Hong Kong ve Singapur'da çeşitli temaslarda bulunan Babacan, bölgedeki üst düzey yetkililer ve iş dünyasından ilgi gördü. Babacan, iş dünyası ile yapılan toplantılarda Türkiye'nin açık ve dinamik bir toplum olduğunu ve ekonomik değişiminin iyi bir şekilde ilerlediğini anlattı.
Katıldığı forum ve toplantılarda Türkiye'nin istikrarına vurgu yapan Babacan, yatırımcıların sorularını da yanıtladı.
Türkiye'nin mali uyum sürecini gerçekleştirdiğini kaydeden Babacan, temel unsurun güven olduğunu ve bunu da Türkiye'de adım adım sağladıklarını dile getirdi.
Babacan, 9,5 yıldır söz verilen ve açıklanan herşeyin yapıldığını söyledi.
Özel sektörü koruduklarını belirten Babacan, serbest ticareti desteklediklerini anlattı. Babacan, zor zamanlarda güçlü hükümetlerin tüm ülkeler için önemli olduğunun altını çizdi.
2008-2009 küresel mali krizinden önce Türk bankacılık sektörünün ve kamu maliyesinin güçlendirildiğini anımsatan Babacan, ''Biz krize güçlü bir yapıyla girdik, kriz öncesi sorunlarımızı çözmüştük'' dedi.
Özel sektörün büyümeye olan katkısına işaret eden Babacan, kriz sürecinde yaratılan istihdama dikkati çekti.
-''Bankacılıktaki dikkatli siyaset devam edecek''
Ali Babacan, Türkiye'nin hızlı büyümesinin, beraberinde yüksek iç tüketim ve enerji ithalatını da getirdiğini söyledi.
Türkiye'nin enerji hatlarının geçiş güzergahında olduğunu belirten Babacan, ülkenin kendi doğalgazı olmamasına ve kısıtlı petrol kaynaklarına rağmen, jeopolitik özellikleri dolayısıyla önemli bir noktada bulunduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin istikrarlı büyümesini sürdüreceğini söyleyen Babacan, finansal istikrarın önemli olduğunu bunun için gerekenin yapılacağını anlattı.
Bankacılık alanındaki dikkatli siyasetin de devam edeceğini dile getiren Babacan, sektörün kriz döneminde önemli bir sınavı başarıyla geçtiğini hatırlattı.
Yeni yatırım olanakları konusunda çalışmalar yapıldığını belirten Babacan, ağırlıklı olarak ithal edilen ürünler üzerinde durulduğunu söyledi.
Babacan, İstanbul'u uluslararası bir finans merkezi yapmaya çalıştıklarını hatırlatarak, İstanbul'un sadece bölgenin kapısı olmadığını, aynı zamanda iş kültürüne sahip olduğunu anlattı.
Singapur'un Asya-Pasifik bölgesinde önemli bir finans ve ticaret merkezi konumunda bulunduğunu belirten Babacan, İstanbul ve Singapur gibi iki büyük kapının birleştirilmesinin önemine dikkati çekti. abacan, Türkiye ekonomisinin güçlenmesinin yanında, Türkiye'nin birçok uluslararası yardım faaliyetine de katıldığını anımsattı.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olması için çalışıldığını vurgulayan Babacan, eğitime de büyük önemli verildiğini kaydetti.
-Arap Baharı-
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan gelişmeleri ve Arap Baharını da değerlendiren Babacan, bölgenin tarihi bir süreçten geçtiğini aktardı.
Babacan, bölgenin dönüşü olmayan bir süreçte bulunduğunu ve birçok ülkede değişim görüldüğünü anlattı. Türkiye'nin başta ekonomik olmak üzere kendine has bir değişim süreci yaşadığını anlatan Babacan, birçok ülkeye örnek olduğunu söyledi.
Babacan, bu rolü Türkiye'nin kendisinin üstlenmediğini, bölgede yaşanan olayların kendi doğal akışında bunun gerçekleştiğini anlattı.
Türkiye'nin bu süreçte bölge ülkelerine katkı yapmaya ve deneyimlerini paylaşmaya çalıştığını vurgulayan Babacan, Türkiye'nin aktif bir dış politika izlediğini söyledi.
Ali Babacan, Türkiye'nin turistik önemini de iş dünyası temsilcileriyle paylaştı.
Sanayileşen birçok ülkede zirai üretimin düştüğünü hatırlatan Babacan, Türkiye'de sanayileşmenin yanında tarımsal üretimin arttığını söyledi. AA
Yazdır