Yazdır

5 yılda 110 milyar $ çekecek

Tarih: 09 Nisan 2012 - 12:06

Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, Çin’e Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen tarihi ziyaretten çok önemli kazanımlar elde edileceğini öngördü

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, Çin’e Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen tarihi ziyaretten çok önemli kazanımlar elde edileceğini öngördü
BAŞBAKANLIK YATIRIM DESTEK VE TANITIM AJANSI BAŞKANI İLKER AYCI
Türkiye Çin’e Başbakan düzeyinde tarihi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Bakanlar ve ekonomi bürokratlarının yanında 300’den fazla işadamının katıldığı ziyaretten önemli kazanımlar çıkması beklenirken, doğrudan Başbakana bağlı olan Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı da tarihi ziyarette önemli görüşmelere aracılık edecek.
Ajans Başkanı İlker Aycı, “Çin’in dünyadaki yatırımlarını incelersek, eskiden yatırım çekerken, şimdi yatırım yapmaya başlayan ülke oldu. Çinlilerin sevdiği yatırım türleri, madencilik, enerji, son dönemde yenilebilir enerji ve teknoloji. Çin’in Türkiye’de çok önemli projelerde yer alma hedefi var. Çin’e yapılan tarihi ziyaretten işadamlarımız eli boş dönmeyecek” diye konuştu. İlker Aycı, geride kalan 10 yılda 110 milyar dolar doğrudan yatırım çeken Türkiye’nin yeni stratejisinin 5 yılda bu rakama ulaşmak olduğunun da altını çizdi.
T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, Çin ziyareti ve kurumun hedefleri konusunda DÜNYA’ya özel açıklamalarda bulundu.
Çin’e 27 yıl sonra Başbakan düzeyinde yapılan ilk ziyaretin gerçekleşiyor olmasının çok önemli olduğunun altını çizen Aycı şunları söyledi:
“İşadamlarımızın da içinde olduğu kalabalık bir heyetle 11 Nisan’a kadar söz konusu ülkede hem hükümetler hem de iki ülkenin işadamları arasında yoğun bir görüşme trafiği yaşanacak. Çok önemli toplantılar yapılacak. Bildiğiniz gibi kısa süre önce Çin Devlet Başkan Yardımcısının ülkemizi ziyareti çok önemliydi ve bunun bir devamı yaşanıyor. Çin’in Türkiye’de çok önemli projelerde yer alma hedefi var. Ulaştırma ve altyapı projelerinde yer alarak, Türkiye’de bu anlamdaki yatırımlarda kendini gösteriyorlardı. Şimdi enerji santrallerinde görebiliyoruz. Yerli ortaklarla bunlarla yaptılar ve yapıyorlar. Eren Holding, Polat Holding, Ciner Grubu ile ortak yatırım yaptılar. Bakıyorsunuz Çinlilerin enerjiye olan ilgisi devam ediyor. Buraya gelmekte istekliler. Aynı zamanda nükleer enerjiyle yakından ilgileniyorlar. Ulaştırma ve altyapıda çok istekliler. Her zaman olduğu gibi Türkiye’yi bir bölgesel üs olarak görüyor ve buradan Avrupa ve K. Afrika, Ortadoğu’ya açılacaklarını biliyorlar.”
Huawei ve ZTE’nin daha fazla açılım istekleri var
Çin’in dünyadaki yatırımlarının incelendiğinde eskiden yatırım çekerken, şimdi yatırım yapmaya başlayan bir ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Aycı: “Çinlilerin sevdiği yatırım türlerini , enerji, madencilik, teknoloji ve son dönemde yenilenebilir enerji olarak sıralayabiliriz. Ülkemizde önemli bir Çinli teknoloji firması olan Huawei ve ZTE gibi şirketleri var. Huawei’nin Türkiye’de 600 çalışanı var ve iyi bir yatırım yaptı. Burada çok önemli Ar-Ge merkezi var.” dedi.
Banka ve finans kuruluşları yakından izliyor
Çin bankaları ve finans kuruluşlarının da Türkiye’yi yakından izlediklerini belirten Aycı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin’in bankacılık regülatörünün başkan yardımcısı şubat ayında Türkiye’ye geldi ve BDDK ile görüşmeler yaptı ve bu çok önemliydi. 11 Nisan’daki Şangay’daki CEO’lar toplantısına banka CEO’ları da katılacaklar ve orada yoğun görüşmeler olacak. Aynı zamanda o toplantıya enerji, ulaşım altyapı, teknoloji konusunda şirket CEO’ları da katılacak ve biz Çinlilerle birçok işbirliğinin adımlarının atılacağını öngörüyoruz. Bu arada finans şirketlerinin ilgili olması, sonrasında birçok Çinli şirketin ülkemize yatırım yapabileceğinin öncü göstergesi gibi. Çin’de gündeme gelecek sektörler arasında bu sektörler var. Aynı zamanda tabiî ki nükleer enerji konusuna da ilgileri var. Bunun yanı sıra yeni teşvik yasamız açıklandı. Yeni yasanın Çin’de tanıtımını yapacağız. Nasıl daha avantajlı olacaklarını anlatacağız. Masada bu konuların hepsi var”
Doğrudan yatırımda hedef 2011’in altında kalmamak
Göreve geldiği ilk yıl olan 2011 yılını ve 2012 yılına yönelik beklentilerini sorduğumuz İlker Aycı, 2011 yılında 15.9 milyar dolar doğrudan yatırım gerçekleştiğini belirterek şunları söyledi:
“Biz hep ihtiyatlı konuştuk. Ocak 2012’ye nasıl başladık dersek; 900 milyon dolarla başladık ve geçen yılın ocak ayına göre yüzde 74 artış oldu. 2010-2011 karşılaştırması ise yüzde 80 artış. 8.9 milyar dolardan 15.9 milyar dolara çıkan bir tutar. Bu yılki beklentimiz geçen yılın altında kalmayacak. Ama ihtiyatlı iyimserim. Neden dersek; Euro Bölgesinde riskler sürüyor. ABD ekonomisi iyiye gidiyor ama bu hızlı olmuyor. ABD iyi olmadan dünya ekonomisi iyi olmaz. Son toparlanma parasal genişlemeye bağlı. Bu genişleme olmasaydı ekonomi bu kadar hızlı toparlanır mıydı; işte, bu konular çok önemli. Temennim ABD’nin daha hızlı toparlanması. Bu toparlanma olursa dünya ekonomisine daha olumlu yansıyacaktır.”
40 Çinli CEO ile karşılıklı görüşme yapılacak; Ajans’ın hedefi teknoloji transferi sağlayacak, istihdam yaratacak, ihracat boyutuna sahip ve küresel rekabet gücümüzü pekiştiren yatırımlar...
Çin programı konusunda bilgi veren İlker Aycı, Urumçi ziyareti sonrasında Pekin’e geçilerek orada resmi görüşmeler ve iki ülkenin işadamlarının yoğun katılımıyla bir forum gerçekleştirileceğini, son günde Şangay’da Çin’in en büyük şirketlerinin CEO’larının katılacağı bir CEO zirvesi gerçekleştirileceğini söyledi. “Ben bu ziyaretin tüm aşamalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum” diyen Aycı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pekin’deki iş forumunda ve Şangay’daki CEO’larla toplantıda çok önemli görüşmeler olacak. Enerji konusunun masada olması başlı başına bir konu. Oraya gelen işadamlarının elinin boş döneceğini düşünmüyorum. Önemli şeyler olacak. CEO buluşmasına 40 Çinli CEO’yu davet ettik, bu rakam artabilir de. Bunların arasında CGNPC, CNTIC gibi dev şirketler var. Bunlarla enerji ve nükleer konusunda görüşmeler çok önem arz ediyor. Bu toplantılar çok önemli. Bu dev şirketler artık dışa açılmaya çalışıyor. Elinde nakit gücü olan bir ülke. Düşüncem çok hızlı bir yatırım gelmeyecek ama yavaş yavaş gelecektir ve ince ince çalışmamız gerekiyor. Ajans olarak, teknoloji transferi sağlayacak, istihdam yaratacak, ihracat boyutu olan ve küresel rekabet gücümüzü pekiştiren yatırımları hedefliyoruz. Biz bu tip yatırımları çekmek istiyoruz.”
Pazar çeşitlendirme çalışmaları yapıyoruz; Hindistan ve Japonya çok ilgili
Türkiye’nin yatırım çektiği pazarların hala yüzde 90 oranında Avrupa kaynaklı olduğunun altını çizen İlker Aycı, “Bizim yapmaya çalıştığımız ise, bu yatırım çekme pazarlarımızı çeşitlendirmek. Bu çeşitlendirmede amaç, yükselen risk bölgesi olan Avrupa’dan farklı bölgelere kaymak. Mesela Hindistan var. Buradan kısa süre önce bir yatırım getirdik. Delhi ve Mumbai’de iki Hintli temsilcimiz var. Şu anda Hindistan’dan yatırım gelmeye başladı ve bu ülke devreye girdi. Birla Ailesi çok önemli bir aile; yaklaşık 50 milyar dolarlık bir grup. Hindistan’da beş büyük aileden biri. Bu aile geldiyse diğerleri de gelecektir hatta başka bir aile ile de yakından görüşmelerimiz sürüyor. Bu çeşitlendirme stratejimiz sürüyor. Hindistan, Çin, Kore, Japonya ilgi alanımızda. Japonya ile ilgili çok iyi ilişkilerimiz var. Japonya’dan ilave yatırımlar geleceğini görüyoruz. Japonya’daki hareketlilik devam ediyor. Geçen yıl en çok faaliyet yaptığımız ülkelerden biri Japonya oldu. İki Japon bankası temsilcilik açtı ülkemizde: MizuhoBank, Sumitomo Bank. Bu proje kovalayacağız anlamına geliyor. Japonya’dan önümüzdeki dönemde yatırımlar alacağımızı göreceksiniz”dedi.
Öte yandan Körfez Bölgesi ülkelerine de değinen Aycı, “Önümüzdeki dönemde buranın da hareketleneceğini düşünüyoruz. Mütekabiliyet Yasası’nı çok ciddi anlamda bekliyorlar. Bu yasa olursa Körfez Bölgesine ek olarak Rusya’dan da aynı şekilde gayrimenkul yatırımlarına ciddi bir ilgi olması beklenebilir. Bu konuda yıllık 5 milyar dolar civarında rakamlar telaffuz ediliyor” dedi.
5 yılda 110 milyar dolar çekeceğiz
Doğrudan yatırımların faydasının tartışılmaz olduğuna vurgu yapan Aycı, “Dünyada senede gezen yıllık doğrudan yatırım pastası 1,3 trilyon - 1,5 trilyon dolar arasında. Burada radikal bir artış olmaksızın biz ülkemizin payını artırmaya çalışıyoruz. Biz yatırımda üç noktaya çok dikkat ediyoruz. Teknoloji, istihdam, ihracat potansiyeli; gelecek olan yatırım bunları içeriyor mu. Türkiye son 10 yılda 110 milyar dolar doğrudan yatırım çekti. Türkiye’nin 2002’ye kadar çektiği toplam tutar ise 15 milyar dolar. Türkiye 2023’de 2 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip olmak istiyor. Bizim bu hedefe ulaşmak için uluslararası doğrudan yatırım tutarını ölçek olarak artırmamız gerekiyor. Türkiye bir şekilde büyüyecek ve bunu sağlayacak kaynaklardan biri dış yatırımdır. Biz arkadaşlarla çalışma yaptık ve Başbakanımıza sunduk, onun talimatlarını alarak strateji çalışmasına başladık. Kamu ve özel kurumlarla çalışmalar başladı. 5 yılda 110 milyar dolar doğrudan yatırım çekeceğiz. Bu konuda ciddi çalışma içindeyiz. Bunu destekleyen kurumlar da var. Bunu Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza sunduk. IMF, 5 yıl için 111 milyar dolarlık bir tahminde bulundu. EIU’nın tahmini de 114 milyar dolar” diye konuştu.
Yakın zamanda gelecek yatırımlar konusunda ise isim vermeyen İlker Aycı “Sürpriz yok, ama projeler var ve çalışıyoruz, olgunlaşınca paylaşacağız. Enerji, otomotiv, petrokimya, demir-çelik, madencilik, teknoloji, vs. Türkiye’nin her geçen gün dünyada yatırım yapma destinasyonu olarak yıldızı yükseliyor ve parlıyor. Geçen yıl A. T. Kearney’nin yaptığı araştırmaya göre 10 sıra atlayarak dünyada en iyi yatırım yapılabilir 13’ncü ülke oldu” dedi.
Yeni teşvik yasası elimizi güçlendirdi
Yeni teşvik yasasına değinen ve bu yasanın ellerini güçlendiğini söyleyen Aycı, yasanın amacının katma değerli üretimi artırmak, ara malları ithal etmek yerine burada üretmek olduğunu söyledi. Aycı, “Bunu yapabilmek için de teknolojiye ve sermayeye ihtiyaç var. Çin, Japonya, Hindistan ve Kore gibi ülkelerde bu her ikisi de var. Bizim katma değerli ürünlerle daha regüle pazarlara girebilmemiz için o teknolojiye ihtiyaç var. Bu işbirliği kazan kazana işaret eder. Türkiye’nin içindeki sanayi de kendi başına üretip dünyaya açılma potansiyeli var. Ama bu bizim 500 milyar dolar hedefimize ulaşmada yeterli olacak mı. Bu sıçramayı yapabilmek için teknolojiye ve katma değerli ürünler geliştirmeye ihtiyaç var. Dünyadaki herkes yatırım ortamını iyileştirmeye çalışıyor. Bu pastadan tüm ülkeler pay almaya çalışıyor. Bizde bu yarışın içersinde Türkiye’nin daha önde olması için uğraşıyoruz. Bu konuda birçok inovatif çalışma yapıyoruz” dedi.
Başkan Yardımcısı ziyareti önemli idi
Çin’le aramızda ticari dengesizlik olduğunun altını çizen İlker Aycı, bunun aşılması için Çin’in Devlet Başkan Yardımcısının kısa süre önce yaptığı Türkiye ziyaretinde bir alım heyetinin geldiğini ve bir takım anlaşmalar yapıldığını hatırlatarak: “Bu ziyarette iki ülkenin finansal işbirliği konuşulmuştu. Aynı zamanda Çin’e mal satmamızda bir sakınca görmediklerini belirttiler ve tüm fuarlarında indirim ve destek vermeye başladılar. Firmalarımıza bu fuarlarda destek veriyorlar. Bizden daha fazla kendimizi tanıtmamızı istiyorlar” şeklinde konuştu.
ABD’de yapılan Çin’de de olacak
Çin’e yönelik stratejilerinde ABD örneğini veren İlker Aycı, ABD’den 2010 yılında 300 milyon dolar yatırım geldiğini ve son 10 yıla bakıldığında da GE ve Citibank işlemleri dışarıda tutulursa her yıl ortalama 300- 700 milyon dolar arasında bir yatırım geldiğini söyledi. 2011 yılında ise 1.4 milyar doları aşan büyüklükte ABD’den giriş olduğunun altını çizen Aycı: “ Bu büyük bir operasyonla olan bir giriş değil. Enerjide, imalatta, otomotivde, yan sanayide birçok sektörde yatırım girişleri oldu ABD’den. Bu yakın çalışma sonucunda oldu. Birçok bakanlığımız ve kurumlarımızla birlikte çok yoğun bir çalışma sergiliyoruz. Bu çalışmalarla road showlar yaptık, görüşmeler yaptık. Ben yalnızca geçen yıl 6 defa gittim ABD’ye. Burada birçok kurumla ve şirketlerle toplantılar yaptık. New York, Houston, San Francisco da birçok toplantıya katıldık ve buralarda tanıtımlar gerçekleştirdik. Bu toplantıların ardından bir ay sonra ABD heyeti Türkiye’ye geldi. Bu karşılıklı ziyaretler beraberinde birçok işbirliğini getirdi. Çinlilerle yapmamız gereken ise Türkiye’de üretim yapmanın kolaylığını anlatıp, burada üretip dünyanın değişik bölgelerine geçiş için burayı kullanabileceklerini belirterek kazan-kazan yaklaşımıyla işbirliği yapabileceğimizi anlatmamız lazım” diye konuştu.
Türkiye yönetim merkezi oldu
İlker Aycı, dünya devi şirketlerin bölge merkezlerini Türkiye’ye taşıdıklarını belirterek “Türkiye son yıllarda büyüyen bir ekonomi ve bölgesinde gücü artmaya başladıkça, merkezi Avrupa’da olan pek çok dünya devi şirket, son dönemde Türkiye’nin artan ekonomik gücünün istikrarla da desteklenmesiyle merkezlerini Türkiye’ye taşımaya başladılar. Burayı yönetim merkezi yaptılar. 26 dünya devi şirket bölge merkezlerini Türkiye’den yönetiyor. Bunların arasında Coca Cola, GE Healthcare, Microsoft, Intel gibi dev şirketler var” dedi.
Yakup Sayar- Dünya

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/5-yilda-110-milyar-cekecek/345912