Yazdır
Ocak ayı ortalarına doğru yabancı yatırımcıların net alımlarıyla yükselişe geçen Borsa, geçen hafta ilk ciddi kâr satışlarıyla karşılaşarak 60 bin puan seviyesinin altında kapandı.
Yunanistan ile Troyka arasında yapılan son görüşmelerde anlaşma sağlanması üzerine bir süredir bu beklentiyi satın alan piyasalarda bir durulma gözlemlenmeye başladı. 9 Ocak'tan itibaren yoğun olarak banka hisselerinde yabancı net alımlarının artması ile ivme kazanan yükseliş hareketinde bir duraksama yaşayan endeksin şimdilik kâr satışlarından etkilendiği söylenebilir. Ama yabancı yatırımcıları şubat ayında yaptıkları işlemlerde ocaktaki gibi iştahlı bir alım içinde olmadıklarını tahmin ediyorum. Özellikle bazı yabancı yatırım bankalarının raporlarında azaltın tavsiyeleri de bu kâr satışlarında etkili olmuş olabilir. Sonuç olarak 49 binden başlayan yükseliş dalgasının düzeltmesi olarak da değerlendirilebilir bu son satış hareketi.
Uluslararası piyasalarda parasal bolluğun da etkisiyle Yunanistan-Troyka anlaşmasının hemen ardından dolarda bir düşüş yaşanıyor. Doğal olarak paritenin gevşemesi, petrol ve altın fiyatlarında yükselişleri beraberinde getiriyor. Petrol fiyatları Libya iç savaşından bu yana en yüksek seviyelere yükseldi. 124 doları aşan petrol fiyatları Euro/dolar paritesinin yükselmeye devam etmesiyle daha da yükselirse bu durum ister istemez ekonomilerde yavaşlamaya sebep olabilecektir. Cuma günü brent petrol fiyatının yükseldiği sırada borsalara etkisi çok açık görüldü. Petrol ihraç eden Rusya Borsası yüzde 5 yükselirken ithal eden ülke borsalarında kazançlar çok sınırlıydı.
Önümüzdeki süreçte belki de cevabı en zor soru da burada yatıyor. Petrol ithal eden ülkelerle ihraç eden ülkelerde gelir gider arasındaki fark giderek açılıyor. 2008 yılında petrol fiyatları 147 dolara kadar yükseldiğinde ekonomiler ciddi endişelerle karşı karşıya kalmıştı. Yaklaşık iki yıldır fiyatlar yüz doların üzerinde hareket ediyor. Son günlerde 125 dolar seviyelerine yaklaşması endişe kaynağı oluşturuyor. Bu fiyatları 2008 yılındaki gibi spekülatif haberler ve Ortadoğu geriliminin hiç bitmeyişi kadar parasal genişlemeler de tetikliyor.
ABD BORSALARI 4 YIL ÖNCEKİ SEVİYELERİNDE
Dünya borsalarının lokomotifi olan Dow Jones Sanayi Endeksi ve S&P 500 Endeksi son bir yıldır sürdürdüğü yükselişinde 2007 yılında kırdıkları rekor seviyelere oldukça yaklaştılar. Dow Jones geçtiğimiz hafta 13.000 puanın üzerine çıktı. 2007 yılında 14 bin 300 puan seviyelerinde tüm zamanların rekorunu kırmıştı. Eğer ekonomide petrol fiyatları yüzünden bir kırılganlık yaşanmazsa muhtemelen bu yıl içinde rekor seviyeleri bir kez daha yakalayabilecekleri gözüküyor. Teknoloji endeksi Nasdaq bu rekoru daha önce kırmıştı. Dünya piyasaları için ABD borsalarındaki yükselişin devamı oldukça önemli. Zira tüm borsalarda traderlar halen bu borsaların yönüne göre diğer borsalarda pozisyon alıyorlar. Endeksin teknik olarak görünümüne gelince 9 Ocak'tan bu yana 49 bin puandan başlayan risk rallisinde önemli bir yükseliş yaşanarak 49-58 bin puan aralığındaki bant yukarı kırılmıştı. Daha sonra 60 bin puan üzerinde yorgunluk belirtileri başladı ve son birkaç günde yükseliş yönünde zorlanan Borsa, banka hisselerine gelen kâr satışlarıyla 59 bin puan civarında kapanış gerçekleştirdi. Orta vadeli göstergelerin satışa dönmesi, önümüzdeki günlerde hisselerin bir süre daha düzeltme hareketinde etkili olabilir. 58-57-55 bin seviyeleri bu süre zarfında aşağı test edilebilecek noktalar olarak göze çarpıyor. Yükselişlerde ise 61 bin puan civarı endeksin zorlanmaya devam edeceği seviyeler olarak değerlendirilebilir.
2012 yılına ait bilanço beklentileri aşağı yukarı satın alındı. Bu aşamadan sonra konsolide olmayan ve konsolide bilançolar da açıklandıktan sonra şirketlerin alacağı kâr payı kararları beklenmeye başlayacak. Borsa'nın yabancı alımlarıyla yükseldiği son dönemde bu yükseliş hareketini sürdürebilmesi yine yabancı yatırımcıların tavrına bağlı gözüküyor.
İMKB'deki kâr satışları Türk Lirası'nı zayıflatıyor
Ocak ayından bu yana 5 milyar dolarlık para girişi piyasalarda bir rahatlamaya sebep olurken Türk Lirası bu rahatlamadan yüzde 8 değerlenerek nasibini aldı. Aralık ayı sonunda 1,90 lirayı aşan dolar/lira paritesi 1,73 seviyelerine kadar geriledi. Geçen hafta Borsa'daki kâr satışları sonrası dolar/lira paritesinde hafif hafif yukarı kıpırdanmalar başladı. Avrupa'da bir numaralı sorun olarak görünen Yunanistan ile ilgili olumlu gelişmeler sırasında bir süredir bu beklentiyi satın alan işlemcilerin kârlarını yeterli bularak satışa geçmeleri, liradan bir miktar kaçışa yol açabilir endişesi ve petrol fiyatlarındaki yükselişler son birkaç ayda piyasaları rahatlatan paranın olumlu etkisini azaltabilir. Ancak bunun geçici olup olmadığı henüz netlik kazanmadı. Ama yine de risk iştahının azalış göstermesi halinde liradaki zayıflama önümüzdeki günlerde bir miktar daha devam edebilir. 1,788 seviyelerinin test edilmesi, bu noktanın kırılması halinde ise 1,80'lerin biraz üstü de görülebilir. Euro/dolar paritesinde 1,35 seviyelerine yaklaşıldı. Oysa bir süre önce 1,26 seviyelerine kadar bir düşüş yaşanmış ve Euro'nun geleceği tartışılmaya başlamıştı. Yunanistan-Troyka görüşmeleri sonrası beklentilerin sona ermesi lirayı da yakından ilgilendiriyor.
Selim ışıklar/ZAMAN