Yazdır

Şekerbank'ın hedefi 100 bin KOBİ

Tarih: 10 Ocak 2012 - 10:44

Şekerbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Orhan Karakaş,Türkiye'de yaklaşık 4 milyon KOBİ’nin yarısının henüz kredi kullanmadığını söyledi

Şekerbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Orhan Karakaş, “KOBİ’ler ülkemizde ekonomik ve sosyal denge niteliği taşıyan, üretimin artmasında çok önemli fonksiyonları olan bir segmenttir. Bu gerçek bizim KOBİ’lere bakışımızda çıkış noktalarımızdan biridir. Esnafımızın, küçük işletmelerin, KOBİ’lerin bizimle büyümesini ve onların bankası olmayı istiyoruz. Bu yaklaşım ile de portföyümüzün niteliğinin ve hacminin giderek zenginleşmesini hedefliyoruz” dedi.
2012 yılında da KOBİ bankacılığında büyümenin devam edeceğini öngören Karakaş, kredi kullanan KOBİ sayısının gelecekte daha da artacağını, zira henüz krediye ulaşamayan azımsanamayacak miktarda KOBİ olduğunu ifade ederek, “Ülkemizdeki yaklaşık 4 milyon KOBİ’nin yarısı henüz kredi kullanmıyor. Bu sayının kademeli olarak finans kaynaklarıyla buluşacağını düşündüğümüzde gelecek dönemde de KOBİ kredilerindeki artışın sektördeki genel artışın üzerinde gerçekleşeceğini söyleyebiliriz” dedi.
Bankanın toplam nakdi krediler içerisindeki KOBİ kredilerinin payının Eylül 2010 itibariyle %40,7 iken; bu oranın Eylül 2011 itibariyle %52’ye yükseldiğini kaydeden Karakaş, “Eylül 2011 itibariyle; 2010 yıl sonuna göre KOBİ segmentindeki müşteri sayımız ise yaklaşık %40’lık bir büyüme göstererek 60 binlerden 87 binlere ulaşmıştır. Bu bağlamda, önümüzdeki dönemde KOBİ’lerin işletme sermayesine yönelik kredi taleplerinin yanı sıra orta ve uzun vadeli yatırımlarının finansmanına yönelik kredi taleplerinin de artacağı öngörüsüyle, söz konusu talepleri en rekabetçi fiyatlarla ve üstün hizmet anlayışıyla karşılamayı amaçlamaktayız. Anadolu’daki yaygın şube ağımız ve yerel bilgi birikimimiz sayesinde KOBİ’lerin ilk akla gelen bankası olma yolunda ilerlemekteyiz” dedi.
2012’de KOBİ müşteri hedefimiz 100 bin
“2012 yılında KOBİ müşteri sayımızdaki hedefimiz 100 bindir” diyen Karakaş, son dönemde atılan adımlar çerçevesinde kredi maliyetlerinin az da olsa artış trendine girdiğini dile gitererek, “Burada Şekerbank olarak, üretimi, ihracatı artırmaya yönelik KOBİ kredilerine farklı stratejiler geliştirip, özellikle yurtdışı fonları bu alanda değerlendirmek suretiyle, KOBİ’lerimizin maliyet artışlarından etkilenmemesine gayret etmekteyiz. Bankamızda Aralık 2010 tarihi itibariyle KOBİ nakdi kredilerde tahsili gecikmiş alacaklar oranı %1,5 civarında olup kredi geri ödemelerinde şimdiye kadar bir sorunla karşılaşılmamıştır. 2012 yılında da söz konusu oranın aynı düzeylerde seyredeceğini öngörmekteyiz” dedi.
Türkiye’deki iyileşme daha da yayılacak
Küresel kriz ile birlikte ülke ekonomilerinde kendini gösteren istikrar sorunu, önce Euro’nun, sonra da Euro bölgesini oluşturan siyasi yapının sürdürülebilirliğinin sorgulanması derecesine ulaştığını kaydeden Karakaş, bu olumsuz ortamda Türkiye’nin, ekonomik anlamda ayrışan bir duruş sergilediğını ve tüm dünya için bir ilham ve ilgi kaynağı olarak konumlandığını dile getirdi. Karakaş, “Büyüme grafiği ile dünyada öne çıkan performansımız, 2011 yılında ülkemizin en büyük gücü oldu. Ekonomi yönetiminin almış olduğu önlemler, cari açık konusunda da bir miktar iyileşme sağladı. Üretime ve enerjiye dönük yatırımların ve tasarrufların daha fazla gelişmesi, teşvik edilmesiyle, bu iyileşmenin daha da yayılacağı görüşündeyiz” dedi.
Türkiye, güvenli yatırım adresi olarak ön planda
“2012 yılında ekonomik görüntü, içerisinde bulunduğumuz küresel finansal kriz ortamının iyileşme sürecine bağlı olacaktır” diyen Karakaş, AB ve diğer gelişmiş ekonomilerin, gerek ihracat pazarlarımızın, gerekse dış yatırım kaynaklarımızın önemli bir kısmını oluşturduğunu, bu doğrultuda, bir yandan pazar çeşitlenmesine, bir yandan da uzun vadeli kaynakları ülkemize çekecek stratejilerin geliştirilmesine odaklanmanın önem taşıdığını söyleyerek, bu bağlamda ihracatta yeni pazarlara yöneliyor olmamız ve bu alanda atılan pozitif adımların umut verici olduğunu dile getirdi. Karakaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye, ekonomik performansı, reformların getirdiği olumlu yatırım iklimi ve yüksek potansiyeliyle, güvenli bir yatırım adresi olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’nin alt yapı ve özelleştirme projeleri, cazip uzun vadeli yatırım olanakları olarak uluslararası oyuncuların büyük ilgisini çekiyor. Küresel kriz sırasında güvenli adres arayan uzun vadeli dış kaynakların ülkemize çekilmesi ve bu kaynakların üreten kesime ulaştırılması için alternatif modellerin oluşturulması da önemli bir gündem maddesi. Bu kapsamda bir örnek olarak bu yıl Şekerbank, Türkiye’nin ilk Varlık Teminatlı Menkul Kıymet İhracı (VTMK) nı gerçekleştirdi. Uluslararası yatırımcılara özel yapılan bu ihraç, bilançomuzdaki KOBİ kredileri teminat olarak gösterilerek yapıldı. Ayrıca, TL olarak ihraç edilen bu tahviller, uluslararası piyasalarda yapılandırılan ilk Türk Lirası borçlanma işlemi olma özelliği taşıyor. Varlık Teminatlı Menkul Kıymet programı ile uluslarası finans kuruluşları ile Anadolu’nun KOBİ’leri arasında toplam 800 milyon TL’lik bir finansman köprüsü kurmuş olduk. Bu işlem, dünyada da “KOBİ kredileri teminatlı gerçekleştirilen ilk Varlık Teminatlı Menkul Kıymet ihracı” oldu. 1 ila 5 yıl vadeli, toplam 800 milyon TL tutarındaki VTMK ihracının ilk diliminde; IFC (Uluslararası Finans Kuruluşu), FMO (Hollanda Yatırım Bankası) ve UniCredit Bank AG nitelikli yatırımcılar olarak yer aldı. İkinci serinin yatırımcıları ise European Investment Bank (EIB) ve European Bank for Reconstruction and Development (EBRD) oldu. SPK’nın 2007 yılında getirdiği düzenlemeler sonrasında mümkün olan işlemle, uluslararası yatırım devleri, Türkiye’nin ekonomik istikrarına, potansiyeline ve Türk Lirası’na yatırım yaptılar. Kendi dinamikleri ile küresel kriz ortamında farklılaşabilen Türkiye ve sektörümüz, önümüzdeki dönemde de bu tür fırsatlardan faydalanmayı sürdürecektir görüşündeyim.”
Kredi büyüme hızı mevduata yansımadı
2011 yılında bankaların, düşük marjların ve ekonomik tedbirlerin şekil verdiği bir ortam içerisinde ihtiyatlı bir şekilde büyümeye odaklandıklarını dile getiren Karakaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yıl sektör genelinde var olan bir görüntü, kredi büyüme hızlarının mevduat tarafına yansımamış olmasıdır. Öte yandan, Şekerbank özeline bakacak olursak, yılın ilk 9 aylık dönemine ait bilançomuzda mevduatlarımızın büyüme hızı kredileri geçti. 30.09.2011 tarihli konsolide olmayan bilançomuza göre toplam kredi hacmimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artarken, aynı dönemde mevduat hacmimizdeki artış yüzde 36 olarak gerçekleşti. Sunduğumuz tasarrufa özendirici ürünlerle ulaştığımız bu müşteri tabanımızın, hem bankamız hem de ülkemiz için çok önemli olduğunu bilerek bu alandaki çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Fitch Ratings, Ekim 2011’de Şekerbank’ın geçtiğimiz yıl “B+” olan uzun vadeli yerel ve yabancı para notunu “BB-”ye yükseltti. Geçen yıl bankanın uzun vadeli ulusal notunu iki kademe birden artırarak “A”ya yükselten Fitch bu artırımlara, Şekerbank’ın kendi içsel mali gücünü, KOBİ’lere, mikro ve küçük işletmelere odaklı örnek çalışmalarını, ulusal düzeydeki yaygınlığını, kırsal kesime ve Anadolu’ya yakınlığını dayanak olarak gösterdi. Şekerbank ayrıca bu yıl (2011) Brand Finance tarafından her yıl yayımlanan “Dünyanın En Değerli 500 Bankası” listesine Türkiye'den giren 11 banka arasında yer aldı. Şekerbank, odaklı çalışmaları ile sektöründe farklılaşarak “Dünyanın En Değerli 500 Bankası” arasında yer almıştır. Önümüzdeki dönemde de bu farklılığın değeri giderek artacaktır.”
Türk bankacılığının şu anki yapısının sağlam olduğunu ve alınan önlemlerin bu durumun büyük ölçüde korunabileceğine işaret ettiğini dile getiren Karakaş, faiz marjlarındaki düşüşü dengelemek için maliyet yönetimi, uzmanlaşma ve verimliliğin tüm sektörün odağındaki konular olmaya devam edeceğini, kesin bir rakam vermek kolay olmamakla birlikte; gelecek yıl ılımlı bir kredi büyümesi beklenebileceğini söyledi.
Toplam kredilerin yüzde 23,6’si KOBİ kredileri
Eylül 2011 itibarıyla bankacılık sektörü toplam kredilerinin %23,6’sı KOBİ kredilerinden oluştuğunu ve 2010 yılsonu ile karşılaştırıldığında KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payının yatay bir seyir izlediğini anlatan Karakaş, “2011 yılının ilk dokuz aylık döneminde KOBİ kredileri diğer kredi türlerine göre daha yavaş artarken, toplam kredi hacmindeki 135,4 milyar TL’lik büyümenin 30,8 milyar TL’si (%22,7) KOBİ’lere kullandırılan kredilerden kaynaklanmıştır. Yılın üçüncü çeyreğinde ise KOBİ kredileri %6,9 artış göstermiştir. Eylül 2011 itibariyle takipteki alacaklar içinde KOBİ kredilerinin payı %26,7 seviyesindedir. Takipteki alacaklardaki net değişimler kredi türleri itibariyle incelendiğinde, 2010 yılının son çeyreğinden itibaren genel olarak tüm kredi türlerinde azalış olduğu görülmektedir. 2011 yılının üçüncü çeyreğinde takipteki KOBİ kredileri %5,2 azalmıştır” dedi. Dünya

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/sekerbankin-hedefi-100-bin-kobi/335576