Yazdır

Borsaya yeni yatırımcı neden gelmiyor?

Tarih: 05 Mart 2012 - 09:00

Şirketler kârını küçük ortakla paylaşmak istemiyor! Paravan şirketlerle halka açık şirketin içi boşaltılıyor....

2008 yılında çöküş yaşayan ABD piyasaları yavaş yavaş toparlanırken Amerikan elektronik devi Apple'ın kurucusu Steve Jobs, (iPhone, iPod ve iPad gibi cihazlar başta olmak üzere Apple'ın geliştirdiği pek çok ürünün arkasındaki beyin olarak tanınıyordu.) 56 yaşında yaşamını yitirmesine rağmen şirketinin teknolojik devrimle satışlarını ve kârlılığını rekor seviyelere taşıması ABD Borsası'nın teknoloji endeksi olan Nasdaq endeksini rekora taşıdı. 2008 yılında hızlanan çöküş 2009 Mart ayında ABD borsalarının büyük bir düşüş yaşamasına neden olmuştu. Borsalar rekor seviyelere ulaşmışken bir anda başlayan panik satışlar pek çok banka ve şirketin iflasına neden olmuş, ABD endekslerini de yüzde 60'a yakın kayıplarla karşı karşıya bırakmıştı.
ABD bankaları eski günleri arasa da ABD'nin dev teknoloji şirketleri 2011 yılında dinamo görevi üstlenerek ABD borsalarının yeniden revaçta olma özelliğini sağlamış oldu. Toplam borcu GSYH'nin üstüne çıkarak 15 trilyon doları aşan ABD'nin borsa değeri de 13 trilyon dolara yaklaştı. Bir başka deyişle ABD'nin toplam piyasa değeri toplam ekonomi büyüklüğüne yaklaştı. Türkiye'nin son çeyrek performansı ve 800 milyar dolara yaklaşan ekonomik büyüklüğüne rağmen borsasının özellikle üç-dört banka ve iki telekom şirketinin değeri ile birlikte toplam 250 milyar dolar sınırında olmasını yatırımcıların henüz Borsa'ya yeterli ilgi göstermediği ile açıklamak gerekir. İlginin yeterli olmamasında uzun yıllardır yatırım yaptığı halde 5-10 şirketin dışında yatırımcısına enflasyon karşısında çok önemli kazançlar sağlamayan ve sürekli bedelli sermaye artırımları ile yatırımcısına kazandırmak yerine yatırımcısının nakitine göz diken politikalar yatıyor. Dikkat ederseniz piyasa değeri yükselen şirketlerin büyük bölümü yüksek kâr eden ve kâr payı vererek yatırımcısına güven veren şirketlerden oluşuyor. 500 milyar doları aşan piyasa değeri ile dünyanın bir anda gündemine oturan şirketin 40 milyar dolar kâr elde etmesi bu piyasa değerini destekleyen en önemli göstergesi. Ancak bu olumlu sürecin devam edebilmesi için teknolojik devrimin devam etmesi ve rakiplerin durumu kadar beşeri sermayesinin etkisinin sürmesi gerekli. Zirveye çıkmak kadar zirvede kalabilmek oldukça zordur.
Türk şirketleri kârı paylaşmak istemiyor
Türkiye'de şirketlerin uluslararası alanda böylesi ataklar yapması ve piyasa değeri en az 50 milyar doları bulan birkaç dev şirkete ihtiyacı var. Sadece banka hisseleriyle piyasa değerini artırmak ve yeni yatırımcı çekmek mümkün değil. Sorunun ana sebebi şirketlerin kârlılıklarını sürdürerek büyümelerinde yatıyor. Yatırımcıları üvey evlat olarak görmeden kârları saklamadan ve paravan şirketlerle, halka açık şirketlerinin içini boşaltmayan firmalara ihtiyaç var. İMKB şirketlerinin yöneticilerinin halka açılmanın yetmediği şeffaf bir biçimde Borsa değerine olumsuz etki yapmaktan kaçınacak önlemlerle kârlılığa, büyümeye odaklanarak dünya devleri ile kıyasıya mücadele edecek şirketlere ihtiyaç var. Finans merkezi olma yolunda olan İstanbul'un borsasının en azından Türki-ye'nin büyüklüğüne yakın bir piyasa değerine ulaşması için alınacak çok yol var.
Altın neden düşüyor?
Hemen her yıl ortalama yüzde 20 değer kazanan altın fiyatları geçen yıl ulaştığı zirve noktasına henüz ulaşamadı. 2012 yılı başında uluslararası piyasalarda yaşanabilecek olası krizin önüne geçilmesi ile yeniden artan risk iştahı gelişmekte olan piyasalara yönelirken petrol ve altın fiyatları da bu ilgiden nasibini aldı. Geçen yıl sonunda bir ara 1.500 dolar seviyesine kadar gerileyen ons, geçen hafta 1.800 sınırına yeniden yaklaşarak kayıplarını telafi etmeye çalıştı. Ancak ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke'nin yeni tahvil alımı ile ilgili herhangi bir konuya değinmemesi risk iştahındaki azalma ile birlikte altın fiyatlarını hızlı bir şekilde aşağı çekti. Ons 1.700 doların altına geriledi, serbest piyasada 100 liranın üstüne çıkan gram fiyatı 97 lira sınırına geriledi. Geçen yıl 108 liraya kadar tırmanan altında o dönem alış yapanlar yeni bir yükselişi beklemeye başladı. Son dönemde petrol fiyatında yaşanan rekor yükselişlere rağmen piyasalarda sanki hiçbir şey olmuyormuşçasına yaşanan yükseliş hareketleri devam ettiği sürece altın fiyatlarındaki gerilemeler alım fırsatı olarak değerlendiriliyor. Özellikle mayıs aylarında hareketlenen Asya festivalleri ile fizikî talebin artışa geçeceği beklentileri ve dolar ve Euro'nun istikrarsız görünümü düşüşlerde spekülatör ve merkez bankalarının altına yönelmesine sebep olur. Teknik olarak bakıldığında 1800-1660 aralığında dalgalanma yaşayan altının önümüzdeki haftalarda açıklanacak verileri takip ederek dar bir marjda hareket etmesi en büyük olasılık. Yeni yükseliş denemeleri için uluslararası piyasalarda parite ve borsalardaki yükseliş trendinin devam etmediğine bakmak gerekebilir.
Selim Işıklar- ZAMAN

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/borsaya-yeni-yatirimci-neden-gelmiyor/342107