Yazdır

'TL'de kalın, büyük borca girmeyin'

Tarih: 11 Ocak 2012 - 00:30

Süleyman Kalkan, 2012 yılında hem bireylerin hem kurumların küresel belirsizlikler nedeniyle ihtiyatlı olması gerektiğini vurguladı

-2011 yılını bankanız ve sektör açısından kısaca değerlendirir misiniz?
İçinde bulunduğumuz 2011 yılının ilk yarısını ayrı, ikinci yarısını ayrı değerlendirmek gerekiyor. Yılın ikinci yarısında dünya ekonomisine ilişkin büyüme kaygıları artmıştır. Ancak Türk bankacılığının sürekli bir gelişim içinde olması sevindirici. Türk bankacılık sektörü sağlam durumda. Aktif ve öz sermaye kârlılığında iyi yerlerdeyiz. Gelecek yıl da, 2011 yılında yakaladığımız istikrarı ve büyümeyi korumak için çalışacağız. Biz hedeflerimizi 2015 yılına göre belirledik ve bu yönde çalışmalarımız devam edecek. 2001 sonrasında kararlılıkla sürdürülen yapısal reformlar Türk bankacılığına ve ekonomisine çok şeyler kazandırdı. Risk yönetiminde iyiyiz. Finans sektörü kriz durumlarında sağlam durmayı başarıyor. Fakat dünya genelindeki ekonomik dalgalanmalar sonucu oluşan riskler göz ardı edilmemelidir. Her ne kadar güçlü bir finansal yapıya sahip olsak da, 2012 bankacılık açısından kolay bir yıl olmayacak. Bu arada, VakıfBank'ın 2011 yılının ilk dokuz ayındaki net karı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26 oranında artarak 965 milyon TL olarak gerçekleşti. Aynı dönemde toplam aktiflerini yüzde 23,8 büyüterek 89,3 milyar TL'ye yükselten VakıfBank, KOBİ kredilerini yüzde 49,3, taksitli ihtiyaç kredilerini yüzde 59,5 oranında artırmayı başarırken, konut kredilerindeki pazar payını ise yüzde 11,8'e yükseltti.
-2012 için bankacılık sektörüne ilişkin beklentileriniz neler?
Küresel risklerin giderek daha fazla su yüzüne çıkacağı önümüzdeki dönemde Türk bankacılık sektörünün güçlü yapısı önemli avantaj unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kırılgan bankacılık sektörlerinin yarattığı risklerle mücadele ederken, sahip olduğumuz sağlam finansal yapı, geleceğe daha güvenli bakmamızı sağlıyor. 2012 yılında bankacılık sektörü aktif büyümesinin bir miktar yavaşlasa da yüzde 15 seviyelerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Sektör aktiflerinin en önemli parçası olan kredilerdeki artış hızının ise yüzde 16'lar seviyesinde gerçekleşmesi mümkün görünüyor. Küresel piyasalarda yaşanan krizin ardından yükselen TGA/Kredi oranı ise, ekonomideki güçlü performansın etkisiyle kriz önceki seviyelerinin de altına düştü. Ancak 2012 yılında, sektöre ilişkin kredi riskliliğinin biraz daha fazla gündeme gelmesi beklenebilir. 2012 yılında mevduatlarda artış hızının 2011 yılına göre bir miktar gerileyerek yüzde 17 seviyesinde gerçekleşmesi mümkün görünüyor. Sektörün karlılığına baktığımız da ise, 2011 yılındaki gerilemenin ardından 2012 yılında sınırlı da olsa bir artış ile karşılaşabiliriz. Bu çerçevede, sektörün aktif karlılığının diğer ülkelere göre yüksek seviyesini sürdürmesi ve net faiz marjının bir miktar yükselmesi söz konusu olacak.
-2012 yılında banka olarak büyüme planlarınız ve öncelikleriniz neler olacak?
Yılın ikinci yarısında dünya ekonomisine ilişkin kaygıların arttığı, Avrupa'da borç krizinin yaşandığı bir dönemde VakıfBank olarak Türk ekonomisine destek olmaya devam ederek kredilerimizi yıllık yüzde 25 büyüme hedefi doğrultusunda ilk 9 ayda yüzde 22,5 oranında artırdık. VakıfBank'ın takibe dönüşüm oranındaki iyileşme yılın üçüncü çeyreğinde de hız kesmeden devam etti. Aktif kalitesindeki iyileşme bizim en öncelikli hedeflerimiz arasındaydı. Yılın üçüncü çeyreğinde 270 milyon TL olarak gerçekleşen tahsilat rakamımız bir önceki çeyreğe göre yüzde 38,9 oranında artarak takibe dönüşüm oranımızın yüzde 3.63'e gerilemesini sağladı.VakıfBank olarak 2015 üzerinde çalışıyoruz. Bankayı büyütmek istiyoruz. Daha tabana yaygın daha fazla müşteriye ulaşan bir banka haline gelmek hedefimiz. Bankanın aktif, krediler ve menkul kıymetlerdeki kompozisyonunu önemli ölçüde değiştirdik. Bundan sonra da şartlara göre değiştirmek istiyoruz. Aktif kalitesini artırıcı bir takım çalışmalar yapıyoruz. Portföyümüzün yüzde 50'sini bireysel, yüzde 25'ini KOBİ ve yüzde 25'ini ticari olarak şekillendirme çalışmalarımız devam ediyor.
Şube sayısını 750'ye çıkaracak
-Kaç şube açıp ne kadar personel almayı planlıyorsunuz?
2011 yılının ilk 9 ayında 42 şube açılışı gerçekleştiren VakıfBank, toplam şube sayısını 678'e yükseltti. Bir önceki yılsonuna göre 1.238 kişilik artış ile toplam personel sayısı 12 bin 315'e ulaşan VakıfBank, şube ağını genişleterek ve istihdam yaratarak büyümeye devam etti. 2012 yılında da bu paralelde bir büyüme hedefliyoruz. Şube sayımızı 750'ye, personel sayımızı da 13.000'e çıkarmayı hedefliyoruz.
Yakın coğrafyadaki fırsatları takip ediyor
-Yurtdışında büyüme planlarınız var mı?
Özellikle yakın coğrafyadaki fırsatları kolluyoruz. Her zaman fırsatlar olabilir. Yakın coğrafyadaki bazı ülkelerde bulunmak istiyoruz ve buralarda güçlü bir iş hacmi olacağını düşünüyoruz. 2011 başında Kuzey Irak-Erbil'de bir şube açtık. Suriye'de de bulunmak istiyoruz ancak şu anki kaotik siyasi durum nedeniyle şimdilik bu projeyi askıya aldık. Aynı zamanda, siyasi durumun düzelmesini beklediğimiz Kuzey Afrika ülkeleri Mısır, Libya, Cezayir gibi ülke pazarlarındaki fırsatları kolluyoruz.
2012'de Türkiye %2.5 büyüyecek
-2012 sonu itibarıyla faiz, dolar, euro, büyüme hızı, enflasyon, işsizlik oranı tahminleriniz?
2012 yılı sonu itibariyle faizlerin şu anki seviyesinin altına gerilemesini bekliyoruz. Halihazırda yüzde 5,75 seviyesinde olan MB politika faizinin yüzde 5'e düşürülmesi olası görünüyor. Yine 2012 yılı sonu itibariyle TL'nin de dolar ve euro'ya karşı daha değerli olması beklenebilir. 2011 yılının ilk üç çeyreğini oldukça güçlü bir büyüme performansı ile sonlandıran Türkiye ekonomisinde, 2011 yılından gelen olumsuz baz etkisi ve yurtdışı gelişmelerin kaynaklık ettiği bir yavaşlama mümkün görünüyor. Bu bağlamda 2012 yılında büyümenin yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2012 yılında ekonomideki yavaşlamaya paralel olarak işsizlik oranının da hafif bir yükselişle yüzde 10,7 seviyesine yükseleceğini öngörüyoruz. 2011 yılında MB'nin hedeflediği seviyenin üzerine çıkan enflasyonun 2012 yılında yüzde 6,6'ya düşmesini bekliyoruz.
Bireysel yatırımcı TL'de kalsın
-Bireysel yatırımcılara yatırım tavsiyeleriniz?
Bankamız istihdama ve gelir dağılımına pozitif katkılarının artırması için hizmetlerini sürekli geliştiiyor. Biz bu hizmetler doğrultusunda müşterilerimizin bir anlamda "koçluğu"nu da yapıyoruz. KOBİ'lerin büyüyüp yeni atılımlar yapabilmesi ve gelişebilmesi için kredi kullanmaları gerekiyor. Bunu da en iyi şartlarda yapmak lazım. Bireysel yatırımcılar, büyük, orta veya küçük girişimcilerimiz için VakıfBank her türlü kolaylığı ve desteği sağlıyor. VakıfBank, her zaman müşterisinin yanındadır. Çünkü müşterilerinin ihtiyaçlarını en iyi VakıfBank bilir. Bireysel yatırımcıların, bu dönemde TL'de kalmalarını, büyük borçlar altına girmemelerini, eğer borçlanacaklarsa da uzun vadeli borçlanmalarını tavsiye ediyoruz.
İhtiyatı elden bırakmamak lazım
-2012 yılında Türkiye ekonomisi açısından risk gördüğünüz unsurlar neler?
Türkiye'ye baktığınızda; kriz derken, tamamen dış kaynaklı krizden bahsediyoruz. Ülke ekonomisi ve reel sektör bu durumdan etkileniyor. Krizlere karşı güçlü bir finansal yapımız olsa da önümüzdeki süreçte sürekli hazırlıklı, ihtiyatlı olmak gerekiyor. İhtiyatı hiç elden bırakmamak lazım. Türkiye'nin şu an önündeki en önemli problemlerden biri cari açık. Fakat bu sorunun yönetilebilir olması, risklerimizi sınırlıyor. Özellikle, son dönemde alınan tedbirlerle, cari açığın daha yönetilebilir hale geldiğini düşünüyoruz.
-2012 yılında Türk bankacılık sistemi açısından risk gördüğünüz unsurlar var mı?
Türkiye'de bankacılık sektöründe dünya ve Avrupa'daki kriz dönemi boyunca son derece pozitif bir yaklaşım sergilendi, sistemi sıkıntıya sokacak hiçbir şey yapılmadı. Dışarıdaki rüzgar çok şiddetli. Otoritelerin bu anlamda gerekli hazırlıkları yaptığını düşünüyorum. Dışarıdaki hareketin ölçüsüne, boyutuna bakarak tepki gösterilecek.
Dalgalanmalar sürekli olacak
-Küresel krizden düzlüğe çıkış ne zaman gerçekleşecek?
Gelişmiş ülkelerde yaşanan büyüyememe sorunu tüm küresel ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Bu endişe verici bir durumdur. Ancak, küresel krizden çıkarılan dersler, Türkiye'nin son dönemde dünya ekonomisinin büyüme dinamiklerini belirleyen gelişmekte olan ülkelerden ayrışarak daha güçlü ve sağlam bir yapıya kavuşmasına ışık tutacak. Bir de şunu söylemek isterim; artık dünya ekonomilerinin bu tür krizlere alışması gerekiyor. Belki de buna artık kriz demememiz gerekiyor. Bu tür dalgalanmalar, bundan sonra sürekli olacak. Önemli olan, savunma mekanizmalarını bu yönde geliştirmek ve acil önemler alabilme kabiliyetini artırıyor.finans caddesi

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/tlde-kalin-buyuk-borca-girmeyin/335574