Yazdır

'Enflasyonda hissedilir düşüş olacak'

Tarih: 16 Mart 2012 - 10:55

Başçı, "Yukarı yönlü çok bariz enflasyonist bir baskı görülmüyor. Bizim enflasyon hedefimiz yüzde5" dedi

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Gelişmiş ülkelerde de gelişmekte olan ülkelerde de enflasyon oranları nispeten yatay seyretmeye devam ediyor. Her iki tarafta da hedeflerin bir miktar üzerinde ama yukarı yönlü çok bariz enflasyonist bir baskı görülmüyor'' dedi. Başcı, ''Geleceğe dönük beklentiler bizde bir miktar daha iyi'' dedi. Başçı, ''Merkez Bankası'nın temel önceliği fiyat istikrarıdır. Bizim enflasyon hedefimiz var, o da yüzde 5'' dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Adana´da para politikaları konulu konferans verdi. Başçı, konuşmasında, ´´Enflasyonda Nisan ayında hissedilir bir düşüş olacak´´ dedi. Başçı, şunları söyledi:
"Gelişmiş ülkelerde de gelişmekte olan ülkelerde de enflasyon oranları nispeten yatay seyretmeye devam ediyor. Her iki tarafta da hedeflerin bir miktar üzerinde ama yukarı yönlü çok bariz enflasyonist bir baskı görülmüyor.
Cari açıkta yavaş ve kademeli bir düşüş öngörüyoruz. Cari açığın temel sürükleyicisi küresel parasal genişleme. Cari açığa aldığımız tedbirlerle aşırı borçlanma eğilimi frenledi. Cari dengede, enerji hariç bakıldığında sıfıra yakınız belkide pozitife geçebiliriz. Cari açık kademeli olarak azalmaya devam edecek, özellikle Mart ayında önemli bir iyileşme bekliyoruz. Türkiye´de büyümede ikinci çeyrekten itibaren bir toparlanma göreceğiz.
Enflasyonda büyük ihtimalle Nisan ayında hissedilir düşüş olacak, Mayıs´ta baz etkisiyle tek haneyi görürüz. Mart ayında çekirdek enflasyonda düşüş olmasını, yıllık enflasyonun yüzde 10-11 bandında kalmasını bekliyoruz. Gıda tarafından olumlu bir etki gelirse tek haneli yıllık enflasyonu Nisan ayında görme ihtimalimiz de var.
İşsizlik oranlarındaki düşüş devam ediyor, ancak istihdam artış hızında bir yavaşlama var. Bütçe dengesinde de bir sorun görünmüyor, yıl sonu gerçekleşmeleri OVP hedeflerinden daha iyi bile olabilir.
Bankaların dış borç yenileme oranı yüzde 100´ün üzerinde, bankaların yurtdışından borçlanmasında hiçbir sorun olmadı.
Merkez Bankası olarak kredilerdeki gidişattan son derece memnunuz. Krediler konusunda tedbirler başarılı oldu, aşağı yönlü risk görürsek destekleyici tedbirler alırız."
Başçı, ''Alınan tedbirlerle ve dışsal faktörlerle bir miktar ilk çeyrekte büyüme oranlarında yavaşlama göreceğiz. Fakat önümüzdeki aylardan itibaren ikinci büyümede makul bir toparlanma bekliyoruz. Önümüzdeki aylardan itibaren ikinci çeyrekte, büyümede makul bir toplanma toparlanma bekliyoruz. Politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz'' dedi.
Başçı, ''Para Politikaları'' konulu seminerde yaptığı konuşmada, para politikaları açısından bakıldığında gelişmiş ülkelerin uyguladığı para politikasıyla, gelişmekte olan ülkelerin uyguladığı para politikasının birbirinden farklı olduğunu söyledi.
Birincisinde ekonomiyi canlandırıcı parasal genişleme yönünden çalışılırken, ikincisinde ekonomiyi makul bir büyüme hızında tutmak için zaman zaman sınırlayıcı, zaman zaman da canlandırıcı önlemler alınabildiğini dile getiren Başçı, ''Aralarında önemli bir fark görülüyor. Türkiye ise burada daha iyi olan ülkeler sınıfında. Ekonomik canlılık açısından nispeten bizde durum daha iyi. Genel bir küresel yavaşlama var. Bunu kabul etmek gerekir. Alınan tedbirlerle ve dışsal faktörlerle bir miktar ilk çeyrekte büyüme oranlarında yavaşlama göreceğiz. Çeyrekten çeyreğe nispeten sıfıra yakın bir büyüme olacak. Yıllık bazda artış olacak. Fakat önümüzdeki aylardan itibaren ikinci çeyrekte büyümede, yukarı yönde toparlamada makul bir toparlanma bekliyoruz. Politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz'' dedi.
Başçı, Türkiye'de çok güçlü bir istihdam artışının olduğunu vurgulayarak, ''2007-2010 ortalamasına bakıldığında yüzde 4'e yakın yıllık istihdam büyümesi görülmüş bir şey değil. Hem Türkiye'nin kendi tarihi açısından rekor hem de diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda en yüksek'' diye konuştu.
Sorunlu ülkelerde ise istihdamın düştüğüne işaret eden Başçı, şöyle devam etti:
''İrlanda, İspanya, ABD, Portekiz, Hindistan, Japonya, İtalya gibi ülkelere baktığımızda istihdamda düşüş var. Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde ise hafif istihdam düşüşü var. Bu açıdan Türkiye gerçekten başarılı bir performans gösterdi. Bu dönem içinde kriz yılı da var. 2008-2009 dönemi de var. Buna rağmen ciddi bir istihdam artışı var. Üretime potansiyel açıdan baktığımızda, Türkiye ne kadar üretebilir açısından baktığımızda, üretim faktörlerinden birisi sermaye, birisi de emek. Sermayeye baktığımızda yatırımlarda çok hafif bir düşüş oldu. Ama çok hızlı toparlandı.
Lehman krizi sonrasında ve trendden çok fazla bir sapma olmadı. Hafif trendin altındayız ama sermaye stokunda iyi bir büyüme var. İkinci faktör emek. Sadece Türkiye'de nüfus artışı değil, ilave olarak özellikle kadınların iş gücüne katılım oranlarındaki artış önemli bir faktör. İş gücüne katılım oranındaki artış kriz döneminde gerçekleşti ve sonra da çok fazla düşmedi. Bu da ilave bir emek piyasasına arz yönlü unsur olduğundan Türkiye'de emek kıtlığı diye bir şey yok. O yüzden gerek emek, gerek sermaye ve gerek verimlilik üretimi olsun her alanda üretim potansiyeli yükseliyor, daha fazla mal ve hizmet üretme potansiyeli Türkiye'de var. O yüzden de Türkiye yüksek büyüme oranlarını kaldırdı.''
Enflasyon rakamları
Enflasyon oranlarının Türkiye'de sadece bir seferlik geçici faktörlerden dolayı arttığını belirten Başçı, ''Bunlardan en önemlisi döviz kurlarındaki hareketten, Türk Lirası'nın değer kaybı bir seferliktir geçicidir. Dolayısıyla bunun etkisinin geçmesini öngörüyoruz. Bu yıl içinde kademeli bir şekilde ortadan kaybolacak'' dedi.
İkinci etkinin vergi artışları olduğunu belirten Başçı, şöyle devam etti:
''Tütün başta olmak üzere o da geçicidir. Eğer yeni bir vergi gelmezse, ki tütüne yeni bir vergi gelmeyecek. Hükümet onunla ilgili kararını baştan verdi. '2013 yılında ufak bir ayarlama olacak, 2012 yılında olmayacak' diye söylediler. Onun dışında baktığımızda gıda fiyatları var. O sadece zaman zaman çıkıyor zaman zaman iniyor. O da kalıcı bir hedeften sapma değil. Bizim hedefimizde yüzde 5. Bunu nereden söylüyoruz diye baktığımızda, hizmet enflasyonu açısından gayet olumlu görünüyor. Kiralar olsun, ücretleri hassas hizmet sektörü olsun orada her hangi bir olumsuz gelişme yok. Enflasyondaki artış temel mal talebinden geliyor. Temel mal talebi de döviz kurlarından daha hassas. O yüzden de geçici bir etki olarak gözleniyor.''
Başçı, hizmet enflasyonunun yüzde 5'lik hedefin çok hafif üzerinde seyir izlemeye devam ettiğini, o taraftan gelen bir baskı olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti:
''Burada ücretler tarafına baktığımızda saatlik iş gücü kazanç endeksinde reel ücret artışlarının olduğunu ama çok düşük bir değer hizmet artışı olduğunu görüyoruz. Verimlilik artışlarında uyumlu, o açıdan 'enflasyon üzerinde hiç baskı yok' diye söyleyebiliriz. Tabii bunun yüzde 10'lar seviyesinde olması tedirginlik verici olabilir. Çünkü hedef 5'te, dolayısıyla biz hedefe ne kadar yaklaşırsak iş bittikten sonra reel ücret artışı o kadar yüksek olacak. O yüzden işçilerimiz enflasyondaki düşüşten memnun olmalılar. Bu yıl enflasyonu güçlü bir şekilde düşürebilirsek, bu onların alım güçlerinde ciddi bir artış anlamına gelecek.
Beklentilerimiz gerçekte bozulmadı. Bu dönem içinde enflasyon yüzde 10 seviyelerinde olduğu ve hafif geçtiği halde 12 ayın beklentisi nedir dediğimizde, yüzde 6, 6,5 aralığında 7'ye yakın rakamlar da verenler var. Fakat bu şokların geçici olduğunu herkes kabul ediyor. Peki ne zaman enflasyon düşecek de olumlu rakamlar görmeye başlayacağız- Büyük ihtimalle nisan ayında hissedilebilir bir düşüş olacak. Mayıs ayında çok önemli bir düşüş olacak. Geçici etkenlerin devreden çıkmasıyla tek haneli rakamları mayıs ayında göreceğiz. Nisan ayında olma ihtimali de olabilir. Bu ay içinde çekirdek enflasyon göstergelerinde düşüşün devam etmesini, ana enflasyonun yatay seyretmesini 10 ile 11 bandında enflasyonun devam etmesini düşünüyoruz. Nisanda aşağı doğru hareket biraz daha görülür hale gelecek. Herkes net bir şekilde enflasyonun tek haneye düştüğünü görecek.''

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/enflasyonda-hissedilir-dusus-olacak/343550