Yazdır

'Moody’s bizi izleyeceğine...'

Tarih: 17 Mart 2012 - 03:17

İş Bankası Genel Müdürü Bali bankaların notunun kırılması yerine Türkiye’nin notunun yükseltilmesi gerektiğini söyledi.

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in İş Bankası dahil 13 Türk bankasının kredi notlarını, Türkiye’nin ülke notundan daha yüksek kredi notuna sahip oldukları gerekçesiyle negatif izlemeye almasını eleştirdi.
Bu durumun Türkiye’nin ülke notunun artması talebinin haklılığını ortaya koyduğunu belirten Bali, Moody’s’in kararına ilişkin sorumuza şu yanıtı verdi:
“Moody’s gibi reyting kuruluşları kurumlara ilişkin değerlendirme yaparken bir ülkenin en yüksek riske sahip kuruluşu olarak, o ülkenin hazinesini görür. O ülkede hazineden daha değerli, daha kıymetli bir kuruluş olamaz.
Ülke dışında bir kuruluş, ülkenin notunun üstünde bir reytinge sahipse, bu kuruluşları farklı yöntemlerle değerlendirirler. Örneğin o kuruluşların sistematik olarak ortaya koydukları risklere bakarlar. Bu yöntemle notunuz ülke risk tabanının üzerinde olabilir. Moody’s Türk bankaları için farklı konuları ele alıp, yöntem değişikliğine gidecekse, bu yöntem değişikliği ülke reyting notunun yükselmesi gerektiğini de ortaya koyabilir.”
Uludağ Ekonomi Zirvesi için Bursa’da olan Bali, Türkiye’nin notunun ne zaman ‘yatırım yapılabilir ülke’ seviyesine yükselebileceğine dair tahmini ise Milliyet’e şöyle açıkladı:
“Türkiye ekonomisinin cari açık sorununa ilişkin politikalarının göstereceği performans ve Avrupa Birliği’nin Türkiye ekonomisine olan etkilerinin netlik kazanması gerekiyor. Bu netlik kazanılmadığı sürece yakın bir zamanda ülke notunun artırılmasını beklemiyorum.”
‘Not cari açığa bağlı’
Zirvede, Türk ekonomisinin büyüme, mali disiplin, bütçe istatistikleri bakımından sağlam ekonomik temellere dayanan bir performans gösterdiğine işaret eden Bali, ”Türk ekonomisi bütün bu koşullar içinde belirli bir yavaşlama trendine girse de bu süreçte yüzde 3 ile 4 arasında bir büyüme beklenmektedir. Ancak değişen koşullar, daha olumlu bir trend gösterdiği takdirde bu oranın aşılabileceği kanaatindeyim” dedi.
Bali, İş Bankası olarak gerek Türkiye’de gerek dünyadaki yatırımlarının devam ettiğini, 2011 yılında Türkiye’de 65 yeni şube açarak 2 bin kişiye istihdam sağladıklarını da söyledi.
‘Yatırım notu gelmeli’
Ekonomi zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Moody’s’in Türk bankalarının kredi notlarını incelemeye almasına ilişkin kararına tepki göstererek, “Moody’s bu konuda inceleme yapacağına Türkiye’nin yüksek olması gereken kredi notunu yatırım yapılabilir ülke notuna yükseltmesi gerekir” dedi.
13 bankanın notunu kırmaya hazırlanıyor
Moody’s, Türkiye’nin ülke notundan daha yüksek kredi notu bulunan 13 Türk bankasını negatif izlemeye aldığını açıkladı. Ülke ve banka kredi notları arasındaki değerlendirme kriterlerini 13 Şubat’ta değiştiren Moody’s, bankaları negatif izlemeye alma kararının bu değişiklikten kaynaklandığını belirtti. İzlemeye alınan bankalar Anadolu Bank, Denizbank, Finansbank, HSBC, TEB, Garanti, Halkbank, Akbank, İş Bankası, TSKB, Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Yapı Kredi.
Moody’s tarafından yapılan açıklamada ülke notundan daha yüksek Banka Finansal Güç Notu’na (BFSR) sahip 12 bankanın not indirimi için izlemeye alındığı belirtildi.
‘Hızlı tren olalım ama rayı doğru döşeyelim’
Uludağ Ekonomik Zirvesi’nde ’İş Liderleri Türkiye 2023: Hedef İlk 10 Ülke’ oturumunda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ’Eylül vizyon 2050’ adıyla rapor hazırladıklarını belirterek, sürdürülebilir büyüme odaklı pencereyle çeşitli noktalardan ele aldıklarını söyledi.
Türkiye’nin 2023 yılında ilk 10 ekonomi içerisinde yer alma hedefinin bulunduğunu hatırlatan Ümit Boyner, Türkiye’nin rekabet endeksinde 59’uncu sırada yer aldığını, inovasyonun da değerlendirmeye alındığında 69’uncu sıraya kadar gerilendiğini dile getirdi.
Türkiye’nin 2010 yılında en büyük ekonomiler arasında 16’ncı sırada yer aldığını, İtalya’nın 10’uncu, Kore’nin 12’nci olduğunu hatırlatan Boyner, “Bizim İtalya ve Meksika’yı kenara koyarak nasıl büyüceğimize bakmamız lazım. Sürekli yüzde 8’lere varan büyüme hızı öngörüyoruz. Demografik yapısı, girişimci atılımcılığı ile geliştirebiliriz gibi görünüyor. Başladığımız yerde hızlı tren olmalıyız. Türkiye olarak rayı da doğru döşememiz gerekiyor” dedi.
Makro açıdan da Türkiye’de çeşitli uygulamaların yapılması gerektiğine işaret eden Ümit Boyner, yatırım ortamını değerlendirirken ekonomik ve siyasi istikrarın yanında hukuki istikrarın da çok önemli olduğunu vurguladı.
‘Uzun vadeli tasarrufa yönelik teşvik lazım’
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, “Türkiye önümüzdeki dönemde ilk 10 ekonomi arasında olmak için bir hamle yapmak istiyor. Ben bu müteşebbis yapıyla, dinamik reel sektörüyle ve genç nüfusuyla Türkiye’nin kesinlikle bu ikinci hamleyi yapabileceğine inanıyorum” dedi.
Dinçer, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde Türkiye’nin son 10 yılda çok büyük ivme kazandığını söyledi. Sabancı Dinçer, Türkiye’nin halletmesi gereken en önemli konulardan bir tanesinin tasarruf olduğunu ve tasarruf ürünlerinin ilerleyen dönemde çok önem kazanacağına işaret ederek, “Bankacılık sektöründe tasarrufu teşvik edecek muhtelif çalışmaların olacağını görüyoruz. Özellikle uzun vadeli tasarrufa teşvik edici bir model oluşması gerekiyor” diye konuştu.
‘Dengeli büyümeye dikkat’
Türkiye 10 yıl sonra 2 trilyon dolarlık ekonomiye ulaşacaksa, bankacılık sektörünün aktifinin de aşağı yukarı 5-6 trilyon dolar civarına geleceğini hesapladıklarını kaydeden Suzan Sabancı Dinçer, şöyle devam etti:
“Bankacılık sektörünün aktifleri büyürken öz kaynaklarının da büyümesine dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü bankacılık sektörü kârlı olmalı, kârı öz kaynaklarına koyabilmeli ve koyduğu öz kaynak ile reel sektöre tekrar kaynak aktarabilmeli. Sektörümüzü bekleyen en önemli konu, aktif büyüme ile sermaye büyümesinin dengeli oluşması. Bu dengeye dikkat etmemiz gerekiyor.”
‘Denizbank’ta yeni satış süreci başlayabilir’
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Dexia’nın Denizbank’taki hisselerinin satışı ile ilgili olarak görüşmelerin uzadığını belirterek, bir sonuç alınamaması durumunda Dexia’nın ya satıştan geri çekileceğini ya da satışla ilgili yeni bir süreç başlatabileceğini; sürecin uzamasının da yeni bir satış süreci başlatılması ihtimalini artırdığını söyledi.
Defter değeri 2 milyar euro
Reuters’a bilgi veren bir kaynak, ilk tur görüşmelerde HSBC ve Qatar National Bank’ın (QNB) tekliflerinin Denizbank’ın beklentilerin “çok altında” kaldığını belirterek, “Bundan sonraki süreci Dexia’nın daha merkeziyetçi bir yapı ile yöneteceğini ve ikinci tur görüşmeler için ilk turda banka ile ilgilenen HSBC ve QNB ile yeniden görüşmesini bekliyorum.
HSBC, Türkiye’de bir satın alma yapmak durumunda, o nedenle Denizbank’a olan ilgisi devam edecektir” yorumunda bulundu.
Hakan Ateş ise, “Bizim 2 milyar euro’luk bir defter değerimiz var. Eğer tekrar bir varlık değerlemesi olacaksa, bunlar yukarı giderse, başka rakamlar konuşuyor olacağız” dedi.
Zayıflamak hayal olmaktan çıkıyor... Ayrıntılar için tıklayınız !!!  KADİFE ŞAHİN / Milliyet

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/moodys-bizi-izleyecegine/343607