Yazdır

Bankacılık için kritik öneme sahip rapor

Tarih: 27 Şubat 2012 - 09:22

BCG'nin Bankacılıkta Operasyonel Mükemmellik isimli araştırması, sektör için kritik bir öneme sahip olan konulara uzman bir bakış açısı getiriyor

Dünyanın önde gelen yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) tarafından yayınlanan ve bankacılık sektörünün ekonomide zor dönemlere yönelik altyapılar oluşturabilmesi amacını
taşıyan Bankacılıkta Operasyonel Mükemmellik (Operational Excellence in Banking) isimli araştırma, sektör için kritik bir öneme sahip olan konulara uzman bir bakış açısı getiriyor. Kuzey Amerika, Güney
Amerika, Avrupa ve Asya Pasifik bölgelerinin en önemli bankalarından alınan görüşler ve bu pazarların analizini içeren çalışmada, 2011 yılında operasyonel verimlilik açısından daha iyi performans
sergileyen bankaları öne çıkaran faktörler vurgulanıyor. Çalışmayı değerlendiren BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan, Operasyonel Mükemmellik stratejisi doğrultusunda
özellikle müşteriye odaklılığı alternatif dağıtım kanallarının etkin kullanımı, şube ağının esnek bir şekilde adaptasyonu, organizasyonel verimlilik ve basitleştirilmiş verimli süreçler gibi kavramların
önümüzdeki dönemde çok daha ön planda olacağını belirtiyor.
Tansan: "Türk Bankaları birçok açıdan dünya standartlarının üstünde - sırada Operasyonel Mükemmellik ve Alternatif Dağıtım Kanalları var"
BCG İstanbul Yönetici Ortağı Burak Tansan'a göre, Türk Bankaları, özellikle bireysel bankacılık alanında, birçok açıdan dünya standartlarının üzerinde. Bugün Türkiye'de bireysel bankacılık ürünlerindeki çeşitlilik, hizmet kalitesi ve yenilikçiliğin dünyadaki birçok ülkenin ilerisinde olduğunu açıklayan Tansan, sektörün
özellikle son 10 senede kendini çok geliştirdiğini ve ekonomik büyümenin arkasındaki motor görevini üstlendiğinin altını çiziyor. Türkiye'nin 2008 - 2009'da yaşanan global ekonomik çalkantıyı çok
iyi bir şekilde atlatıp hızlı bir şekilde büyümesinde bankacılık sektörünün sağlıklı olması ve kuvvetli bir öz kaynak yapısına sahip olmasının büyük bir payı olduğunu belirten Tansan, 2011 yılı başından
itibaren faiz marjlarındaki daralma ve diğer faktörlerin, sektörün maliyet verimliliği üzerinde baskı oluşturmaya başladığını ve bunun sonucunda, BCG'nin çalışmasında vurgulanan Operasyonel Mükemmellik
araştırmasının Türk Bankalarının da 2012 ve 2013'de en öncelikli konularının başında yer alacağını belirtiyor. Operasyonel modelini iyileştiren bankaların yalnızca maliyet baskılarını yenmekle kalmayıp, genel performanslarını da dalgalanan piyasa koşulları karşısında geliştirerek özellikle hizmet kalitesi,
yeni müşteri kazanımı ve mevcut müşterilerde derinleşme gibi çok kritik alanlarda da rakiplerinden farklılaşmalarını sağlayacağını sözlerine ekleyen Burak Tansan, Türkiye'de bu konunun artan öneminin,
son dönemde bankacılık sektöründe oluşan temel göstergelerde ve gelişmelerde belirgin olarak gözlemlendiğini söyledi. Burak Tansan, son dönemde Türk bankacılık sektöründe belirgin
olarak gözlemlenen gelişmeler hakkında aşağıdaki noktaların altını çizdi. " Türk Bankacılık sektörü, sağlıklı yapısını devam ettirmesine rağmen, önemli bir karlılık baskısı ile karşı karşıya. Sektördeki
aktif karlılık oranı, 2010 yılında %2.5 iken 2011 yılında %1.7'ye gerilemiş durumda.
" Karlılığı etkileyen en önemli faktörlerden birisi olan operasyonel verimliliğin temel göstergesi maliyet - gelir oranında da benzer bir resim ortaya çıkıyor. 2009 yılında %37 ile en iyi seviyesine ulaşan sektörün maliyet/gelir oranı, 2011 yılında %45'lere ulaşmış durumda. Dünya'da bu oranda ortalama performans seviyesi %48 - %54 bandı iken en iyi uygulamalarda %30'lu oranlara ulaşıldığı görülebiliyor.
" BCG raporunda belirtilen temel operasyonel iyileştirme alanları, Türk Bankaları için de öncelikli alanların başında geliyor. Bunlar, alternatif dağıtım kanallarının etkin kullanımı, şube ağının esnek bir şekilde adaptasyonu, organizasyonel verimlilik ve basitleştirilmiş verimli süreçler. " Türkiye'de internet ve teknoloji kullanımının artması ve bankaların geleneksel kanallar dışındaki kanalları hem maliyet hem de hizmet çeşitliliği öncelikleriyle geliştirmeye başlamaları, internet bankacılığını ciddi anlamda büyütmekte: o 2007 yılında 4 milyon olan aktif bireysel internet kullanıcısı sayısı, 2011 sonunda tam 2 katına yani 8 milyon'a ulaşmış durumda. o İnternet bankacılığı işlem hacimlerinde ise daha da yüksek bir büyüme oranı gözlemlenmekte.
o Penetrasyon açısından Avrupa ile yarışan cep telefonları da önemli bir bankacılık kanalı haline gelmiş durumda. o "Cep bankacılığı" son dönemde gelişmeye başlasada büyüme hızı olarak internet bankacılığını bile geride bırakmış durumda. o Aktif cep bankacılığı kullanıcı sayısı, sadece 12 ay gibi kısa
bir dönemde 2011 yılı sonunda yarım milyon kullanıcıya (2010 Aralık ayındaki aktif cep bankacılığı kullanıcı sayısının tam 2.5 katına) ulaşmış durumda. " Alternatif dağıtım kanallarının bu kadar hızlı gelişmesi, bankacılıkta ana dağıtım kanalı olmaya devam eden şubelerle ilgili geleceği de yakından ilgilendiriyor.
o Türkiye'de, 1 milyon kişiye yaklaşık 150 şube düşüyor. Bu oranın AB'de yaklaşık 500, Doğu Avrupa'da ise 180-350 arasında olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye hala şube penetrasyonu açısından
olması gereken noktanın gerisinde. o Ancak, İstanbul başta olmak üzere (1 milyon kişiye düşen şube
sayısı 235), büyük şehirlerimiz ve ana turizm merkezlerimiz, şube sayısı olarak doygunluğa ulaşmak üzere.
o BCG'ye göre Türkiye'de şube sayısı seçici olarak artmaya devam edecek ama şubelerin gerek işlevlerinde gerekse şube türlerinde çok sayıda yenilikçi uygulama gözlemlenecek. Bu konuda yurt dışında pek çok başarılı uygulama hayata geçirilmiş durumda.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankacilik-icin-kritik-oneme-sahip-rapor/341377