SPK Yasasının ilk taslağının kurumlara görüşe açıldığını kaydeden Babacan, geçtiğimiz cuma gününün görüş bildirilmesi için son gün olduğunu söyledi. Kurumlardan gelen görüşler çerçevesinde, taslağa son şeklin verilmesinin ardından özel sektörün görüşüne açılacağını belirten Babacan, bu kapsamda aracı kuruluşlarla, yatırımcılarla, bankalarla yasanın istişaresinin yapılacağını ve daha sonra da yasanın Meclise gönderileceğini bildirdi.
Babacan, SPK Yasasını Meclis tatile girmeden bitirmek istediklerini de belirtti.
İMKB'nin halka arzının piyasanın şartlarına göre belirleneceği yönündeki açıklamasının hatırlatılarak, ''Mevcut ekonomik konjonktürde yatırımcıların ilgisinin nasıl olmasının beklendiğine'' ilişkin soru üzerine de Babacan, halka arzlarda işlemlerin yapıldığını ve geçen sene yaklaşık 27 tane ilk halka arz, 50 tane de borçlanma aracı ihracının gerçekleştirildiğini söyledi.
Babacan, her hafta, her ay farklı bir tablonun oluşabildiğini kaydederek, bu nedenle, İMKB'nin halka arzının zamanlamasının piyasa şartlarına bağlı olduğu ifadesini kullandığını kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomide uzun vadeye baktıklarını ve uzun vadeli istikrar için ne gerekiyorsa, bugünden onun yapıldığını bildirdi.
Babacan, bu yıl Avrupa'da neler olacağını bugünden kestirmenin zor olduğuna dikkat çekerek, Avrupa'daki hükümetlerin bazı kararları alıp, alamayacakları konusunda bir belirsizlik bulunduğunu söyledi.
Cesaretle, korkmadan adımların atılıp atılamamasının önemli bir unsur olduğunu belirten Babacan, tek tek her ülkenin neyi yapıp, neyi yapamayacağının izlenmesi gerektiğini kaydetti. Özellikle avro bölgesinde ortak hareket edilmesi gereken konuların bulunduğunu ve bu konularda teoride ortak anlayış oluştuğunu anlatan Babacan, bunun pratiğinin, uygulamasının görülmesi gerektiğini vurguladı.
Babacan, Avrupa'da ne olup biteceğine bağlı olarak, Türkiye ekonomisi ile ilgili beklentilerin de farklı senaryolarda düşünülebileceğine işaret ederek, yüzde 4 büyüme hedefinin, Avrupa'da şu andaki durumun süreceği, kötüye ya da iyiye gitmeyeceği varsayımı üzerine kurulmuş bir projeksiyon olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, ''Avrupa'da işler kötüye giderse belki bu yüzde 4 büyüme oranı daha düşük çıkabilir, işler iyiye giderse de daha yüksek bir büyüme oranı çıkabilir'' dedi.