Yazdır

'Cari açık Türkiye için normal'

Tarih: 31 Ocak 2012 - 13:00

Başçı, "Tam olarak Türkiye tasarruf eder hale gelmediği sürece Türkiye cari açık verecek bir miktar. Cari açık Türkiye için normal" dedi

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Tam olarak Türkiye tasarruf eder hale gelmediği sürece Türkiye cari açık verecek bir miktar. Cari açık Türkiye için normal'' dedi.
Başçı, Merkez Bankası Enflasyon Raporunu açıkladığı toplantıda soruları yanıtladı. Bir soru üzerine Başçı, Türk Lirası simge yarışmasının aşamalı bir süreç olduğunu, o süreçle ilgili önemli bir kısmının bitirildiği dile getirerek, yarışma jürisinin tamamlandığını, fakat bunun onay sürecinin olduğunu ve yetkili kurullarda değerlendirildiğini, bu sürecin çok fazla uzamayacağını, şubat ayı içinde bu konuyu kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.
Başçı, bir gazetecinin ''Faiz lobisi''ne ilişkin sorusu üzerine de şunları söyledi:
''Arzu edenler vardır, faizler yüksek olsun isteyenler de vardır, düşük olsun isteyen de vardır. Borç veren, tasarruf eden faizler yüksek olsun ister. Borçlanan, faiz düşük olsun ister. Diğer taraftan döviz kurlarıyla ilgili, ihracatçı döviz kurlarının yüksek olmasını ister. İthalatçı döviz kurlarının düşük olmasını ister. Bunların her birisi kendi içinde elbette Türkiye'de söz söylenebilir yapılar. Arzu ettiğini söyleyebilir.
Fakat bizim açımızdan fiyat istikrarı ve finansal istikrar dilinden konuşmak daha sağlıklı. O yüzden biz çok fazla o terminoloji ile konuşmak istemiyoruz. Belki 7-8 yıl önce zaman zaman konuşuluyordu Merkez Bankası tarafından ifade ediliyordu. Ben çok bir faydasını görmedim. Biz fiyat ve finansal istikrar cinsinden konuşsak daha sağlıklı olur. iletişimiz de daha rahat olur diye düşünüyoruz.''
Cari açıkta iki tane konu bulunduğunu, bunlardan birisinin Türkiye'nin tasarruf açığıyla ilgili konu olduğunu dile getiren Başçı, tam olarak Türkiye tasarruf eder hale gelmediği sürece Türkiye'nin bir miktar cari açık vereceğini, bunun da Türkiye için normal olduğunu belirtti.
Erdem Başçı, yatırımların Gayri Safi Milli Hasılaya oranının daha yeni yüzde 22'ler seviyesine kadar yükseldiğine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer Türkiye yatırım yapacaksa büyüme potansiyelini hayata geçirecekse o zaman bu yatırımları nereden finanse edecek- Yurt içindeki yüzde 22'ye tasarruflar buna yetmiyor. O zaman yurt dışındaki tasarrufları kullanacaksınız. Zaman içinde bu yapısal tedbirler alınıp da bunların meyveleri görüldüğü sürece kademeli bir şekilde cari denge yapısal olarak daralacak ama bu vakit alacak bir konu.
Bir de bunun konjonktürel tarafı var. Bu da küresel parasal genişleme ile ilişkili. Dünyada çok miktarda kısa vadeli bol ve ucuz finansman var. Bu finansmandan yararlanarak konjonktürel büyümeden de Türkiye'de borçlanma geçen sene hızlandı. Biz de buna karşı biraz tedbir almaya çalıştık. Aşırı kısa vadeli yabancı para cinsinden borçlanma olmasın bir de miktar olarak da aşırıya gitmesin şeklinde tedbir aldık. bu tedbirlerin etkisini gördüğümüz için konjonktürel tarafında yeterli tedbirleri aldığımızı düşünüyoruz. Konjoktürel tarafta atılan adımlar başarılı oldu ve bunun 2012 yılında sonuçlarını göreceğiz.''
Türkiye'de bakıldığında kamuda o kadar büyük bir tasarruf açığının şu an itibariyle olmadığına işaret eden Başçı, o yüzden özel kesimin borçlanmalarının cari açığı sürüklediğini, burada da önemli mesafe alındığını belirtti.
''Bizim bir müddetimiz FED'in bir müddetinden daha kısa''
Başçı, rezervlerdeki altın payıyla ilgili olarak altını satın almak şeklinde değil de Türk Lirası zorunlu karşılıkları daha fazla altın tutabilir haline getirmek için sistem açısından altın tutma payının belki gözden geçirilebileceğini dile getirerek, ama henüz onunla ilgili net bir sinyal vermediklerini, gelişmelere göre bakmak gerektiğini anlattı.
Bir gazetecinin, ''Merkez Bankası'nın sıkı duruşu ne kadar devam eder-'' sorusuna ise ''En son Para Politikası Kurulundaki ifade 'bir müddet'. Bizim bir müddetimiz FED'in bir müddetinden daha kısa. Ama ne kadar kısa, onu göreceğiz'' dedi.
Başçı, Amerikan Merkez Bankasının açıklamasının etkili olduğunu, bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimi ve Türk Lirası'nın, dolara karşı değer kazandığını ifade ederek, ''Zorunlu karşılıklarla ilgili vade bazında farklılaştırma yapılmış durumda, orada şimdilik bir değişiklik düşünmüyoruz. Oradaki durumu muhafaza ediyoruz. Uzun vadede bir avantaj var. Türk parasında da yabancı parada da var'' diye konuştu.
Yeni enflasyon patikasının soğuktan kaynaklı gıda fiyatlarında dalgalanmalarını da içerip içermediğine ilişkin bir soru üzerine, Başçı, hava koşullarının her zaman dışsal faktör olduğunu, olumlu ya da olumsuz mutlaka etkilerinin bulunduğunu anımsattı.
Ulaştırma şartlarındaki zorlukların, ürün bazında farklı etkilerinin söz konusu olabileceğini anlatan Başçı, bunların dışsal birtakım faktörler olduğunu, beklentileri bozmadığı sürece çok fazla tepki vermeye gerek olmadığı görüşünü aktardı.
Uluslararası gıda fiyatlarına bakılabileceğini anlatan Başçı, burada enteresan gelişmeler olabileceğini, küresel gıda fiyatlarının çok kötü gitmediğini söyledi.
''Yunanistan çözüme yakın''
Yunanistan konusunun çözüme yakın gibi göründüğünü ifade eden Başçı, ancak biraz izlemek gerektiğini, orada en büyük eksikliğin ''collective action clause'' maddesinin Yunanistan tahvillerinde olmamasından kaynaklandığını söyledi.
Başçı, şöyle devam etti:
''Alacaklının bir kısmı ile anlaşsanız bile küçük kısmı 'hayır ben paramın tamamını geri istiyorum' diyebilir. Böyle bir zorluk var. Orada bir konsensüs sağlamakta biraz zorlanıyorlar.''
Başçı, bu noktadan sonra Yunanistan'ın çok fazla tek başına Türkiye'yi etkilemeyeceğini ifade ederek, İtalya ve İspanya, Portekiz, İrlanda'nın izlenmesinde yarar olduğunu söyledi.
Başçı, ''Herkes şu anda Avrupa uzmanı olduğu için bizim ilave katkımız sınırlıdır. Gerçekten herkes çok yakından izliyor'' yorumunu yaptı.
Genel olarak Davos'ta edindiği izlenimi paylaşan Başçı, ''Yeni değişen hükümetler aşağı yukarı her birisi Almanya gibi konuşuyor, mali disiplinin öneminden bahsediyor'' dedi.
Türk Lirası'nın değeri...
Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olarak ise Başçı, şu görüşleri paylaştı:
''Merkez Bankası bununla ilgili ne zaman konuşmalı; istisnai durumlarda konuşmalı. Biz de o konuşmalarımızı yaptık. 'Bir dolar eşittir bir Türk Lirası olur mu' diye konuşulduğu zaman konuştuk, harekete geçtik. Bir de 'bir dolar eşittir iki, iki buçuk Türk Lirası olur mu' diye toplumda konuşulduğu zaman konuştuk ve harekete geçtik. Onun dışında enflasyon raporundaki varsayım, bugün için bulunduğumuz seviyelere yakın. Onun ötesinde de baz senaryonun dışında ilave değerlenme olursa bu elbette enflasyonun daha hızlı düşmesine yarayacak.''
Cari açık...
Cari açıkla ilgili, eskiden beri bunun aşırı hızlı bir borçlanma sorunu olduğunu ifade ettiklerini anımsatan Başçı, kredileri odaklanmakta fayda olduğunu anlattı.
Başçı, kredilerin bugünkü artış hızına bakıldığında cari açıkla ilgili çok fazla riskin yakın zamanda ön plana çıkabileceğini tahmin etmediklerini bildirdi.
Mevduat artışıyla daha uyumlu bir kredi artışının dış dengeyle ilgili pek çok soruyu bertaraf edeceğini anlatan Başçı, şöyle devam etti:
''Gözlerden daha uzak hale getirecektir. Onu nerede göreceğiz- İthalat gelişmelerinden izleyeceğiz. İthalat gelişmeleri şu an son derece makul. Harcama yapacaksanız önce paranızın olması lazım. Bu parayı da borçlanarak buluyorsunuz. Döviz kurları da elbette etkili ama o ikinci planda kalan faktör diye yaklaşıyoruz. Buradan şu çıkarılmasın; Türk Lirası tekrar finansal istikrarı tehdit edecek kadar değer kazanırsa o zaman da ona karşı alabileceğimiz tedbirler var. Esnek para politikası yaklaşımı o tür bir esnekliğe de sahip. Ama şu anda çok yakın bir risk olarak görmüyoruz, gördüğümüz zaman söyleriz.''

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/cari-acik-turkiye-icin-normal/338126