabancılar Türk ekonomisini 4 göstergeye bakarak izliyor?
(1) Bütçe açığının milli gelire oranı nedir? (2) Kamu borcunun milli gelire oranı nedir? Apple-tab-span" style="white-space:pre"> (3) Cari açığın (döviz açığının) milli gelire oranı nedir? (4) Ülke ekonomisi büyüyor mu?
- Bütçe açığı küçük olacak ki, açığı kapatmak için ülke yeniden borçlanma gereğinde olmasın. Eski borçlarını ödeyebilsin.
Bu konuda biz iyiyiz. Bütçe açığının milli gelire oranı anlı şanlı Batı ülkelerinde yüzde 5 ila yüzde 10 arasında dolanırken, bizde açığın milli gelire oranı 2011 yılında yüzde 1.3 oldu. 2012 hedefi yüzde 1.5 olarak belirlendi.
Vitrin önemli
- Kamu borcunun milli gelire oranı küçük olacak ki, ülke bu borcu ödeyebilsin.
Bizde AB tanımına göre kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 39.4’e geriledi. Bu oran 17 AB ülkesinde ortalama yüzde 85.7 ve 27 AB ülkesinde ortalama yüzde 80.1 gibi yüksek çizgilerde.
- Başka ülkeler durgunluktan kurtulamaz iken, Türk ekonomisi üst üste büyüyor. Hatta hızlı büyüyor diye büyümenin frenlenmesine çalışılıyor.
- Bizim şu günlerde en kötü göstergemiz cari açık (döviz açığı) göstergesi. 2011 yılında cari açık milli gelirin yüzde 10’una ulaştı. Cari açıkta dünya şampiyonuyuz.
2012 yılı ocak-şubat ayları bütçe gerçekleşme rakamları, Maliye Bakanı’nın endişesinin haklı olduğunu ortaya koyuyor.
- Ocak-şubat döneminde bütçe giderleri geçen yıla göre yüzde 22.7 artarken gelirler yüzde 15.7 oranında arttı. Geçen yıl ilk 2 ayda bütçe 1.9 milyar dolar fazla verirken bu yıl 900 milyon TL açık ortaya çıktı.
- Ekonomideki yavaşlamanın sonucu KDV ve ÖTV gelirleri geriliyor. Dahilde Alınan Katma Değer vergisi bir yıl öncenin aynı dönemine göre ilk 2 ayda yüzde 7.0 oranında, Özel Tüketim Vergisi ise sadece yüzde 1.1 oranında arttı
Fatura ödeme zamanı
Bütün bunlar cari açığı küçültmeye dönük ekonomiyi yavaşlatma uygulamasının meyvesidir. Cari açık ile bütçe açığı tahterevallinin iki ucuna oturmuş durumdadır. Biri inerse öbürü çıkar. Öbürü iner ise beriki çıkar.
- Kamu harcamalarını kısarak bütçe açığının büyümesini önlemek çok zor görülüyor.
- Bu durumda ekonomi ve ithalat küçülürken KDV ve ÖTV başta olmak üzere vergi gelirlerinde azalma olacağına göre bütçe açığı büyüyecek.
- Burada Hükümet bir tercih yapacak. Açığı iç borçlanma ile kapatmayı tercih ederse borçlanma faizi yükselecek. Bu ise enflasyonu harekete geçirecek.
- Borçlanmayı büyütmeden açığın kapatılması istenirse bu defa KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerde, kamunun fiyatlarını belirlediği mal he hizmetlerin fiyatı artırılacak.
Sonuçta bu da enflasyonu tahrik edecek.
Özetle cari açığa dayalı hızlı büyümeden kurtulmanın bir faturası var. Uzun süre 100 üreterek/kazanarak 110 harcamak zevkli oluyor ama bunun devam etmesi mümkün değil. Bir gün masaya hesap pusulasını koyuyorlar. “Öde bakalım o yediğin yemeğin faturasını” diyorlar.
Güngör Uras/Milliyet

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/cari-acigi-kapatmanin-bir-faturasi-var/346263