Yazdır

Yabancı yatırımcı İMKB'yi hatırladı

Tarih: 29 Ocak 2012 - 02:23

Yabancı yatırımcılar, en nihayet güçlü bir biçimde banka hisselerine yönelerek endeksin soluksuz bir biçimde yükselmesini sağladılar.

2010 Kasım ayından bu yana İMKB'de satışlar yaparak endeksin 71 bin puandan 48 bin puana kadar düşmesinde etkili olan yabancı yatırımcılar, en nihayet güçlü bir biçimde banka hisselerine yönelerek endeksin soluksuz bir biçimde yükselmesini sağladılar.
Endeksin diyorum zira Borsa'nın geneli bu yükselişi gerek işlem hacmi gerekse hisse bazında aynı paralellikte hissedemedi. Büyük bir fon geldi ve banka ve holding ağırlıklı bilançolar öncesi likiditesi yüksek hisseleri seçerek endeksin yükselmesini sağladı. Benzer şekilde Brezilya Bovespa Borsası'nın da yükselmesi, bir süreden beri bu piyasalarda bekleyişte olan yabancı yatırımcıların eşzamanlı olarak alım kararı verdiklerini gösteriyor. Uzun vadeli mi giriş yaptılar yoksa kısa süreli bir giriş mi olduğu konusunda henüz bir sinyal yok. Ama endeks hisselerinde alım yaparak Borsa'yı 57 bin puanın üstüne taşımaları, uzun süredir düşüş trendinde olan Borsa'nın silkinmesini sağlamış olabilir.
Avrupa'nın sorunlarını çözme iradesinde olduğunu gösterdiği bazı sinyallere rağmen zaman zaman nükseden ve acil durum ihtiva eden eski ve yapısal sorunları bölge bölge, ülke ülke yeni kırılmalara açık. Durumu "artık her şey düzeldi, bundan sonra para ve likidite bolluğu söz konusu olacak, borsalar büyük ve yeni yükselişler yaşayacak" demek isterdim, inşallah da yatırımcılar için böyle sonuçlar olur. Zira 2011 Mayıs ayında endeks 71 bin puanda iken birçok hissenin fiyatı neredeyse şu andaki fiyatların iki katına ulaşıyordu. Yatırımcıların 2011 Mayıs düzeyine ulaşması için hisselerin en az yüzde 50-100 aralığında artması gerekir. Bu çok zor bir durum ama en azından iyimser rüzgârlar devam ederse bir bölüm hissede mevcut kayıpların bir bölümü telafi edilebilir. Alımların İMKB 30 hisseleri ile sınırlı olması ve hisselerin çok kayda değer bir tepki verememesi, önemli bir güven kaybı ile beraber birçok yatırımcının hissede kalmasından kaynaklanıyor. Yeni ve daha fazla fiyat verebilecek yatırımcı aranıyor adeta. Benim gözlemim bu. Dünyanın birçok ülkesi başta ABD olmak üzere banka ve holding hisseleri bu ölçüde rağbet bulmuyor. ABD'nin en pahalı şirketleri teknoloji şirketleri. Bankalar çok daha geriden geliyor. Bizde ise maalesef Borsa'yı banka ve holding hisseleri taşıyor. Geri kalan hisseler spekülatörün keyfine bazen de gücüne veya şirket patronlarının insafına kalmış gibi gözüküyor.
Endeksin 49 bin puandan başlattığı yükselişi 55 bin 500 puanın aşılmasıyla devam ediyor. Bu önemli direnç noktası aşıldıktan sonra 57 bin puanın üstüne taşınması güçlü bir alıcının varlığına işaret ediyor. Önümüzdeki hafta 55 bin 500 puan test edilir, bu nokta destek vazifesi görürse yükseliş sağlıklı devam edebilir. 15 Şubat'a kadar bilançolar açıklanacak ve başta bankalar olmak üzere birçok şirketin 12 aylık performansı aşağı yukarı belli olacak. Bu süre zarfında hisse bazında bilanço beklentileri ile seçici bir hareket söz konusu olabilir. 9 aylık bilanço kârları ile paralel bir seyir beklediğim şirketlerin performansları şubatın ilk iki haftasında yükselebilir.
TL, dolar karşısında yüzde 7 değerlendi
Ocak ayındaki gelişmeler ABD Doları'ndaki yükselişi şimdilik frenlemiş gözüküyor. Merkez Bankası'nın rezervlerini eritmesi pahasına yaptığı müdahaleler ilginç biçimde yararlı oldu. Yararlı oldu zira etkili olması ayrı yararlı olması ayrı bir konu. Yararlı oldu zira 12 milyar dolar satarak muhtemel bir şoku önledi. Ayrıca ucuza topladığı (1,40-1,60 aralığı) dolarları 1,85-1,92 aralığında satarak çok önemli bir kâr elde etmiş oldu. Etkili oldu diyemeyiz zira merkez bankaları hiçbir zaman akışın yönünü değiştirebilecek, hele hele ABD Doları'nı etkileyebilecek araçlara sahip değiller. 2011 yılı sonunda gelişmekte olan Brezilya, Güney Afrika gibi ülkelerin para birimleri de benzer şekilde yükselirken Türkiye ile aynı anda gizli bir el tarafından desteklendiler. Aynı anda düşüşler yaşandı. Lira aralık sonundan bu yana yüzde 7 değerlenirken dolar karşısında 1,77 seviyelerini gördü. Euro/dolar paritesi ise Avrupa'nın kredi not düşüşüne rağmen 1,26 seviyelerine gerilemişken bir anda 1,32 seviyelerine kadar yükseldi. Bu hareket de doların ateşini almaya yetti. Şimdi önemli soru şu: Avrupa sorunların ana kaynağını keşfederek yangını söndürdüğü için mi yoksa mega spekülatörler bunu şimdilik kaydıyla istediği için mi gerçekleşti? Mart ayı içinde malî birlik anlaşması beklentisi elbette önemli ama sorunun bütününü çözecek gibi değil. Sorunun kaynağı çok farklı ve çözülmesi hiçbir şekilde bu yapılanlara bağlı değil. Avrupa akıl küpü oynamaya devam ederken çok yanlışlarından vazgeçen daha akıllı ve teknokratlara durumu havale etti o kadar. Doların teknik yorumuna girersek FED kararları bir anda doları lira karşısında 1,83 seviyelerinden 1,77 seviyelerine kadar indirdi, bundan sonraki destek noktaları 1,74-1,71, direnç noktaları ise 1,81-1,82 seviyeleri gibi gözüküyor. Önümüzdeki günlerde Merkez Bankası'nın alacağı yeni kararlar etkili olmasa da yararlı olabilir.
Selim Işıklar- Zaman

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/yabanci-yatirimci-imkbyi-hatirladi/337807